Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Adalet reformu

Devletin en önemli özelliklerinden birisi adil olması, vatandaşlarının kişilik haklarını anayasa ve yasalarla güvence altına alması, koruması, huzur ve rahat içinde yaşamasını sağlamaktır. Ülkemizde adalet, yargı sistemindeki sorunlar herkes tarafından bilinmekte, barolar, yargı dernekleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından adalet ve yargı sistemindeki aksaklıklar dile getirilmekte ve eleştirilmektedir.

Mahkemelerin yükünün ağır olduğu, kararların geç verildiği, davaların bir kısmının zaman aşımına uğradığı ifade edilmektedir. Duruşmalar, mahkeme sürecinde meydana gelen olaylar, adli hatalar, alınan yanlış karar ve hükümler hakkında medyada günlerce yazılar yazılmakta ve yorumlar yapılmaktadır. Çünkü “Geciken adalet, adalet değildir.” Vatandaş haksızlığa uğradığında kime şikayet edecek?. Elbette devlete ve adli mercilere başvuracaktır. Vatandaş devletine güvenecek devlette “devlet olduğunu “gösterecektir.

Bugün yürürlükte olan 1982 anayasamızda devletin temel amaç ve görevleri “Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.” denilmektedir.

Anayasamızın 5. maddesinde devletin temel amaç ve görevleri açıkça belirtilmiştir. Milleti oluşturan bireylerde devlete duyulan güven sarsılmamalıdır. Devlet yargı bağımsızlığını korumalı, yargının; mahkemelerin adil, sağlıklı, ve hızlı çalışması için gereken önlemleri almalıdır. Medya da “adalet sistemi” haber bültenlerinde yer almakta ve açık oturumlarda tartışılmaktadır.

20-30-40- yıl süren davalar, bu süre içinde davacı ve davalıların çoğu davanın sonuçunu göremeden mevta olmakta, hakkın rahmetine kavuşmaktadır. Hatta bir kişi, başkasına haksızlık yapmış, mağdur etmişse, adalet sisteminin geç işlediğini ve bir davanın en az üç beş yıl süreceğini bildiği için, haksızlık yaptığı kişiye “Beni mahkemeye şikayet et!... diyebilmektedir.

30 yıl süren mahkeme davaları zaman aşımından düşüyor. İki suçlu 12 şer yıl cezaya çarptırılıyor. Birisi beraat ediyor. Dördüncü sanık firar ediyor, yakalandığında dava yeniden görüşülüyor. 2010 yılında zaman aşımından berat ediyor. Sanıklar kızın babasını öldürmüş. ”O kişi babamı öldüren katillerden biridir, ben bunu gözümle gördüm. AİHM’ ne başvurmaktan üzüntü duymayacağım.” Dördüncü sanık suçlu olduğu halde, zaman aşımından beraat etti. Olay tam bir rezalet!.... Suç işleyen kişinin kim ve hangi siyasi görüşten olduğu önemli değil. Suç işleyen cezasını çekmelidir.

Adli tıp kurumu raporlarına ne demeli?... Bir dava dosyası için iki, üç farklı rapor verilmektedir. Bir olayda iki , üç farklı rapor nasıl oluyor?... Adli tıp devletin resmi bir kurumu. Devlet denetleme kurulu Adli tıp kurumundaki skandal raporların medyada yayınlanması üzerine Cumhurbaşkanımızın talimatıyla kurum hakkında inceleme yapıldı. İnceleme sonuçları ve müfettişlerin önerileri, cumhurbaşkanı tarafından değerlendirildikten sonra başbakanlığa ve ilgili bakanlıklara gönderildi. Adalet bakan 21 aralık Salı günü yaptığı basın açıklamasında “2010 yılında 19 bin 251 dava dosyasının zaman aşımından düşeceğini ve buna karşı önlemler alınması için bakanlığın çalışma başlattığını “ belirtti.

Bir gün adalet herkese lazım olacaktır. 10 yıl, 20 yıl ve daha fazla süren bir dava insanların devlete olan güvenini azaltır. Vatandaş devlete güvenmeyip de kime güvenecek?... Devlet vatandaşın güvenliği için; yargı reformunu yapmalı, yargının işleyişi hızlandırılmalı, personel sayısı arttırılmalı , adli kurumlara, hakim ve savcılarımıza her türlü imkan, teknoloji ve maddi destek verilmelidir.

Cinayet, öldürmeye teşebbüs, tecavüz, zorla fuhuşa teşvik vb. insanın yaşama ve kişilik haklarıyla ilgili ceza mahkemelerinde nefsi müdafaa , ağır tahrik, akli dengesini kaybetme gibi haklı gerekçeler dışında, suçlu olduğu kesinlik kazanan kişilerin davalarında zaman aşımı kaldırılmalıdır.

Vatandaşımız mağdur olduğunda, vicdanı sızlamaktadır.

Vatandaşımız adil ve hızlı bir yargı istemektedir.

Vatandaşımızın bu isteği en doğal hakkıdır.

Ne dersiniz sevgili okurlar?...

Günlerinizin sağlıklı ve mutlu geçmesi dileğiyle hoşça kalın!....

Ahmet Demir -Salihli

 
Toplam blog
: 58
: 809
Kayıt tarihi
: 09.10.10
 
 

Şiir ve makaleler yazıyorum. Yazılarım Salihli Sektör Gazetesinde yayınlanıyor. ..