Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Acının hammadesi aynıdır

Acının hammadesi aynıdır
 

Hani bazen kimsenin bizi anlamadığını düşünürüz. Çektiğimiz acının tarifinin mümkün olmadığını. Tahmin edilebilir bir acı, hafif şiddette algılanır bilinçaltı endişesine kapılırız. Biraz da acımızı sahiplenme kaygısıdır tepkimiz... Tahmin edilen bir acı, özel hayatımıza yapılan bir müdaheleymiş gibi koruruz kendimizi. Çektiğimiz acıya layık olan, kimsenin bizi anlamamasının yarattığı dramadır ve hiçbir şekilde ödün vermeyiz. İçe kapanırız, dışarıda kalır herkes. Kimse görsün istemeyiz aldığımız yarayı...

İçimizde... Göğsümüzün orta yerine gelip saplanan ve aniden yayılan bir sızı. O an sanki kana karışıp, kalp tarafından tüm vücuda pompalanır. O his hepimizde aynıdır. Azı çoğu yoktur, çaresizlik veya umut vardır içinde sadece... Acıyı bir kez tatmış kişi, anlar aslında neler hissettiğimizi. Bizi anlayamayacağını düşünmemizin sebebi aslında anlatamamızdır. Anlaşılır, lakin anlatılamaz acı...

‘Acının hammaddesi aynıdır’. Bir arkadaşımdan duydum bu sözü... Ne olabilir diye düşündüm bu hammadde... Aklıma ilk gelen, ’zaman’ oldu. Arkamıza katmış giderken, hep gerisine düşüyorduk. Umudun ve çaresizliğin aynı anda yaşandığı bir karmaşa. Evet, zaman idi sebep...

Biz, bir hayatın huzurunda ölüm cezasına çarptırılmış mahkumlar, elimiz kolumuz bağlı infazımızı beklerken, yaşlandığımız her an kadardı aldığımız yaraların toplamı...

 
Toplam blog
: 89
: 618
Kayıt tarihi
: 16.12.06
 
 

İlk kitabımı, 'Pal Sokağı Çocukları'nı okuduğumdan beri yazıyorum. Yazmak beni o çocuklar gibi öz..