Adana Aladağ'da yurt yangını

Aladağ  Adana'mızın genelde orman köylerinin bulunduğu bir ilçemiz. Toros dağlarının vadilerinin biri üzerinde kurulmuş yaklaşık 20 köyün olduğu, 6 bin nüfuslu bir ilçemiz .

 

Fakir köylü vatandaşlarımız çocuklarını okutabilmek için bu ilçede eğitim aldırmak zorunda. 2006 yılına kadar ilçede Devletin Kredi Yurtlar Kurumunun bir yurdu var. Veliler çocuklarını bu yurda gönderiyorlar ancak; 2006 yılında yurt "depreme dayanıklı değil" gerekçesiyle yıkılıyor ve yerine yenisi yapılmıyor.

 

Yurd ihtiyacı Türkiyenin her bölgesinde olduğu gibi cemaat, tarikat bağlantılı vakıf ve derneklere emanet.

 

Aladağ'ın köy halkı çocuklarını okutmak için Süleymancılara ait olan bu yurda hele de beleş olduğu için sorgusuz sualsiz vermek zorundalar.

 

Aslında tüm yurt binaları MEB denetiminde ve kontrolunde olması gerekmektedir.

Yurt yapılan bina ahşap kaplama, çatısı ahşap, yer döşemeleri sentetik. Elektirik panosu eski, yurtta barındırılan kızlarımız henüz 12-15 yaşlarında, böyle bir binaya MEB nasıl ruhsat verir, bu yavrular nasıl burada yatılı kalır.

 

Facia geliyorum demiş ama kimsenin umurunda değil, koskoca ilçede iki adet itfaiye aracı var, birisi çalışmıyor, diğerinin hortumu yırtık.

 

Yurtta yangın başlamış, bir tane sorumlu, görevli yok, genç fidanlar allaha emanet. Daha önce Konya'da yaşanan Kuran kursu yurdundaki LPG patlamasında 17 can gitmiş, ne dinayet, ne MEB hiç ders almamış, sonuçta 12 gencecik evladımız göz göre göre yanıp kül oluyor.

 

İşin acı tarafı, asli görevi evlatlarımıza sahip çıkmak, onların eğitimlerini sağlıklı bir şekilde yürümesini sağlamak olan Dinayet işleri Başkanlığı tüm bu eğitim işlerini cemaat, tarikat yapılarına devretmiş, 12 canın kül olduğu gün Adana'da 6 milyon TL ye mal olan il müftülük binasını açmakla meşgül.

 

Asli görevi eğitimin her yurttaşa adil ve eşit bir şekilde sağlamakla görevli MEB geçmişte yaşananalardan ders almamış, yok efendim yangın merdivenleri kilitli değilmiş, yok efendim en son bu yurtta haziran ayında denetim yapılmış.

 

Sayın Bakan denetim yapılmışta; yapan zat-ı muhteremler görmemiş mi bu binanın ahşap olduğunu, elektirik panosunun eski olduğunu, yurtta kalan kızlarımızın bulaşık yıkadıklarını, temizlik yaptıklarını. Bu nasıl bir denetimdir.

 

MEB öğrenci yurt taleplerine rağmen yurt yapmamakta, bu ihtiyacı, bu boşluğu ise cemaat, tarikat bağlantılı vakıf ve dernekler doldurmaktadır.

 

Halen ülkemde öğrencilerimizin yurt ihtiyaçları; Ensar Vakfı,Türgev,Birlik Vakfı, Hayrat Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti gibi tarikat, cemaat bağlantılı kuruluşlarla yürütülmekte, Anadolunun fakir, gariban çocukları bu yurtlarda zehirlenmektedir.

 

MEB da, Dinayet İşleri Başkanlığıda artık laf ebeliği yapmayı bırakıp bir an önce eğitim, öğretim işlerini Anayasamıza, yasalara uygun hale getirmek için harete geçmeli, özellikle öğrencilerimizin yurt ihtiyaçlarını acil çözerek bu vatanın gencecik fidanlarının cemaat, tarikat marifetiyle yanıp kül olmalarını önlemelidir.

 

SONSUZLUK (Osman Özeker) 01.12.2016