Aç insanlara yardım...

Yeni kapitalist sistemde, eskisine nazaran daha katı bir uygulama söz konusu. Eskiden kapitalistler daha sosyal adaletçi oluyorlardı. Yeni sistemde, yarattıkları iktidarlarla, iktidarın emrine giren yargıyı kullanarak, istedikleri gibi at oynatabiliyorlar. Bir de insanları, üretmeden tüketmeye yöneltip, yaratılan ranttan çok daha büyük pay alıyorlar. 

Bunun yanı sıra, eskiden daha sosyal adaletçi olan AB ülkeleri, gittikçe bu pozisyonlarından uzaklaşıyorlar. İnsanlar üretmeden tüketmeye alıştırıldığından AB ülkelerinin birçoğu şu anda iflasın eşiğinde. 

İzlanda ila başlayan iflas furyası, Yunanistan, Portekiz, İspanya ve son olarak İtalya’yı vurdu! Eskiden ABD ve AB’nin ısrarı ile fakir ülkelere yardım elini uzatan Birleşmiş Milletler, artık yeterli maddi desteği alamadığından, açlığın pençesinde kıvranan ülkelere yeterli gıda yardımını yapamıyor. Ayrıca ABD ve AB dünya jandarmalığını hakkıyla yapamıyor. Dünyanın tabi zenginliklerini sömürebilmek için, tabi kaynak bakımından zengin ülkelere bir biri ardına saldırılar düzenleniyor. Örnek, Eroin’in hammadde üretiminin merkezi Afganistan, Petrol devleri Irak ve Libya ABD ve AB’nin saldırılarına maruz kaldılar. 

Dünya insan hakları şampiyonluğunu kimseye kaptırmayan bu ülkeler, bu saldırılar esnasında ‘insan hakkına’ falan hiç aldırmıyorlar. İşte Irak’ta 1.5 milyon insan hayatını kaybetti. Libya’daki kayıp sayısı belli değil. Afganistan’da ne olduğunu kimse bilmiyor. Pakistan’ın sınır kasabaları bile müttefik güçlerce bombalanıyor. 

Bu kadar lafın ardından asıl niyetimizi açıklayalım. Yeni dünya düzeninde insana yer olmadığından bahsetmiştik. Son günlerde Afrika’nın açlıkla pençeleşen ülkeleri, insanları dünya gündemindeki yerini hak ettiği şekilde alamıyor. 

Afrika’da yaşanan kuraklık ve açlık, son 60 yılın en büyük kuraklık ve kıtlığı olarak lanse ediliyor. Bu kıtlık ve kuraklık, bölge ülkelerindeki yaklaşık 12.5 milyon insanın hayatını tehdit ediyor. 

Afetten en çok etkilenen Somali halkı ülkelerini terk ederek, Kenya Dadaab ve Etiyopya Dolla Ado mülteci kamplarına doğru akın ediyorlar. Bu yolculuk sırasında birçok insan hayatını kaybediyor. Zaman zaman bu göçler sırasında çekilen resimler gerçekten düşündürücü. Kamplardaki hayat aslında daha da berbat! Verilen bir tas çorbayı alabilmek için, ölen ikizlerinden birisini günlerce sırtında taşıyan anneyi hep birlikte izlemişizdir. 

Kimine göre bu yeryüzünün yaşadığı, son yüzyılın en büyük iklim felaketi! İnsanlar temel sağlık ve gıda ihtiyaçları için başkalarının yardımına muhtaçlar. 

Birleşmiş Milletler (BM) ise, şimdiye kadar on binlerce insanın ölümüne neden olan Afrika Boynuzu’ndaki açlığın, Somali’de yakında altı bölgeye daha yayılma tehlikesinin bulunduğunu bildiriyor. 

BM İnsani Operasyonlar Bölümü Başkanı Valerie Amos, Somali’de geçen ay iki bölgede etkili olan açlığın kontrol altına alınamazsa beş ya da altı bölgeye daha yayılma ihtimalini belirterek, “geniş kapsamlı bir çözüm” çağrısı yapıyor. Ancak bu güne kadar yeterli desteği bulamamış durumda. 

Aynı yetkiliye göre; şimdiye kadar on binlerce Somalili açlıktan ölmüş ve yüz binlercesi de açlık tehdidi altında bulunuyormuş! 

Bu açlıktan ve kıtlıktan en fazla etkilenenler mutlaka çocuklar ve kadınlar. Herkes onun için düzenlenen yardım kampanyalarına katılmalıdır. Nereye yardım yapacağınızı bilmiyorsanız, valiliklere ve kaymakamlıklara müracaat edebilirsiniz. 

Somali ve çevresinde yaşanan kıtlık ve kuraklık sorununun çözümüne destek vermek amacıyla sivil toplum örgütleri de harekete geçti. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığın koordinasyonu ile başlatılan yardım çalışmalarına herkesin bir insanlık görevi olarak katılmasında fayda var. 

Hele böylesine bir Ramazan gününde, yapılacak bu yardımların sevabının daha fazla olacağını söylememe gerek var mı? 

Haydi, insanlığın ölmediğini dünya âleme gösterelim.