- Kategori
- Şiir
acı bana...
alıntı
Bulvar şenliklerinde bir fener alayı,
Gölgeler gibi takip eder
Meşaleler ellerinde…
Hala sıcak etime temas eden
Akan ne…
Ne tufan…
Ne kan…
Çoğalan heyulaların ürküten bulanıklığı…
Trompet sesi
Zil sesi
Ve som tunçtan donanma
Kalp atışı…
Ürküyor zeytinin dalında duran güvercin
Kilidi kırılıyor yüksek kulelerin
İskeletler saklanıyor dehlizine mahzenin.
Ninniler sus…
Masallar yas…
Ve kızgın kumlara sürülüyor
En rem uykularım
Orta yerinde gecenin…
Adım adım yaklaşıyor
Karanlıkta korkularım.
Siyah bandırasında kuru kafa…
Kan şeridi takmış bir gözüne
Kutsanmamış denizci…
Bir çınar gölgesi arıyor nafile
Boğuk yakarışlarım…
Acı bana…
Hala güneyden gelecek leyleklerin yolunu bekleyecek kadar
Saf bir umut var içimde…
Hep bu bahar…
Hep bu bahar başka…
Bıçak sırtı…
Nar içi sevinçlerim…
Dibekte dövülmüş
Havanda savrulmuş
Elenmiş
İmbiklenmiş
Bohçalanmış bağlanmış…
Arasında karanfil…
Karanfil dediysem öyle
Dalına bakma…
Sırtına doğum günlerimi yükledim…
Acı bana…
Barut kokuyor parmakların…
Hep on ikiyi gösteriyor duvardaki saat…
Hiç susmuyor gide gele
Guguk kuşu…
Toplama kamplarından ruhumun
Dumanlar yükseliyor
Sahipsiz kalıyor
Küçük pabuçlar
Kırmızısında kan görünmüyor…
Kıldan ince boynuma
Ağır geliyor artık başım…
Çenginin zillerine takılmasa
Düşüp orta yerinden çatlayacak…
Yüzükoyun sürünüyorum
Şafağa karşı…
Dokunsan ellerime
Karartma gecelerimde kabus
Son bulacak…