Bir hayalim var son günlerde; Tek diş fırçam olsun mesela, Haftanın tüm günlerini aynı evde uyuyarak bitirebileyim. Evime yayılıp tüm eşyalarımı dibine kadar yerleştireyim.<..
Asıl onlar yanlış biliyor.. Evet o bize hep öğüt verenler.. Gerçek mutlulular onların tam da anlattıklarının aksi kişiler... Telefonu önce kapatanlar, sarılmayı önce bırakan..
Neden insanları olduğu gibi değil de istediğimiz gibi görürüz hep? Onları değil kafamızda yarattığımız karakterleri severiz?? Hayal kırıklığı yaşama, o zaten öyleydi. Sen görmek..
Kelime haznem geniş sanırdım. İçimden geçenlerin hepsini tamamına yakın anlatabilirim sanırdım.. Sonra okudum.. Farkettim ki benim kelimelerim okyanusta bir damla.. Ne kadar..
Ne yapıyorum ben? Neden beceremiyorum ortasını? Ya çok seviyorum, ya da hiç.. Bu da benim zaafım biliyorum. Ama çok yoruluyorum. Hayatıma giren kim olursa ol..
Ben herşeyi sende öğrendim. Çünkü hissetmeden öğrenemez insan. İyiyi de, kötüyü de dibine kadar hissettim sende. Gözüm kapalı güvendim her zaman, Tüm vücuduma yayıldı bazen ..
Herşeyi sindire sindire yaşıyorum. Ve bu ara hiçbir şeyi aceleye getirmiyorum. Kırgınlığımı dahi içimde ufak parçalara böle böle yaşıyorum. Bir sesi sindire sindire dinliyorum. Belk..
Haklıydın... "İnsanları bu kadar sevme" derken belki de.. Ama sen değil miydin "hala umut var" diyen? Bak işte sen de benim gibisin.. İki kişi var içinde; biri çok güç..
İlk sayfalarında çok sıkıldığın kitaplar gibidir bazı insanlar. Başta hiç sevemezsin. Ve 3 seçeneğin vardır; -Ya baştan bir kenara atıp vazgeçeceksin, -Ya sıkıla sıkıla okuyacaksın,..
Aslında söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Ama hayatımın önemli bir kısmını kaplayan kitaplar hakkında yazmak istedim bugün. Evet okuma yazmayı öğrendiğim günden beri kesintisiz okumaya çalışıyor..
1992 yılında Giresun'da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Giresun'da tamamladım. Sağlık meslek lises..