“Futboloji” adlı yazımı daha iki gün önce yazmıştım. Ve , “Biz Futbol Oynamasını Bilmiyoruz” diye bağlamıştım… Olur mu yaaa! demişlerdi… Demek ki çok biliyormuşuz… Alın size Hırvati..
Nedenmiş o? “İşte çıkıp 11 tane adam, orta yerde haldır haldır koşup duruyor ya… Futbol başka nerde, nasıl oynanır? “ Bilen bir adam bu yargıya güler… Güler de yerlere yatar. Çünkü, bir top..
Zaman geliyor, spordan da, futboldan da vazgeçtiğim anlar oluyor… Şikeli olduğu söylenen maçlar … Futbol sahalarındaki küfürler; hakeme edilen hakaretler … Ne yani bu seyrettiğimiz, izlediğimiz şey..
Gitmek isteyen gider. Kimseyi zorla tutamazsın… Bu kişinin özgür seçimidir. Kalması için zorlayabilirlerdi… Kalırdı da… Ama sonrası iyi olmazdı… Hiç kimse zorlandığı bir işi zevkle, isteyerek yapa..
Futbol, biz mahalle aralarında bir çaput bezin peşinde gece ay doğana kadar oynadığımız zaman vardı. Futbol, amatör ruhla o taş gibi sahalarda, okuldan kaçarak, büyük bir arkadaşlık havası..
Seçim meçim bitti… Yorganı alan gitti… Biz artık kendi meselelerimize dönelim… Hani şu futbol filan vardı ya… Kaçınılmaz meselelerimiz. Memleket meseleleri bir süre bir kenarda durabilir… Biz şu Ga..
Arkadaşımız yazı yazmış… “Trabzonspor ne yapsın…” diyor… Doğrudur. Denilebilir ki “Anadolu futbolu ne yapsın…?” “Delikli demir çıktı mertlik bozuldu..?” Dış transfer çıktı…Eşitlik bozuldu… ..
Hep bir kurtarıcı bekleyen bir ülkeyiz… Vaziyetler berbat… İşler kesat… Hareket olmuyor… Top gitmiyor… Adamlar adeta sahada yürüyor… Ne kamçı, ne güzel sözler yardım etmiyor.. At yerinde çakılmış,..
Bu lafım anlamışsınızdır bütün büyük geçinip, takımın dörtte üçünü oluşturan İstanbul takımlarınadır. Artık üç büyükler diyemiyoruz. “ Üç Büyük” lafı neredeyse tarih olmak üzere ondan .. Futbol ..
Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..