Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ocak '21

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

A'dan Z'ye vitamin rehberi

Vitamin ve mineral destekleri her yaş ve dönemde önemli. Ancak Covid-19 salgını nedeniyle bağışıklığı güçlendiren bu destekleri almak daha da önem kazandı. Araştırmalar, pandemi döneminde vitamin kullanımının arttığını da ortaya koydu. Evet, vücudu korumak ve desteklemek gerekiyor ama vitamin kullanımı konusunda ne kadar bilinçliyiz? Bazılarımız uzman tavsiyesi ile ihtiyacına yönelik seçimler yapıyor, bazılarımız ise komşu tavsiyesi ile hareket ediyor. En tehlikesi is ‘popüler’ olduğu için tercih etmek…

Herkes vitamin kullanabilir mi? İhtiyaç cinsiyete ve yaşa göre değişiyor mu? Covid-19’dan korunmak için özellikle alınması gerekenler var mı? gibi pek çok soru da akıllara gelmiyor değil… Bunları ve daha fazlasını Eczacı Ayşen Dinçer’e sordum. Vitamin alacaksanız ya da hali hazırda kullanıyorsanız, bu yazıya bir göz atmanızda fayda var.

  • Vitamin ve mineral desteği her zaman önemli ancak pandemi sürecinde ilgi daha da arttı diyebilir miyiz?

Kesinlikle diyebiliriz. İnsanlar güçlü bir bağışıklık sistemi için pandemi ile birlikte vitamin-mineral desteklerine yöneldi. Fakat bu eser elementlerin faydaları bağışıklığımızı desteklemenin çok ötesinde… Hücrelerinize oksijen taşınmasından tutun da, sinir-kas-kemik sisteminin temelinde, görme işleminin devamlılığında, kan yapımı ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde, makro besin öğelerinin enerjiye dönüşümünde, cilt, saç, tırnak dokusunun oluşmasında, toksinlerin temizlenmesinde ve kronik hastalıklardan korunma rolleri var. En önemlisi D vitamini haricinde vücudumuzda sentezlenemiyorlar. Bu nedenle dışarıdan desteğe hayat boyu ihtiyacımız var.

  • Özellikle salgın döneminde alınmasını tavsiye ettiğiniz vitamin ve mineraller hangileri?

Covid-19 üst solunum yollarına tutunarak akciğer fonksiyonlarının bozulmasına sebep oluyor. Eğer kişinin bağışıklık sistemi güçlüyse hastalığın seyri daha hafif geçiyor. Bu yüzden diğer hastalık ve enfeksiyonlarda olduğu gibi pandemi sürecinde de mutlaka doğru beslenmeli, uykumuzu düzene sokmalı ve vitamin ve mineral desteği almalıyız.

Bu dönemde özellikle yaşa ve cinsiyete özel ve uygun dozda hazırlanmış multivitaminlerin kullanılması büyük önem taşıyor. Dünya Sağlık Örgütü de bağışıklık sistemini güçlendirmek için D vitamini, B1, B2, pantotenik asit, B6, A, C ve E vitaminlerinden zengin beslenmek; ayrıca selenyum, demir, çinko ve magnezyum minerallerini de bu düzene eklemek gerektiğine dikkat çekiyor.

  • Bu besin desteklerinin kullanımı konusunda toplumda kafaların karışık olduğunu düşünüyorum, kulaktan dolma bilgiler çok fazla. ‘Doğru vitamin ve mineral kullanımı’ nasıl olmalı?

Kesinlikle katılıyorum. Kullanımın doğru olmasından önce ihtiyaca yönelik seçimin doğru yapılması gerekiyor. Bu dönemde hepimizde bağışıklığımızı destekleme ihtiyacı ön plana çıktı. Fakat bunun için sadece bağışıklık destekleyen içerikler almanıza gerek yok. Hem bağışıklığınızı hem de diğer ihtiyaçlarınıza da destek olabilen (saç,cilt sağlığı olabilir, göz sağlığı olabilir, kognitif sağlık olabilir, üreme sağlığı olabilir) destekler de bulmanız mümkün.

İhtiyacı belirledikten sonra güvenilir bir firmanın ürününü seçmek kalıyor. Firma seçimi hammadde kalitesi, gelişmiş üretim teknolojisinin yanı sıra optimum dozda bir formülasyon almanızı da sağlayacaktır. Bu alanda araştırmalar yapmış firmaların ürünleri yüksek dozda içerikler bulundurmaz. Bu ürünler sizin sağlıklı beslenmeyle vücudunuza almanız gereken Beslenme Referans Değeri’ndeki miktarlarda içerikler sunar. Böylece kullanıma ara vermeden, kürler yapmadan düzenli kullanmaya devam edebilirsiniz. Özetle doğru vitamin, mineral kullanımı için doğru dozda hazırlanmış ürünleri doğru sürelerde kullanmalısınız.

Buna ek olarak vitamin desteklerinin kilo yaptığı yönünde yanlış inanışlar bulunuyor. Doğru dozda ihtiyacınıza yönelik formüle edilen ürünler iştahınızı açmaz. Kendimize uygun desteği seçerken koruyucu, glüten, maya içermeyen ve ihtiyaca özel dozlar içeren ürünler olmasını da ön planda tutmak gerekiyor.

 

  • Vitamin ve mineraller mutlaka doktor tavsiye üzerine mi kullanılmalı?

Eğer herhangi bir kronik rahatsızlığınız ve özel bir hastalığınız yoksa cinsiyetinize, yaşınıza, ihtiyacınıza yönelik hazırlanmış bir formülasyonu doktor tavsiyesi olmadan da kullanabilirsiniz. Bu kriterlere sahip çok fazla ürün olmadığı için ürün seçiminde dikkat etmelisiniz. Bazı multivitaminler yüksek dozda yağda biriken vitaminleri içerir ( A,D,E ve K). Bu tarz ürünleri sağlık profesyoneli gözetimi olmadan kullanmanız vücudunuza zarar verebilir. Bu nedenle bu sorunun cevabı kişiye ve ürüne göre değişir.

  • Vitamin seçiminde kadın ve erkek arasında bir fark olmalı mı?

Kadın ve erkeğin fizyolojik farklılıkları vitamin mineral ihtiyaçlarını birbirinden keskin bir şekilde ayrıştırdığı gibi, bazı mikro besin öğeleri ve cinsiyete bağlı olarak farklı sistemler üzerinde olumlu etkiler göstermektedir. Örneğin; folik asit erkeklerde kalp sağlığını korurken, kadınlarda hamilelik ve fetüsün sağlığında ön plana çıkar.Bu doğrultuda standart dozdaki tek bir besin takviyesinin yaşam boyunca toplumun farklı gruplarının ihtiyaçlarını karşılayamayacağı bilimsel bir gerçektir.

Kadınların tempolu aile ve iş yaşamları nedeniyle enerji dolu olmaları, adet dönemlerini, doğurganlığın devamlılığı, saç-cilt-tırnak sağlığının desteklenmesi gibi özel vitamin ve minerallere ihtiyaçları vardır. Adet döneminde kaybedilen kanın takviyesi için demir, B kompleks vitaminleri, folik asit gereksinimi artarken, duygu durum dengelenmesinde magnezyum, Gama-Linolenik Asit (GLA) ve stres yönetimi için C vitamini içeren mikro besin öğelerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Enerji metabolizmasının dengeli çalışması için magnezyuma, kan şeker seviyelerini düzenlemek için kroma, yorgunluğu önlemek için demir ve B kompleks vitaminlerine kadınlar daha fazla ihtiyaç duyuyor. Biotin, selenyum, bakır ve çinko yoğun yaşam temposundaki kadınların güzelliğini korumaları için saç, cilt ve tırnağı destekleyen kilit mikro besin öğeleridir.

Stresli ve yoğun tempoda yaşayan kadının, hamilelik öncesinde ileride bebeğinin daha sağlıklı olabilmesi için düzenli folik asit alması, fertilitenin artması için çinko B6, B12 vitamini, hücreler boyuttaki stresi azaltan ve yumurtayı koruyan güçlü antioksidanlardan Co Q10 yetişkin kadının günlük alması gereken mikro besin öğeleri içerisindedir.

  • Bağışıklığı güçlendirdiği bilinen çinko son zamanlarda daha da popüler hale geldi. Herkes çinko desteği alabilir mi?

Çinko, D vitamini ve C vitamini Covid-19’un hücreye tutunma riskini azaltması ve hücre duvarı üzerine etkileri nedeniyle en ön plana çıkan ve bilimsel kanıtı olan mikrobesin maddeleri arasında... Burada çinko ayrı bir öneme sahip çünkü çinko minerali vücudumuzda 300’den fazla enzimatik reaksiyonun içerisine giren, DNA&RNA sentezinde görev alan, görme fonksiyonlarımızın devamlılığından tutun da üreme sistemimizin fonksiyonuna, bağışıklık sisteminden, tat/koku duyularımızın çalışmasına kritik öneme sahip bir mineraldir.

Herkes çinko desteği alabilir. Beslenme referans değeri 5 mg olsa da günlük 15 mg kullanım kabul görmüş dozdur. Genellikle et ürünleri ve kabuklu deniz ürünlerinde olduğu için özellikle vejetaryenlerin ve veganların mutlaka destek olarak alması önerilir. Covid-19 dönemiyle popüler hale gelen çinko ile ilgili bilinmeyen ama çok kritik öneme sahip olan bir konu da çinkonun bakırla birlikte alınması gerektiğidir. Türkiye’deki ürünlerin birçoğu çinkoyu ve bakırı bir arada içermez. Yalnız alınan çinko vücudumuzda besinlerle aldığımız bakırın emilimini maskeler yani bakırla yarışır ve onu yener. O nedenle çinko takviyesi alan kişilerin bakır eksikliği yaşamaması için çinko ve bakır bir arada formülasyonlar tercih etmesi önemlidir.

  • Hamilelere tavsiye edebileceğiniz destekler hangileri?

Özellikle fetüste Nöral Tüp Defekti gelişmesini önlediği ispatlanmış folik asit hamileler arasında en yoğun kullanılan vitamindir. Fakat tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de plansız gebelik oranı çok yüksektir. Ve kadınları çoğu hamile olduğunu mensturasyonları geciktiğinde bir diğer deyişle hamileliğin 4’üncü haftasında anlar. Bu nedenle İngiltere başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde son 30 senedir sadece hamilelik sırası multivitaminleri değil, hamilelik öncesi ve sonrası dönemi kapsayan multivitaminler de çokça tercih edilmektedir.

Türkiye bu konseptle 2 yıl önce tanıştı. Hamilelik öncesinde kan yapımını destekleyen B kompleks vitaminler, demir, hücre oluşumunu sağlayan çinko, hücre zarının doğru oluşması ve çoğalmasını sağlayan inositol, sağlıklı foliküler kan akımını sağlayan L-arjinin alımı da sağlıklı bir gebelik için önemlidir.

Hamilelik döneminde önceki dönemde kullanılan vitamin minerallere ek olarak; bebeğin zeka gelişimini destekleyen iyot ve omega-3 yağ asitleri, kemik gelişimini destekleyen D vitamini ve kalsiyum, artan kan üretimini destekleyen demir, kas kramplarını azaltan magnezyumun kapsamlı bir hamilelik desteği için ihtiyaç vardır. Hamilelik sürecinde besin takviyesi alınmasının; hem annenin besin öğeleri depolarını korumaya hem de bebeğin hamilelik yaşına göre uygun kiloda dünyaya gelmesinde pozitif etki sağladığı ispatlanmıştır.

Hamilelik sonrasında önceki dönemlerde alınan vitamin minerallere ek olarak kalsiyum ve DHA yağ asidi desteği ön plana çıkmaktadır. Tüm emziren kadınlar bu özel dönemde günlük kalsiyum alımlarını en az 700 mg kadar sağlamazlarsa kemiklerindeki kalsiyum rezervlerinin %15ini kaybettiği bildirilmektedir. Bebeklerin normal göz ve beyin gelişimine katkı sağlamak için emzirme dönemindeki annenin günde 300 mg DHA alması önerilmektedir.

  • İleri yaşta sık görülen sorunlardan bir olan unutkanlık ile başa çıkmada faydalanabileceğimiz destekler var mı?

Sağlıklı yaş alma konsepti dünyada her geçen yıl daha da önem kazanmakta. İlerleyen yaşları sağlıklı yaşamak için beyin sağlığı, kas ve iskelet sistemi sağlığı, göz sağlığı en öne çıkan alanlardır. Bunlar içerisinde beyin sağlığı için beyin kan akımını destekleyen gingko biloba içeren bitkisel içerikler, beyin omurilik sıvısını geçebilen fosfotidilserin, fostotidilkolin gibi aminoasitler, magnezyum gibi sinir iletimini destekleyen aynı zamanda stres seviyemizi azaltan mineraller ve yine sinir iletimini destekleyen B Kompleks vitaminler ön plana çıkmaktadır. Beyin sağlığınızı desteklemek için bu içerikleri tek tek almanıza gerek yok. Artık ülkemizde hem bu içerikleri içeren hem de günlük multivitamin ihtiyacımızı karşılayan karma güçlü formüller bulunuyor.

  • Vücutta vitamin ve mineral eksikliği gelişmesi durumunda hangi sağlık sorunları ortaya çıkabilir?

Bu sorunun yanıtını vermeden vitamin mineral eksikliğinin tahmin ettiğinizden çok yaygın olduğunu belirtmek istiyorum. Öyle ki 2017 senesinde Lancet dergisinde yayınlanan Yeti Yitimine Ayarlanmış Yaşam Yılı (DALY) Analizinde beslenme riskleri ömrümüzü kısaltan risk faktörleri arasında sigara kullanımından sonra 2’nci sıraya yükselmiştir. Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü ihtiyacımız olan vitamin ve mineralli gıdalardan alabilmemiz için günlük 5-9 porsiyon sebze veya meyve tüketimini şiddetle önermektedir.

Bunun yanında Türkiye’de günlük sebze-meyve tüketim oranı günlük 2,5 porsiyondur. Ve ne yazık ki eksik aldığımız vitamin ve mineraller pek çok sağlık sorununa sebep oluyor.Örneğin D vitamini eksikliği yorgunluğa, kramplara, kalp hastalıklarına, romantizmaya yol açabiliyor. B12 eksikliğinde unutkanlık, odaklanma sorunları, ağızda yaralar, kalp çarpıntısı; demir eksikliği halinde eklem ağrıları, saç dökülmesi, baş ağrıları, depresyon, uykusuzluk gibi sorunların ortaya çıkabiliyor. Folik asit eksikliği bebeğinizin Nörol Tüp Defekti ile doğmasına vesile olabiliyor. Yüksek stres ve vitamin mineral eksikliği kadınlarda ve erkeklerde doğurganlığı direkt etkiliyor.

Ergenlik döneminde kalsiyumu yeterli tüketmeyen gençler ileride kemik kırıkları yaşayabiliyor. Yine emzirme dönemindeki bir anne kemik kalsiyum rezervinin yüzde 15’ini emzirme döneminde kaybediyor. Bir takviye almaması durumunda ilerleyen dönemde osteoporoza yakalanma riski çok artıyor. Çocuklarda vitamin ve mineralce eksik beslenme kronik hastalıkların oluşmasına temel risk faktörleri arasında sayılıyor. Bu nedenle bu esansiyel elementleri doğru tanımak, vücudumuzda üretemediğimizi ve “yaşam için” gerekli olduğunu bilmek, önce sağlıklı beslenerek sonrasında da ihtiyacınıza, cinsiyetinize, yaşınıza uygun doğru formüle edilmiş bir takviyeyle de desteklemek çok büyük önem arz ediyor.