- Kategori
- Şiir
Karda leke var

İzlenimler
Gizemli Bir Söyleşi Nabide Kılınç
KARDA LEKE VAR...
İbrahim Ergin’in;
Hey gidi çocukluğum hey
Çocukluğumun tasasız
En katkısız günleri hey
Nerelerdesiniz
Etekleri tutuşmuşsa zamanın
Çok gerilerden böyle buruk
Neden gülümsersiniz
Diyerek başlayan YERKESİK şiiri ikinci bölümde şöyle devam ediyor;
Diyorsun ki anam
Kimbilir Kimlere yazdırdığın
Kan ağlayan mektubunda diyorsun ki,
Mamırlığa gir oğlu
Gayri bizden hayır yok
Göznuru döküp, belimi büktüğüm tütün
Kör olası tütün yok mu
Dörtten gitti bu yıl
Acı lokması yüreğime tuz-biber ettiğim
Kör olası tütün
.........................
Şiirin son satırında ise;
Piyasa durgun
Dayıngil satamadı
Pisininkini alan satan yok
Mum sıvandı milletin ağzına mum
Parası olan kırk düğüm vurdu
Zehir zıkkım olsun.
Diyorsun.
Daha neler neler diyorsun anam
Toprağa dönme dedin
YERKESİĞE de neden
Benim ak dünya görmemiş anam.
İbrahim Ergin YERKESİK doğumludur.İçimizden, yöremizden biridir. Muğla’da oturur. Doğduğu yöreye, toprağına saygılıdır.Özlem duyar, şiirlerinde anlatır özlemini. Görmeye gelir köyünü.
Şiirinde 1950’li yılların sonrasında “Yerkesik’teki tütüncülüğün kahrını” anlatır.1962’li yıllarda yazar” Yerkesik” şiirini.
Bir de bu yılların acı tütün akmasını, piyasasını, parasızlığın ve çaresizliğin acısını “Naciye Poyraz Makal” dile getirir yazdığı kitabında. Kitabının adı Bindim Tütün Küfesine’dir. Kitabında gecenin ıssızlığında tarlaya tütün kırmaya giderken, Kapuz deresini anlatır. O yılların geçim derdini.
Naciye Poyraz Makal, yazar dünya literatürüne geçmiş Mahmut MAKAL’ın eşidir.Ankara’da oturur.
İbrahim Ergin bu şiirini daha önce Yerkesik’te Kütüphanedeki Kültür İzleri ve Şiir Dinletileri programında okumuştur. Şair şiir yazar ama, şiirlerini en güzel okur.
Duru bir Türkçe kullanır. Sesini ve dilini iyi kullanmasındaki ustalığıdır Türkçesi.
İbrahim Ergin yeni bir şiir kitabı çıkardı, Karda Leke Var.Kitabın tanıtımını Muğla’da Hacı Kadı Evi’nde gerçekleştirdi.
Güneşin denize girme vaktinde değildi vakit.Güneşin batma vaktinde okundu şiirler bir akşamüstü.Bulutların etekleri yanıyordu. Şiir gibiydi Muğla.
İbrahim Ergin, İzmir’de oturan “Prof.Dr. Şadan Gökovalı”nın eski dostudur. Şadan Gökovalı Yaşar Üniversitesinin değerli bir öğretim görevlisidir. Ayrıca, yazın dünyasının önemli bir edebiyatçısı ve tarihçisidir.
Şadan Gökovalı İbrahim Ergin’i “gönüldeşim” diye tanıtır. “Şiirleri benimkiler gibidir” diyerek söz eder.
Bu gönül dostluğunu İbrahim Ergin “Şadan’a Mektup” başlığıyla şiirinde şöyle anlatır, kitabının 58.sayfasında .
“deniz denizdir
Nereye gitseniz
Gökova’da deniz gökyüzü
Gökyüzü deniz.”
Muğla’da vilayetin bahçesinde, “erguvan” ağacı vardır. İbrahim Ergin hükümet konağına gelir gider.Vali Yardımcısı “Mustafa Korkmaz Dinçer” şiir dostudur. Şairdir. Anız Yangınında Gelincikler kitabında toplar şiirlerini. Tutkunun rengi olan şiirde ve kırmızı da işler şiirlerini bir nakış gibi.
Oturur şiir yazar İbrahim Ergin, şiirin başlığını “erguvanlar” koyar.
Karşı odaların birinde
Mustafa Dinçer oturur.
Mustafa Dinçer şair
Şiir düşünür bütün gün
Erguvanlara dair.
11 Eylül’de Muğla’ın kendine özgü Hacı Kadı Evi’nde kendi mısralarından bestelenen şarkıların, türkülerin eşliğinde tanıtır yeni kitabını.
Okumak isteyen dinleyenlere açar şiirlerini. Valimiz Hüseyin Aksoy ile Belediye Başkanımız Dr.Osman Gürün’de izler sonuna değin toplantıyı.
Gecede her şey vardır.”Şiir” gibi değil , her şey şarkı gibiydi.” Kutlu olsun kitabın İbrahim Ergin, okuyanlara aşk olsun.