Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '07

 
Kategori
Siyaset
 

ABD, Türkiye ve ılımlı İslam

ABD, Türkiye ve ılımlı İslam
 

"Türkiye ile Malezya dünyada ılımlı İslam'ın uygulandığı iki ülke..."

ABD'nin eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke Türkiye ve Malezya’yı örnek göstermiş. Bunun için sevinmeli mi yoksa üzülmeli miyiz?

İslamın ılımlısı varmıymış bunu da araştırmak gerek. Ilımlı Hıristiyanlık, ılımlı Yahudilik ne hoş geliyor kulağa değilmi. Gerçekte var olmayan kavramlar. Avrupa da yaşayan daha iyi bilir MB dostlarına sorayım Ilımlı Hıristiyanlık var mı? Adam, kadın işine gider, çocuk okuluna, herkes bir tarafa sonrasında belirli günlerde dini toplantılar yapılır. Pazar ayinleri mesela. Bizde niye öyle değil. Her şeyi dine bağladıkta ondan. Ilımlı İslam yoktur; İslam ya vardır ya yoktur. Türkiye’ yi çökertme oyunlarından biri, yıllardır sürdürülen bir politikada oyuncular oldukça fazla. Türkiye’nin ekonomide büyük gelir sağladığı bir taraf olan turizmi zedelemekten başladılar. Ülkeyi yönetenleri maşa yaptılar, sadece hükümet değil muhalefette de var bu maşalardan. İslamlaşma adı altında bir takım grupların artırılması sağlanıyor, Amerika birinci destekçi olarak müslümanlığı korumaya çalıştığını sanan fakat Müslümanlığı zedelemeye çalışan islami kesimleri de örnek göstererek Türkiye’ de ılımlı İslam arttı diyor. Bu da en başta turizmi zedeler. Gelirimizin büyük bir çoğunluğu turizmden kazanılmakta, onlar darbe yediğinde turist Türkiye tercihini hiç kullanmayacak. Adını bile anmayacak, ekonomi ağır ağır zarar görecek oradan eğitim kurumları zaten hazırolda bekliyor, üniversite öğrencileri ve öğretim üyeleri kutuplaşma yollarına gidecekler. Bir ülkenin var olması eğitimden geçer, eğitim zarar gördüğünde ekonomi zaten çıkmaza girecek, İslam kelimesini farklı şekillerde kullandıkça ülkeler üretim ve ticari yönden kaynaklarını bizden çekecekler. Ekonomi dibe vuracak. Amaç buna benzer bir durum. Tabi senaryodan ibaret, olmayabilme durumu % 50 halkın sağduyusu ne kadar kuvvetli ise o kadar.

Dini vazifeler ve inanç özgürlüğü toplumların bir parçası, kimsede buna engel olamaz olmazda. Ülkeyi çökertmek isteyen çok bilmiş ülkeler Ilımlı İslam kelimesini kullanarak hem orduyu hem de hükümeti yanlarına çektiklerini düşünüyorlar. Düşünüyorlar da olay öyle değil. Ordu darbe yapsın diye bekliyorlar. Darbeyi görenler ne fayda ne zarar verdiğin de bilir. Halkı birbirine düşürmenin en kolay yolu dini ve askeri kullanmaktır. Ben 12 Eylül’ü gördüm o zaman çok küçüktüm 6-7 yaşlarında. Geceleri dışarı çıkılmaz, silah sesleri, sabah kalkmışsınız duvarlarda yazılar, siyasi cinayetler artmış. Halk bunları gördü. Ben hayal meyal hatırlıyorum. Sonrasında askeri darbe geldi, ekonomik dengeler bozuldu. Şimdi de benzer durumlar yaşanmakta. Asker beklemede, hükümet icraat peşinde, anayasa olduğu gibi aynı kalmayacak tabi ki ama öz değerlerin korunması ön planda olmalı. Ne zorla Avrupa özentisiyle kadınların başı açtırılarak çağdaşlaşılır, ne de din üzerinden İran, Arap özentisiyle türban getirilerek, iftar sofralarında boy göstererek, herkesin gözü önünde namaz kılınarak müslümanlaşılır. Çevremde oldukça fazla olan güyya Müslümanlığın ası olduklarını sanan bir takım insanlar sana, kola gibi benzer markaları Yahudi ürünü olduğu için kullanmadıklarını söyleyenlerin inandığı güvendiği şahıslar bugün Amerika’da iftar sofraları verip, Hıristiyan kesimin davetine katılmakta. Ticaretin hasını yapmakta. Çelişkiye bir bakın. Türkiye başta belirttiğim bu tarz sözlerden etkilenmeye başladı bile, 15-20 sene gider. Çocuklarımız veya torunlarımızı bekleyen tehlike şimdi pek görünmüyor ama gelecekte olma ihtimali fazlaca.

Medyum değilim, ekonomist değilim, siyasetçi hiç değilim. Ben bu ülkenin vatandaşıyım. Asıl Türkiye Cumhuriyeti kelimesini içini sindiremeyenler bu ülke topraklarını terk etmeli diyorum. Müslüman, Hıristiyan, Yahudi yada Ateist herkes kanunlara göre dinen özgürdür. Ülke yasalarına aykırı davranmadığı sürece ve ülkeyi yıkma yönünde icraat göstermediği sürece hürdür. Dilerim söylediklerimde yanılıyor ve sadece senaryo yazıyorumdur.

 
Toplam blog
: 82
: 1963
Kayıt tarihi
: 13.10.06
 
 

Müzik ve amatör fotoğrafçılıkla ilgileniyorum. Yazma isteği içimde vardı. Mutlaka bir gün düşünce..