Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '06

 
Kategori
Sinema
 

Adını bilmediğim bir filmin izini sürdüm

Adını bilmediğim bir filmin izini sürdüm
 

Filmi ilk seyrettiğim zaman en az 20 yıl önceydi. TRT’nin tek kanal yayın yaptığı zamanlardı, belki bir de TRT2 vardı. Televizyonda çok karanlık sahneleri olan bir yerli film oynuyordu. Seyretmeye başladığımda jeneriği geçmişti. Filmin adını hiçbir zaman öğrenememiştim.

Gazetelerin İstanbul’da basıldığı zamanlarda, Ankara’ya sabah erken saate gazete yetiştirmeye çalışan kamyon şoförlerinin öyküsünü anlatıyordu. Her gazete aynı kamyonlarla taşınıyordu. Ankara’da sabahın ilk ışıklarında gazete satacak olan çocuklar ve büyüklerden oluşan bir kalabalık bu kamyonları bekliyor, gazetelerini aldıktan sonra sokaklara dağılıyorlar ve bağırarak gazetelerini satıyorlardı. Gazeteleri belli bir saate kadar bekledikleri için geç kalan gazete kamyonlarının gazeteleri ellerinde kalıyordu. Kamyon şoförleri arasındaki amansız yarış ve rekabetin altında bu yazılı olmayan, acımasız kural yatıyordu: Geç kalırsan gazetelerin elinde kalır, sen de işsiz kalırsın. Aynı kaderi paylaşan iyi, kötü, yardımsever, fırsatçı özelliklerde çok sayıda şoför Ankara-İstanbul yolunun zorlu koşullarında ölümle alay ediyorlardı. O yolda yitirdikleri arkadaşlarının yasını tutacak zamanları bile olmuyordu.

Film çok etkilemişti, daha sonra bu filme hiç rastlamadım. Adını bilmiyordum, tek aklımda kalan filmin başrolünde Ayhan Işık’ın oynadığıydı. Siyah-beyaz çekilmişti, 60’lı yıllara ait olduğunu düşünüyordum. Seksenlerin sonunda Milliyet’in kuponla verdiği kitaplardan "5000 film"i aldığım zaman, kitabın Türk filmleri bölümünde her filme bakarak bulmaya çalışmıştım. O zaman bu kitabın Türk filmleri bölümünün çok zayıf olduğuna karar vermiştim.

Internet’li zamanlarda birkaç kez aklıma geldiğinde aramıştım. Internet’in ilk zamanlarında Türkçe dokuman bulmak oldukça zordu. Yıllar geçtikçe Internet’in Türkçe içeriğinin artması konusunda hepimiz üzerimize düşen görevi yapmaya çalıştık. Şimdi Türkçe kaynak aradığımızda "Internet’te herşey var" diyemesek de "Internet’te eskiye göre çok şey var" diyebiliyoruz.

Geçtiğimiz ay çocukluk günlerimi yazarken İnebolu’ya gazetelerin akşama doğru geldiklerinden sözetmiştim. O gün Internet’te bu filme ulaşmaya çalışmıştım, bulabilseydim o yazıda sözedecektim, bulamadım ve yazamadım.

Bugün adını bilmediğim filmin izini bir kez daha sürmeye karar verdim. Google’da "Ayhan Işık" diye aradığımda en derli toplu bilgiye wikipedia’da ulaştım. Tüm filmlerinin listesi vardı. Sanatçının altmışlı yıllarda çektiği filmlerin adlarını tek tek Google’da arayıp ve konusuna göre aradığımı filmi bulacaktım. Ayhan Işık 60’larda yılda en az 10 film çekmiş. Tek tek aramak hiç akıllıca değildi, ben de filmin konusundan aklımda kalanlarla, başka şekilde aradım: "Ayhan Işık Gazete Kamyonu"... Çıkan linklerden biri aradığım bilgiye ulaştırdı.(1) Filmin adı "Hızlı Yaşayanlar", 1964 yılında yapılmış, yönetmeni Nevzat Pesen, senaryo yazarları Safa Önal ve İlhan Engin, filmde Ayhan Işık dışında, Pervin Par, Ekrem Bora, Kadir Savun, Turgut Özatay oynuyorlar.

Hızlı Yaşayanlar filmi Yeşilçam’ın fazla bilinmeyen filmlerinden biri. Yeşilçam kalıplarının dışına çıkmak için çaba göstermiş, bunu da kısmen başarmış. Hatta süresi bile 90 dakikalık standart da değil de 80 dakika olmuş. Belki birgün televizyonda az seyredilen saatlerin birinde rastlar ve bu kez filmin adını bilerek seyrederim.

(1) http://www.sinematurk.com/film.php?3821 adresinde filmle ilgili çok ayrıntılı bilgiler ve filmin değişik bir yorumu var.

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..