Yazı başlığındaki “Var mı?” sorusunu görünce, kaşlarınızın çatıldığını, gözlerinizin öfkeden kızardığını görebiliyorum. Haklı olarak bu nasıl soru, dediğinizi de duyuyorum. Zaten benim ama..
Kaleme aldığım konu hem çok ince hem de çok hassas. Üstelik ihtisas isteyen bir dal! Dile getireceğimiz ve dikkatleri üzerine toplamak istediğimiz konuyu iş edinenler, bu dalda ihtisas..
Ben şarkılarla yazmayı sevmeye başladım. Muazzez Abacının seslendirdiği: "Saymadım, kaç yıl oldu? Sen, ellerin olalı, Bilmem yüzümün güldüğünü, Ayrıldık ayrılalı"… Şarkısını dinlerken, not defter..
Radyo TSM’ de Zeki Müren: “Mazide kalan hatıra gibi, Şefkatli kollarını aç bana anne Geceler çok soğuk, sessiz ve karanlık Üşüdüm, üstümü örtsene anne”, derken; Ben Pazar günü Manisa’..
Nesrin Çetin Körükçü’nün seslendirdiği, “Yıllar ne çabuk geçti o günler arasından. Bir tel saç onun kaldı bütün hatırasından. Hala duyarım bin sızı ben her yarasından. Bir tel saç onun kaldı bütün..
Emekli bir eğitimci, iki lafından biri, ben ilahiyatçıyım. İlahiyatçı olunca çok biliyormuş. İslam’ın en büyük âlimi İmam’ı Azam(Hz) diyor ki “Bilmediklerimi ayaklarımın altına alsam başım göğe..
Karanlığın düşmanı Işık! Gecenin zifiri karanlığı, şafak sökerken yerini, ufukta yükselen Güneş Işı..