“blogculuk benim için gayrı-resmi tarih yazarlığına kalkışmaktır.” “Tarihe geçmesi ihtimali olsa bile büyük ihtimalle resmi tarih yazımında kesinlikle es geçilecek ne varsa blogcu onu yazar. blogcu du..
Milliyet blogun ilk zamanları için "blogun antik dönemi" diyor tarihçiler, yani milattan öncesi. Daha az sayıda yazarın, daha az sayıda yazıyla, daha naif olabildiği dönem. Sanki herkes bu küçük adacı..
herkese bir açıklama borçluyum sanırım. fikrimi değiştirdim. kalıyorum. neden gittim ki neden kalıyorum. bu bir muamma gibi görünse de aslında ben bazen böyle cenderede hissederim kendimi. kimse değil..
Ben boynunda yaldızlı bir tasmayla bağlandığı zincirin ucunda gösteri yapan bir sirk aslanı değilim. Olmayacağım da. Eğer arkamda kırbaç şaklatılırken ateşli bir çemberden geçmem isteniyors..
Yeni yılda yazdığım ilk blogumu Milliyet Blog'u oluşturanlar ve bu ortama bizi dahil ederek hayatımızda söyleyemediğimiz pek çok şeyi söyleme imkanı veren sevgili editörlerimiz için yazmak istedim bu ..
Blogcuların kim olduğu konuşuluyor, yani ortalığa döküp saçar gibi kendilerini, hayatlarını, aşklarını, düşlerini, düşüncelerini, isyanlarını ya da gerekli gereksiz bi sürü şeyi neden yazıyor bu insan..
Bir süredir Milliyet Blog ortamında yazar sıfatıyla bulunmam sebebiyle naçizane gözlemler ve de araştırmalar yapmış bulundum. Blog yazmaya yeni başlayanlara ve halen yazanlara araştırmamın sonuçlarını..
Şu Milliyet Blog giderek gelişiyor ve değişiyor farkında mısınız? Başlarda sadece "bilgi bilgi bilgi" ve çalışmaah çalışmaah çalışmaah" şeklinde bizleri top ateşine tutan yazıların yerini giderek e..
Bu blogu yazarken en derinde ne hissettiğimi bilmenizi isterdim. Sanki okyanusa bir şişe içinde mesaj bırakıyorum ben bulunduğum adadan. Bir gün bir kişinin okuyacağını hayal ederek. O bir günün ne za..
Başkentte doğmuşum ve orada gidilecek tüm okullara gitmişim: ODTÜ-Psikoloji ve Ankara Üni. İletiş..