Onu sokakta ilk bulduğum günü hatırlıyorum da, minik bir daldı sadece... Yerde solmuş ve ölümünü bekler hali yüreğimi burkmuştu... Yaşamalıydı... Biteviye yaşamalıydı... Onu alıp ..
Ne güzeldir değil mi? Dalgalanan denizde, fırtınanın veya kasırganın allak bullak ettiği sularda, karadan birinin didinmesine bakarak, sessiz kalmak...Bir kıvanç değil bu, başkasının acısı..
İnsanoğlunun çevresinde ilk gördüğü şeyleri resmetmeye başlayıp bunları gelecek nesillere aktarma isteği hiç bitmedi, hiç de bitmeyecek... Tarih öncesi devirlerden, günümüze gelene dek insanoğl..
Dinlenilme paranoyası, herkes gibi beni de, evdeki herkesi de paranoyak yaptı…Ev ve cep telefonlarında konuşurken nasıl konuşacağımıza şaşırdık, kaldık…İnsan hayatına bu kadar müdahale ..
Aşağıda okuyacağınız yazımı hazırladığım sıralarda ABD Başkanı Barack Obama'nın hafif sırıtık bir biçimde “one minute, one minute” diyerek, "sinek öldürme" şovunu tüm dünya ile birlikte ben de hemen..
Ne zaman tivıtır başına geçsem, evin kuyruklu oğlusu Şanslı yanıma geliyor, "Ben de izleyebilir miyim seni babişko" diyordu...İlk önceleri pek anlam veremiyordum tabii ki bu düşüncelerine.....
Bazen okuduğum gazetelerden "daha sonra bu konuyla ilgili yazı yazarım" diye kupürler kesip saklarım...Bugün yine "hangi konuda yazayım" diye elimdeki o kupürlere bakarken, 2008 yılının Mart ..
Uzun oturmuştu gecenin en koyusuna ... Uzattığı bacaklarının sonlandığı koltuğa yerleştirmişti o hep üşüyen ve hiç ısınmayan minik ayaklarını ... "Kahve keyfi" de yerindeydi hani, h..
Kendilerini severler korktuklarından...Yaşamanın sinsi kahyasıdırlar...Boş buldular mı ortalığı dünün içinde, bugünün içinde, yarının içinde... Şahlanıp kükremeye hazırdırlar.
Düşünce üzerine tüm söylenmesi gereken sözlerimi bir kenara bırakarak, yazıma “tükenmekten” başlamak istiyorum… Nedir tükenmek?.. Kelime anlamına bakacak olursak, “sona ermek veya bitmek”…<..