Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '09

 
Kategori
Güncel
 

Açıl susam açıl!!!...

Açıl susam açıl!!!...
 

Vatan Sana Canım Feda...


Açılım dedik durduk, açıldık açıldık; tutabilene aşkolsun.

Kürtçe yayın, Kürtçe tefsir, Kürtçe Eurovision vs., vs.

Biz Türkler, Türkiye'de İstanbul lehçesini okuruz, yazarız, resmi dilde konuşuruz. Kürtçede de farklı lehçeler var. Kurmançero Kürtçesi, Arap Kürtçesi, Zazaca. Kurmançero Kürtçesi Van, Siirt, Diyarbakır, Batman, Hakkari bölgelerinde, Arap Kürtçesi Ş.Urfa, Mardin ve çevresinde, Zazaca Elazığ ve çevresinde daha yoğun konuşuluyor. Bütün lehçeler konuşulsun tabii, ancak resmiyette kabul gören lehçe hangisi olmalı? Tarihte incelediğimizde de Elazığ, Malatya, K.Maraş ve çevresinde yerleşmiş bulunan Zaza kardeşlerimin durumu diğer Kürt vatandaşlarımınkinden biraz farklı. İncelediğim kadarı ile gerek vatan savunmasında, gerekse devlet-vatandaş ilişkilerinde en uyumlu ve yakin olan kesim Zazalar. Bölgelerinde Zazalar devletimizle barışıktırlar da. Ancak TRT-6'te ve resmi ağızlarda 'Kürtçe' Kurmançero Kürtçesi olarak tanım buluyor (Lütfen dikkat edelim. Sözde Kürdistan'ın başkenti Diyarbakır olunca lehçe de Kurmançero Kürtçesi oluyor). Bence eğer bir Kürtçe açılımı mutlak düşünülüyorsa, bunun resmi lehçesi Zazaca olmalı. Burada denilebilir ki Zazaca konuşanlar daha az (İstanbul lehçesi de azdır ki zaten). Peki bu azlığın sebebi nedir? Yoksa Çanakkale'de, Yemen'de, Filistin'de, Sarıkamış'ta, Kore'de, Kıbrıs'ta verdikleri şehitler mi? Veya ülkemin nüfus kontrolu politikalarına uyum adına daha az çocuk sahibi olmaları mı (Bölge insanının çok çocuk sahibi olmalarının nüfus sayımındaki dengeyi Kürtler lehine değiştirmek olabileceğini de düşününüz, zaten bana bir Kürt vatandaşımızın ifadesi de bu yöndeydi!)?

Bu arada Suriye'deki rejim baskısı nedeniyle Arap Kürtçesi konuşan Kürtlerin sessizliklerini, ''Kurmançero Kürtçe lehçesinin kullanımı gerekliliği'' kavramının Irak Kürtlerince biçimlendirildiğini ve Türklere ve Türkiye'de yaşayan Kürt vatandaşlarımıza lanse edildiğine, Zazaların dikkate dahi alınmadığına da dikkat ediniz!

Aklıma geldi de sorayım dedim: Zazaca Kürtçe'de kabul gören lehçe olabilir mi? Bence neden olmasın?

Öte taraftan bu Kürtçe açılımda sınırın belirlenmesinde de fayda var: Kürtçe eğitim-öğretim sağlandığında Kürtçe eğitim gören Hakim, Doktor vs. kime hizmet verecek, niçin? Bu eğitimin arkasından kendilerine uygun hukuki düzenlemeleri de isteyecekler mi (Mesela bir Kürt'ü birTürk hakimin yargılayamayacağı gibi. Bir Kürt Subayın bir Türk Subayın emri ile ölüme gidemeyeceği gibi. Bir Kürt'e bir Türk Polisin tutuklama yapamayacağı gibi). Bunun sonunun bölünme olduğu görünmüyorsa, saatlerimizin alarmlarını kuralım veya mutlaka biri bizi dürtsün...

Bu hafta içinde Suriye'den Bölücübaşı'nın çıkarılmasına tepki gösterisi yapan gruptaki basın sözcüsünün söylediği sözde '' Özgürlük hareketimizin lideri, başkomutanımız Abdullah Öcalan'' sözlerine de dikkat ediniz ve açılımda ne kadar dikkatli olunması gerektiğini fark ediniz! AB ve/veya ABD'nin 'Açılıma Destek' sözleri ile gaza gelip kendinizden geçerseniz; çok güzel (!) açılırsınız ve sonra her kültürümüz kopma durumuna gelir (kopan da yutuluverir; Irak gibi, Suriye gibi). Öyleki 1 ve 2.'nci Balkan Harbi'nin benzerini yaparsınız, yıpranırsınız, parçalanırsınız. Paçayı bir İstiklal Savaşı ile zor kurtarırsınız. Sonra da ''Vay be biz ne büyükmüşüz; şimdi bizim eski topraklarımızda 18 ayrı devlet oluştu ve hala bölgelerinde barışı sağlayamıyorlar'' diye safça övünürsünüz. İçin için pişmanlık yaşar, bu sefer de kuduğunuzla yetinmeyip eski Türkiye'yi yeniden kurma gayreti içine düşersiniz. Bence buna benzer oyunlara düşmemek ve elimizdeki hala canlı, dipdiri Türkiye Cumhuriyeti Devletimize sahip çıkmamız gerekir. Bunun için yapmamız gereken tek şey; tarafsız kalmak değildir, aksine Türkiye Cumhuriyeti, Türk Milleti, Türk Vatandaşı, Atatürk ve silah arkadaşları, Türk toprakları, Birlik-Beraberlik, İnsan Hakları, Hukukumuz, Milli ve manevi değerlerimiz, Atatürk İlkelerimiz konularında korkmadan taraf olmaktır. Bunu yapabiliriz, çünkü ''Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda saklıdır''...

Gününüz, gönlünüz, haneniz, şehriniz, ülkemiz, dünyamız aydın olsun!

NOT: Yukarıdaki bilgiler okuduklarım, öğrendiklerim ve gördüklerimdir; yanılıyorsam düzeltmenizi rica ederim.

 
Toplam blog
: 13
: 658
Kayıt tarihi
: 26.10.07
 
 

Erzurum, 1964 doğumluyum. Emekli subay, Mak. Müh. ve Uzm. Psk. danışmanım. Bir özel eğitim ve rehabi..