- Kategori
- Animasyon
Acapulco Resort (KKTC- Girne)

Animasyon üzerine bir sohbet:
Sohbetimizin başkahramanı Zafer Bey; uzun, koyu renk olan kıvırcık saçlarıyla adeta beni büyüledi. Nasıl mı? Tabiî ki gerçekleştirdikleri bir animasyon esnasında “drum kit” çalma taklidi ile. O ne güzel kafa sallayıştır. Saçlar da uzun, role de iyice kaptırmışız kendimizi; bir öne bir arkaya öyle içten savuruyor ki saçlarını insanın ona ayak uydurası geliyor.
İşin aslı başkaymış, o ayrı mesele J
Acapulco’da bir geceyi daha sabaha bağlarken yaptığımız bu güzel sohbet için öncelikle Zafer Bey’e teşekkürlerimi iletiyorum.
Zafer Bey, animasyon işiyle yaklaşık olarak dokuz senedir uğraşıyormuş. Yaşını sorarsanız otuzlu yaşlarının başında ama hiç de yaşının adamı değil. Yani yaşını hiç göstermiyor. Onun haricinde mesleğini mekânında icra eden, sonrasındaysa kendi kimliğine bürünen saygın biri.
Toplumumuzda insanların işiyle kimliklerini bütünselleştirmek o kadar meşhur ki “maalesef” mesleğini duyduğumuz insanın karakterini de birden çözüveriyoruz.
Zafer Bey aynı zamanda birikimleriyle dünyanın çeşitli yerlerini gezmiş, görmüş biri. Biz gelelim Zafer Bey’in bakış açısıyla animasyonculuk mesleğine.
Animasyonun bir otel için asıl amacının ne olduğunu sorduğumda aldığım cevap oldukça mantıklıydı. İşin içine biraz maliyet girdi ama otel yönetimi için akıllıca bir yöntem diyebiliriz. Özellikle “her şey dâhil” olan otellerde ya da tatil köylerinde müşterinin çok fazla tüketim yapmaması ve stokları boşaltmaması için onları oyalayacak bir yöntemdir. Müşteri animasyon gösterilerini izlemek için animasyonun yapıldığı yerlere gider ki bu yerler genellikle yiyecek ve içecekten uzak yerlerdir. Böylece hem müşteri animasyonu izlerken keyifli zaman geçirir hem de otel yönetimi maliyetlerini düşürür.
Acapulco’da ise işler tam tersinden işliyor. Zira yarım pansiyon olunca otel yönetimi olarak tüketimi nasıl daha fazla arttırırız diye bakıyorlar. Bu yüzdendir ki animasyonun gerçekleştirildiği alanda da bar var.
Yukarıda da anlattığım gibi insanlar animasyoncuları yirmi dört saat eğlenen, o bar senin bu bar benim diyen, özellikle bayanlar ile olan ikili ilişkilerinde pek de güvenilmeyen kişiler olarak bulurlar. Zafer Bey’de bu bakış açısından şikâyetçiydi. Haklı da! Sen eğlence sektörünün içinde çalışıyorsun, bu senin mesleğin ama insanın mesleğini icra etmesi farklı, kendi hayatını yaşaması farklı şeylerdir. Lütfen bunları birbirine karıştırmayalım ve insanlara karşı önyargılı olmayalım.
İşin kazanç kısmına gelince her meslek gibi doğru yerde doğru zamanda olduğun sürece oldukça tatmin edici bir meslektir.
Animasyon ekibinin diğer fertlerinden biri de Şuşu’ydu. Onu anlatmak için fazla söze gerek yok. Tek söyleyebileceğim bir erkek bu kadar mı güzel bayan taklidi yapar! Ve bu kadar mı güzel bacaklara sahip olur. Birçok bayan gibi ben de Şuşu’nun bacaklarına laf attım ama hiç pişman değilim. Zira buna değerdi. Fotoğraflarda eminim ki Şuşu’nun kim olduğunu şıp diye anlayıvereceksiniz J
Geri kalan animasyon ekibinden Kerem, Nadir ve Ayça bu işi sadece yaz dönemi için yapan, profesyonel olmayan bireyler. Bir de İbrahim yani nam-ı değer İbo vardı. Onun için söyleyebileceğim tek şey, DJ koltuğuna geçtiğinde çaldığı o güzelim “Çekirge” parçasında bizi deli gibi oynatmasıdır. Malum, damarlarda var bir arabesk ruh.
Animasyon ekibimiz bu kadardı. Bize keyifli ve eğlenceli bir on yedi gün geçirdiğiniz için yeniden teşekkür ederim…