- Kategori
- Gündelik Yaşam
Affetmek üzerine -1
Hepimiz zaman zaman bir şekilde haksızlığa uğradığımızı, başkalarının söz ve davranışlarındaki hatalar/yanlışlar sebebiyle günahsız kurbanlar olduğumuzu düşünürüz. Üstelik bu tür düşünmekte bazen yüzde yüz haklı da olabiliriz. Şüphesiz ulusların başına da böyle şeyler gelir zaman zaman. Bir ulusun sahip olduğu petrol, maden, su vb. zenginlikler, başka bir ulusun iştahını kabartır ve gücüne dayanarak diğer ülkeyi zapt eder. Mağdur ulus emperyalist ulus kadar cesur olup, tepki göstermez ve bir kurtuluş savaşı vermezse de bu durumdan kurtulamaz. Ancak savaşı kazanıp, haklarımızı, topraklarımızı geri kazandıktan sonra da kin ve nefretimizi sürdürmemiz doğru mudur?
Bence doğru değildir. Bu tür duygu ve düşünceler her şeyden evvel kendimizin ve dünyamızın Aurasında gereksiz bir kirlilik oluşturduğu gibi diğer öfke/nefret form Panselerinin (düşünce formları) enerji bulutlarına katılır ve onların büyütür. Bu form panseler bazen kızgın insanların öfkeleriyle birleşir ve cinnet geçirme dediğimiz olaylara ve sonucunda da öldürmelere sebep olur. Uluslar bu hale geldiğinde ise “Soykırım” denen insanlık suçu oluşur. Milyonlarca Yahudi’nin öldürülmesi, bir o kadar Filistinlinin katledilişi bu nedenledir. Bu mekanizmanın en aşırı işleme halidir.
Her zaman sonuçlar bu düzeyde kötü değildir. Kişisel bazda affetmemenin etkileri daha hafif de olabilir. Ancak yine de tüm yaşamımızı etkiler. Yazımı daha fazla uzatmamak için, konunun bireysel boyutunu ve “NE YAPMALI” sorusunun cevabını bir başka yazımda irdelemek istiyorum. Şimdilik hoşçakalın.