- Kategori
- Kişisel Gelişim
Affetmek sonucu değiştirmez – Nimet Erenler Gülkökü

Nimet Erenler Gülkökü
Anlamakta zorlandığım konulardan biri de şu “affetme” konusudur. Bir affetme önerileridir gidiyor. Kim kimi neden affetmeli? Ortada hak edilmeyen bir suç var ve kişi bir haksızlığa uğramış olsa bile suçlu olanı affetsin çağrısı. Affetme kendini baştan haklı görme, diğerini ise haksız görme eylemidir. Bu düşüncenin varlığı bile affetmenin gerçekleşmediğinin kanıtıdır. Kimse kendini bu saçma kelimeyle kandırmaya çalışmasın! Marifetmiş gibi görünen boş laftır bunlar.
Önce affetmek ne anlama gelir ona bir göz atalım.
Af: Mümkün mertebe yapılan hata ve yanlışın üstünü örtmek, hata ve yanlışı üstelememek, yapılan hatayı unutmaya çalışmak ve hata yapana eskisinden daha çok sevgi duymaktır.
Sizce bu pratikte mümkün görünse de içselde mümkün mü?
Bir başka açıklamada ise af: Şahsın hata ve günahlarından geçmek ve bu günahların karşılığı olan cezalandırma hakkından sarfınazar etmektir.
Bazı yaklaşımlarda denir ki; affetmek ve kin gütmemek insana, stresten uzak huzurlu bir hayat sunar. Huzurlu ve stresten uzak bir hayatın semeresi ise uzun ömürdür, şeklinde yaklaşımlar sergilenir. Acaba konunun özü bu mudur? Yoksa güç “Kılıcı kınında tutmak mıdır?”
Affetmek, bize düşmez...
Bize düşen şey yaşadığımız her hangi bir olay karşısında haksızlığa uğramış olsak bile hatayı başkasında değil de, kendimizde aramaktır.
Yaşadığımız acı deneyimlerde bize en büyük haksızlığı yapan başkaları değil, bizzat kendimizdir. Aklımızı, duygularımızı, sezgilerimizi, düşüncelerimizi, irademizi sağlıklı kullanamamaktan kaynaklanan eksiklerimizden içeri sızan yanlışlardır. Bizim eksik bıraktığımız güçsüz alanlarımızdan içeri sızan bozuk enerjilerdir.
Affetme; hatayı başkalarına yükleme, kendini masum görme eğilimidir.
Ve en önemlisi de masum ve mazlum psikolojisine sığınma girişimidir. Affetme, birikmiş bir öfkenin sonucunda bir başa çıkma arayışıdır. Bastırma ya da görmezden gelme eğilimi gösteren affetme düşüncesi gerçekte gösterilmek istenen öneme sahip değildir.
Affetmek, bize düşen bir eylem değildir. Bize düşün eylem, başkalarını suçlu görüp onları affetmek yerine kendimize bir kez daha dönüp bakmak ve zayıf noktalarımızı güçlendirmektir.
Nimet Erenler Gülkökü
Araştırmacı Yazar