Yürümeye başladığım anda beni kovalıyordu yağmur damlacıkları.. Ben yürüdükçe peşimden geliyordu.. Beni kollarına aldığında bırakmıyordu.. Kolum kanadım kırık halde sadece onu görüyordum.. Gökkuşağını..
Nerede küçük bir kağıt parçası bulsam küçük kayıklar yapardım.. O kayığın içine bindirirdim sevdiklerimi.. Ve istedikleri yerlere gitmelerini sağlardım.. Gitsinler ki mutlu olsunlar.. Hayallerine kavu..
Neler oluyor bize !! Son bir kaç gündür yakından takip ettiğim blog arkadaşlarım dahil bir çoğumuzun yazılarından bahsediyorum.. Hepimize bir karamsarlık, umutsuzluk, yılmışlık, bekleyiş hakim sank..
Duygularıma virgül koymak istiyorum!!.. Nefes almak istiyorum.. Beni boğan düşüncelerimden biraz olsun kurtulmak.. O kadar dolu hissettim ki bir anda içimi.. "Derin bir nefes zamanı" dedi beynim bana...
Çiçeklerle bezenmiş ağaçlara bakarken benim de içimde yeni bir yürek açardı.. Kuş seslerinin melodisini duyardım.. Yeşeren ağaçların gölgesini arardım.. Limonata serinliğinde ki havalarda dolaşmayı se..
Dün de bir yarın değil miydi ? Hep deriz ya " yarın her şey daha güzel olacak !!.. Umut vardır hep içimiz de.. Sanki yarın geldiğinde yepyeni bir insan olacağız.. Yaptığımız hataları, yaşadığımız köt..
İnsanlar ikiye ayrılır !! Deli yaşayanlar , ölü yaşayanlar.. Arası yoktur.. Bu Psikoloji de de böyle biline... Yani bu oluyor ki iki şık var önümüzde...Ya ; her doğan gün ışığıyla yüreğimizin ışı..
Yazabilmenin özgürlüğüyle... İstanbul'un bir bahar sabahında dünyaya gelmişim. Keşfetmek, anlayabilm..