Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '09

 
Kategori
Deneme
 

ABC'ler Elif, Lam, Mim'e darbe yaptılar

ABC'ler Elif, Lam, Mim'e darbe yaptılar
 

Uzun zamandır kendi ülkemde kendi insanlarımın arasında, kendimi yapayalnız ve çaresiz hissederek yaşıyorum.
Ben buna yaşamak mı derim? Paylaşılmayan bir hayat sadece: nefes almaktır bence.
Yürekler korkudan değil aşktan sevdadan “ Güm güm” çarpmadıkca ben buna yaşamak mı derim?..

Sanki sıla hasreti, vatan hasreti çekiyorum, düğüm düğüm yüreğim.
Oysa doğduğum topraklardayım. Neyin hasreti bu?
Analı babalı; “Öksüz” gibiyim...

Aynı dili konuşuyoruz insanlarla. Aynı havayı soluyoruz. Aynı hastalıklara yakalanıp, aynı kuyruklara giriyoruz.
Anamıza “ana” babamıza “ baba” diyoruz. Yok ki ötesi.
Yok işte yok... Ne o eski tat kaldı, ne de o eski koku.
Birşeyler eksik... Yabancı edildik birbirimize.
Sanki dağlarına bahar bile gelmiyor memleketimim... karalara sarılmış.

Şöyle, yan gelip yatıp çimlere, içesine bir hayal bile kuramaz olduk.
Baş bahçevan ilaç sıkmış her yere.
Korku var yüreğimizde. Ithal bir din uğruna kendi dinimizden olduk.

ABC ile okuyup yazmayı suç gösteriyorlar. Darbe teşebbüsü diyorlar.

Oysa biz: Hasan Mutlucan’ sız darbeye, darbe mi deriz!
Oturacaksın evinde sokağa çıkmak yasak, 2. bir emre kadar.
Açacaksın radyoları, dizileceksin başına kulağını, gözünü dikeceksin anonslara.
Fonda bir davudi sesle tirtir titreyeceksin.
“ Yinede şahlanıyor aman
Kolbaşının yandım da kır atı
Görünüyor yandım aman
Bize serhad yolları....” diyecek ki anlayacağız:

Aha da darbe olmuş! Gözlerimiz yolda kalmıştı: geldiler kurtardılar bizi ithal ürünlerden(!) deyi verelim.

İllâki birileri gelip kurtarmalı, yoksa olmaz! Biz de kural bu.

Atamızı rahat yatırmıyoruz " Kalk kurtar bizi" demekten.
Oysa O; "Gidiyorum ben, ama siz Cumhuriyete, yaptıklarımıza sahip çıkın!" demedi miydi?
Damarlarımızdaki kana ne oldu? Onu da mı değiştirdiler?.. biz gaflet uykusundayken.

Marşımız: “Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” diye başlamıyor mu? Tüm bu olanları, olacak bunlar diye yıllar önce bize söylememiş miydi?
Nerden çıktı bu Elif - Lam – Mim korkusu? Döverim ben onu ABC ile…

Ben neredeyim burası neresi?
Ölmedim, biliyorum ama üzerime serpilmiş ölüm toprağı.
Silkinip kalkacağım ama sanki ellerim kollarım, ayaklarım bağlı.

Beklemekle olmaz bu iş. Hortlayıp gelmez kimse, kim görmüş gidenin geldiğini?
Korkularla yaşamaya “Yaşamak” mı denir?

Çıkacaksın doğru bildiğin yola ışık saçacaksın etrafa... bak o zaman nasıl da toplanır ateşböcekleri. Yeter ki karanlıkları aydınlatmak olsun hedefin. Illaki ateşböceği gibi ışık beklenmez ki her zaman. Karanlıktaysan, ilk ışığı sen yakacaksın bazen.

Bak neler yapmış bir kadın, tüm ömrünü vererek hem de.
Kim mi O? Anlatayım dinle:
Onu ilk kez gördüğümde; herkesin cüzzamlı diye magaralara sakladığı, fellik fellik kaçtığı insanlara; sıkı sıkı sarılmıştı, gözlerimle gördüm yıllar önce.

Dahası da var; say say bitmez, bilenler bilmiş ama değerini.
Şimdi “Tu kaka” derse desinler güneşin balçıkla sıvandığını kim görmüş?

Lepra (Cüzzam) ile ilgili bilimsel çalışmalar,

Cüzzamla Savaş Derneği kuruculuğu

Hindistan’da kendisine verilen“Uluslararası Gandhi Ödülü (1986),

2006 yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü’nün Lepra konusunda danışmanlığı,

1981–2002 yılları arasında üniversitedeki görevinin yanında GÖNÜLLÜ olarak, Sağlık Bakanlığı İstanbul “Lepra Hastanesi” Başhekimliği,

Uluslararası Lepra Birliği’nin (ILU) kurucu üyeliği,

1982–1987 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana bilim dalı Başkanlığı,

1981–2001 arasında İstanbul Tıp Fakültesi Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü,

Dermatopatoloji laboratuarının, Behçet Hastalığı ve Cinsel İlişkiyle Bulaşan Hastalıklar Polikliniklerinin kurulmasında öncülük,

1989’da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) kuruculuğu ve Gn. Bşk.

1990’da “Öğretim Üyeleri Derneği” kurucu üyeliği ve ilk dönem II Başkanlığı,

Bine yakın yayın, yabancı dergilerde yayımlanmış tıbbî çalışmalar, tıbbî, sosyal ve siyasal içerikli gazete makaleleri,

Türkçe tıbbî dergilerde ve kongre kitaplarında yayınlanmış araştırma, derleme ve olgu bildirimleri,

1996’da İstanbul Üniversitesince verilen “Atatürk İlke ve Devrimleri” ödülü,

İngiltere dermatologlarının derneği olan Dowling Kulübü (1978) Onur Üyeliği,

“Kuzey Amerika Dermatoloji Derneği” Onur üyeliği (1996)

Ülkemizde Yılın Kadını ödülü (1990),

"Melvin Jones Ödülü" (1991)

"Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü" İncirli Lions (1996)

"Kuvayi Milliye Ödülü" Haliç Rotary (1997)

"Fahrettin Kerim Gökay Ödülü" Türk Lions Vakfı (1997)

"Türkiye Ziraatçılar Birliği Dayanışma Ödülü" (1998)

"75. Yıl Ödülü" Türk Kadınlar Birliği Şişli Şb. (1998)

"Uğur Mumcu - Muammer Aksoy Ödülü" ADD İstanbul Şubesi (1999)

"Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi Onur" Ödülü" (2000)

İtalya "Foyer des Artistes Kurumu Ödülü" (2001)

Cüzzamlı Hastalara verdiği uzun süreli hizmet ve getirdiği bakış açısı nedeniyle "Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği 2001 Yılı Ödülü",

"Atatürk Ödülü" Amerika / Atatürk Topluluğu (2001)

"Sanat Kurumu Onur Ödülü" (2002)

"Atatürk / Çağdaşlık Ödülü" Dünya Atatürkçü Kuruluşları (10 Kasım 2003)

"Üstün Hizmet Ödülü" Yıldız Teknik Üniversitesi (2004)

Eğitime yaptığı katkılar nedeniyle "Eğitim Ödülü" TED Koleji,

"Kendinden önce hizmet" ilkesine örnek davranışı nedeniyle "100. Yıl Mesleki Başarı Ödülü" Rotary Kulübü,

"İnsan Hakları Ödülü" İzmir Karşıyaka Belediyesi (2004)

"Türkiye'nin En İyi Eğitimcisi" Ödülü - Tempo Dergisi (2004)

Kültür Üniversitesi'nin İstanbul genelindeki üniversitelerin öğrenci ve öğretim üyeleri arasında yaptığı anket sonucunda "Yılın En Yürekli Kadını Ödülü" (2004)

"Puduhepa Ödülü" - Adana Kütür Sanat Derneği (2005)

"Meslek Hizmetleri Ödülü" Ankara Emek Rotary Kulübü (Ekim 2005)

"Toplumsal Barış Ödülü" Barış Radyo,

"İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü" - SODEV Sosyal Demokrasi Vakfı (2005)

"İyi Kalpli Ol Ödülü" Türk Kalp Vakfı (2006)

"Yılın Başarılı İş Kadınları Ödülü" Dünya Gazetesi (2006)

"ÇEK Eğitim Ödülü", Çağdaş Eğitim Kooperatifi (2006)


Atatürk Cumhuriyetine her alanda ve her zaman sahip çıkan bir tutum sergileyerek:

Cumhuriyet mitinglerinde “Ne Şeriat, Ne Darbe!” sloganı atan bir kadın.

Darbeci, eli kanlı terorist oldu şimdi. Ona ödül verenler de “ Darbeci Destekcisi " olmalılar... Onlar da içeri...

Ehh, yüzde kaç kaldı geriye? Buna cevap bile vermiyorum. Nem-e gerek?

Adları“ DARBECİ ” olacak elbet.. ama yeni darbe yapmadı ki; o ve onun gibiler.

Yıllardır yapıyordu zaten, Hasan Mutlucan’sız, topsuz tüfeksiz ALFABE'm ile CAHİLLİĞE karşı.


 
Toplam blog
: 61
: 771
Kayıt tarihi
: 18.09.08
 
 

Dünyanın en güzel şehri olan İstanbul' da yaşıyorum. Emekliyim. Güncel olayları yorumlamanın yanı..