Acaba nasıl ölsem?

Acaba nasıl ölsem?

Bayramda sevdiklerime giderken...

Bir tır direksiyon hakimiyetini kaybetse ve ezip geçse beni?

Asgari ücretle çalışsam...

Hiçbir faturamı ödeyemesem...

Okutamasam çocuklarımı, onları çalışmak zorunda bıraksam?

Geleceklerini, hayallerini kirletsem...

Buna daha fazla dayanamayıp cinnet  geçirsem?

Yada içinde gdo sundan, nişasta bazlı şekerine kadar birçok maddeyle harmanlanmış besinleri tüketsem...

Kanser hücreleriyle kardeş olsa hücrelerim...

Yavaş yavaş içten içe erisem... Yok olsam....

Şöylede olabilir işsiz olsam...

Sabahtan akşama kadar kahvehanede oyun oyunayıp...

Geceleri arkadaşlarla takılsam...

Bir kavgada bıçaklı saldırıya uğrsam?

 En iyisi çok zengin bir ailem olsun...

Baba parasıyla saltanat sürerken...

Fazla kaptırsam gece hayatına kendimi...

Bir bar köşesinde cansız bedenimi bulsalar?

Yok olmadı hiçbiri....

Çok zor böyle ölmek...

Bence şöyle olmalı...

Bir deprem olsa....

Enkaz altında, beton(!) yığınları arasında sıkışıp nefessiz kalsam...

Yada kurtulsam depremden...

Bir çadır kente yerleştirseler beni...

Çadırda yaşamak için ısınsam...

Ama bir sabah uyanamasam...

Zehirlensem?

Bu da olmadı...

Şöyle yapayım...

Az hasarlı evinize girebilirsiniz raporu verilse...

Koşa koşa evime gitsem...

Herşey yoluna girecek derken bir deprem daha olsa...

Enkazın en dibinde kalsam...

"Kurtuldum" "kurtulacağım" derken...

Kar yağsa şehre...

Sıcacık yataklarında yatarken ülke...

Kurtulmama dakikalar kala donarak ölsem?

...

İsmail OKAT