AF (bir ilkenin hikayesi)

Nefret Aslında Bir Sevme Halidir, AFfetmekse Terkediş 

“Bir ilkeyi düşündüğümde ekrana yapışmıştı ilk satırlar” diyordu yazar AF’fı ilk anlatmaya başladığında ve devam ediyordu; “İlke bir eylemdi, bir tavır, bir kararlılık simgesiydi. İlkeli bir kadın hikâyesi oldu; bir ilkenin hikayesi AF. Günübirlik ilişkilerden uzak, tutkuya sarılmış iki canı korumak için atılmış bir tohum oldu. Bağışlayıcı aşkın, gün gelip bağışlayamadığı keşkelerinin dili ise; “Her aşk her keşkeyi affeder fakat gün gelir öyle bir keşke yaşanır ki oradan dönmek, ne aşkla ne de afla mümkündür” diyordu. 

Nefret; bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu, tiksinme, tiksintidir. 

Af; bağışlama, mazur görmedir. 

Zafer Başoğul tarafından kaleme alınan kitap, “Nefret” ve “Af” kelimelerini yeniden yorumlarken, kelimeler arasındaki ilişkiyi de aşk olarak tanımlıyor. Modern zamanda geçen tutkulu bir aşkı, 6 yıl süren sancılı ilişkiyi, satır aralarına saklanan üçüncü şahıslar üzerinden yürütülen iletişimi anlatıyor AF. Terkler, buluşmalar, yakınlaşmalar, özlem, aşk ve yok oluş, ardıl planlar, ihanet, fedakârlık ve şefkati sayfaları arasına saklayarak İstanbul Moda’dan Çanakkale’nin rüzgârlı tepelerinde esiyor AF. AF, 4 yıllık bir emeğin ürünü. 17 yıl çeşitli şirketlerde profesyonel yönetici olarak çalışan Zafer Başoğul, 2 yılı araştırma ve birebir röportajlara, son 2 yılı ise yazmaya ayırmış. Kitabın kapağında pek çok kişinin tabu olarak gördüğü ürünü; “prezervatifi” koyarak, bir ilke imza atmış. Kapağı Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyeleri’nden aynı zamanda fotoğraf sanatçısı Başar Hatırnaz tasarlayarak, “Bilinmezliğe gidişe” ve “Nefretle affın kesiştiği çizgiye” dikkat çekmiş. “Kitabın kapağında neden prezervatif kullandınız?” sorusunu yanıtlayan genç yazar; “Öncelikle altını çizmeliyim ki uzun uzun düşündüğüm bir şeydi; prezervatif. Riskliydi. Pek çok açıdan değerlendirilebilirdi. Kitaba önyargı ile yaklaşılabilirdi. Prezervatifi bir promosyon malzemesi yaptığım söylenebilir, dikkat çekme öğesi olarak kullandığım düşünülebilirdi. Diğer taraftan tabu ürün olarak algılanan prezervatifi almaya çekinen insanlar, kitabı da almakta tereddüt edebilir, kitaptan uzaklaşabilirdi. Bu kaygılarıma; ilk olması, seksüaliteyi ön planda tutuyor olması gibi birçok kaygı da ekleniyordu” diyerek düşüncelerini ortaya koyan Başoğul şöyle devam etti: “Fakat benim bu kitapta anlatmaya çalıştığım ilk konu; bir ilkenin hikâyesidir. Bu hikâye ile birlikte Türkiye’de tabu ürün prezervatif ile ilgili ileri bir adım atma isteğim, bazı riskleri göze almam gerektiğini düşündürdü. Öte yandan bu kitap bir sosyal sorumluluk misyonu da üstlenecek, HIV Pozitif ve AIDS gerçeği hakkında da bir deşifre yapacaktı. Son olarak şunu söylemeliyim ki ne kapakta prezervatif kullanmak, ne de arka kapakta kullanmak bir tesadüf değildi. Bir promosyon malzemesi değil bir simge idi prezervatif. AF ile kitap bittiğinde okura vermek istediğim mesajı iletmiş olacağım. Ne anlatmak istediğim tam olarak o zaman anlaşılacak” dedi. 

304 sayfadan oluşan AF, kimi zaman şiire dönen dili ile son derece rahat okunan bir kitap. Kitabın içerisinde zaman zaman yazarın kaleme aldığı şiirlere de yer verilmiş. Yazar’a göre kitabın sürprizleri önümüzdeki günlerde devam edecek fakat henüz bunları dile getirmek için çok erken. Yenileşim Akımı Yayınları tarafından, 5 Mayıs’ta kitapevlerine dağıtılan AF, 20 gün içerisinde 3 baskı yaptı.AF, yazarın ilk kitabı olduğu gibi yayınevinin de ilk kitabı. Yenileşim Akımı Yayınları, yayın politikasını ilkler üzerine kurgulayarak, genç yazarlara fırsat vermek üzere kurulan bir yayınevi. Yeni ve farklı bakış açısını kitaba yansıtan her yazardan dosya alan yayınevi, ilk kitap için Zafer Başoğul’un kitabını seçmiş. İçeriğinde inovatif ruh taşıyan projeler üzerinde yoğunlaşan Yenileşim Akımları, adını da bu ruhtan alıyor.