Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '09

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Borçlar ve 2010 teorilerim

Borçlar ve 2010 teorilerim
 

2+2=5 artık bunun farkına varın....


2009 Yılı dünya ekonomisi açısından ve özellikle gelişmekte olan ülkelere bakılırsa kötü geçti. Basında ve Dünya borsalarında bilinçli olarak bu durum tam tersine olarak gösterilmeye çalışılsada aslında gelişmiş ülkelerin ekonomileri her zaman gelişmekte olan ülkelere oranla daha dirençlidir. Dünyadaki benim yapay diye tabir ettiğim krizin sonuçları neler olacak ve yeni yılda bizi neler bekliyor?

ilk olarak ABD'de işsizlik rakamlarının azaldığına dair haberler genel ekonomi piyasalarını etkiliyor. Dubai'den gelen haberler ve gözlerin uzakdoğu ekonomilerine çevrilmesi gelecek olan verilerin bilinçli bir karamsarlık ile bekleniyor olması ne kadar kötü bir durum. Neden Amerika piyasasından bahsediyorum Amerika piyasası dünya ekonomisinin 4'te 1 ine hükmediyor. Ve dolaylı olarak etkilerine bakarsak 4'te 3 nü etkiliyor diyebiliriz. Bunu için dışarı ve özellikle ABD'ye bağlı olduğumuz sürece bu piyasada bahsetmeden ülke ekonomisi hakkında ileriye dönük bir tahmin yapmak mümkün olmaz. Yapsanız bile doğruluğundan emin olmanız söz konusu olamaz. Yapay kriz dememin sebebi dünya üzerinde ekonomisi tam rayına oturmamış gibi ülkelerin toparlanmasını ve güçlenmesini engellemek. 1 yıl sonra göreceksiniz ABD ve diğer belirli devlelerin ekonomileri bahsedilenlerin tersine ne kadar hızlı bir yükselme yaşayacak.

Ülkemizde durumlar nasıl (2009-2010)

Ülkemiz gelen olarak borçla büyüyen ve özelleştirmeler ile borçlarını ödemeye çalışan sıcak para olmadan ekonomisi gitmeyen bir ülke bir ata sözü var; sanki atalarımız ileride bizi nasıl bir dünyanın beklediğini bilerek söylemiş " Hazıra dağ dayanmaz" bakın Avrupa'ya özelleştirmeden kurumsallaşmaya bir dönüş var bizde ise durum tam tersi biz daha mı iyi ekonomiyi biliyoruz. Eğer daha iyi ekonomiyi biliyorsak 2002'den beri Ülkenin borçları nasıl oldu da 600 Milyar dolar oldu. Şimdi IMF ile anlaşma çabaları var hukumetin. Uluslar arası para fonu (IMF) bize diyorki yazılı olarak Türkiye'nin varolan borçlarını ödeyebilmesi için bizimle anlaşma yapmak zorunda yoksa ekonomisi kötüye gider. Bu dört sorunun cevabını bize gerçekten kim verebilir?

1- Bizim ekonomimizin bu duruma gelmesinde kim etkili oldu?

2- Birine olan (IMF) borçu yine ondan borç alarak ödemek doğru mu?

3- Bir kurumun bir devlete bu parayı almazsan ekonomin zora girer demesi etik mi?

4- Mevcut hükumetin göreve geldiği tarihten bugüne kadar toplam borcun 600 Milyar dolar olması bir yönetim stratejisi mi? Yoksa mali bir başarısızlık mı?

2010 yılı döviz tahminlerim

Dolar: Dolar her ne kadar bu günlerde değer kaybederse kaybetsin yılbaşına 1, 50 seviyesini geçmiş olarak girecek. 2010 İlk Çeyreğinde ve ikinci çeyreğinde piyasalara bağlı olarak dalgalanmalara maruz kalacak fakat üçüncü çeyreğe 1, 60 seviyesinden girecek. yıl sonuna kadar 1, 65-1, 70 seviyesinde olmasını bekliyorum.

Euro: Avro'da durumlar daha net olduğundan 2010 yılının ilk aylarından itibaren ısrarlı fakat az az yükselişini sürdürecek. yıl sonunda ise 2, 45 seviyesine görecek. Yükselişine hızlı devam edecek dövizler;Japon yeni ve Çin yuanı yatırım amaçlı alıcısına para kazandırakcak.

Altın: Altın'ın değerinin ve sonlu bir kaynak olduğunu yeni yeni anlayan ekonomi piyasası ilerleyen yıllarda altın fiyatlarının artmasına yol açacak. Altında bir gerileme olması durumunda ise bilinçli olduğunu unutmayın ve paniğe kapılmayınız.

Kapitalist Dünya'nın Esiri Olmayın......................S&S (HER ZAMAN ÖNDE)

 
Toplam blog
: 112
: 2756
Kayıt tarihi
: 15.09.09
 
 

Ülke meselelerine kafa yoran ulusal çıkarları korumaya çalışan düşünen bir genç. İlkelerim; Üstün..