Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum.
'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskilerde kaldı. Şimdilerde ise doğar göçer aralarına, 'yalnız yaşar'ı da aldılar! Doğanın değişmez kuralı: Doğmak göçmek tek başına! Kalabalığın içinde yalnızlığa mahkûmiyet kimin icadı? Ağızdan çıkar çıkmaz buhar oluyor, önce hecelere sonra harflere bölünüyor yok olmadan kelimeler; örs çekiç salyangoz bulamadıklarında. Vakit alan angarya bir iş dinlemek. Bir zamanlar -can kulağı ile- olanı varmış derler. <ilk kez duyuyorum, söyleseydin keşke> <ne zaman söyledin? Hatırlamıyorum, senin yalnışın var><ama ben öyle anladım, kusura bakma daha iyi açıklayabilirdin> Baş edemeyince kâğıt kalem şahidim oldular. Saati günü tam tekmil tarihiyle, aynaları kapıları dolapları mesajlarla dopdolu renkli çiçekli böcekli kâğıtlar süsledi.
Biraz rahata erdim lâkin bağımlılık yaptı yazarak meram anlatmak! En sağlıklı güvenilir iletişim yöntemi. Yazanların sözleri kaybolmaz, tıkalı kulaklara çarpıp yaralanmaz. Okurlar, pijamalı veya şortlu, yatakta koltukta zaman bulduklarında sözleri gözleriyle dinlerler. Beyin: gerçekten az kullanılan organları yok sayıyorsa, işte ben böyle YAZAN oldum sayelerinde.
- Toplam blog
- : 584
- : 853
- Kayıt tarihi
- : 01.03.07