Acıdan notlar

Bakıyorum bana, her yanım ayna, on iki eylüldeyim, saat on yedi, yerdeyim, acı üstümde tepiniyor; diyorlar ki, aylardan ekim, kasım yakında, ben diyorum ki, sizde öyle, bende hep on iki eylül, saat on yedi!
Yürüyoruz yolda, bak diyorlar bana, sağında Adalar ne güzel, önünde ardında insanlar, biz.....

Yürüyoruz yolda, yol aynı yol diyorlar, değil; bakın diyorum solumda, önümde, ardımda yeşil, sağımda, sağ aşağıda deniz, yol toprak yol, çıkıyoruz tepeye, daha yeşile, daha insana; günlerden on üç eylül, on dört eylül, hep eylül eylül eylül!...
Siz güzelsiniz, diyorum, bu acıyı bana yaşatan, beni bu acıda hapseden eylül, eylül kötü!

Anneme dokunma diyorsun acıya, kardeşime dokunma, ne derdin varsa bizle gör, erkeksen!

Yalnızken daha bir acımasız sokuluyor insana acı, giriyor içine, daha içine, mutlu şarkılar söylüyor sen çaresizliğinde erirken.
Çalışıyorsun, çalışmak zorundasın, para şart, gidiyorsun işe, dönüyorsun işten, peşinde o eylül, özellikle eylülün on ikisi, daha özeli saat on yedi, kurtulamıyorsun acıdan; kurtulamazsın benden diyor acı sana, ne okursan oku, ne yazarsan yaz, nereye gidersen git...

Aşk, aşkla sarılıyor sana, aranızda acı var, acıya, artık git, diyorsun, n'olur bizi yalnız bırak, bırakmıyor acı sizi, daha beter yol alıyor içinde, içinizde; Aşk'a daha sıkı sarılıyorsun daha sıkı, acı daha sert daha sert vuruyor yüreğine; ahhh!...

Ne suçu var diyor ordan biri acının, ne suçu var eylülün, on iki eylülün, ne suçu var saat on yedinin, ne suçu var güzel yüzün, ölümün! Eeeee!... diye bağırıyorsun, bütün suç yaşamın mı?

Sabah gözünü
açar açmaz
günaydın diyor
on iki eylül
saat on yedi
hemen traş ol
diyor giyin çık
acı hep içinde
içlerinde eylülün
on iki eylülün
saat on yedinin senin
bir uykuda
kabus harici mi
rahatsın yaşar
yaşamaz acısız
acıdan uzak
ah Aşk
ah dostlar
on iki eylülden sonra
şöyle dolu dolu
şöyle ben ben
sarılamadım size
acısız.