Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '08

 
Kategori
Blog
 

Agora Meyhanesi ve Şükrü Bey'in kahvehanesi

Agora Meyhanesi ve Şükrü Bey'in kahvehanesi
 

İstanbul/Balat'da, Kaptan Asteri tarafından 1890 yılında açılan tarihi Agora(Çarşı) Meyhanesi.


Kimi ''okur'' diyor ezberden, kimi de ''o şiir uzun, okuyamaz'' diyor, biliyorum. Aslında kendisi de emin değil takılmadan okuyacağından ama bana kalırsa okur! Yeter ki biraz konsantre olsun ve istesin. Bir de tabii, o şiir okurken dinleyenler, huşu içinde dinlesin.

Yazılı kâğıttan okunan şiir pek tat vermez bence. Önce özümsenir(ezberlenir demiyorum), mısralar yürekten dile, sonra da –varsa eğer- dinleyenlere ulaşır. Şiir okunurken bir mecliste, hiç ses çıkartmadan dinlenir. En ufak bir ses, okuyanın dikkatini dağıtır.

Evet, söz konusu şiir biraz uzun ama okuyacak olan Mustafa Mumcu Bey ise sorun olmaz bence.

Agora, İzmir’de bir semt ama gerçek Agora Meyhanesi’nin İstanbul’da (Balat) olduğu bilinir. Agora Meyhanesi şiiri ise, İzmirli şair Dr. Onur Şenli’nin bilinen yegâne şiiridir. Yine İzmirli olan bestekâr İsmet Nedim tarafından( Şairin bilgisi dışında ve kısaltılarak) bestelenmiş ve yine İzmirli olan ''Taş bebek'' Gönül Yazar tarafından plağa okunmuştur.

1959 yılında yazılan bu şiirde geçen ''Mendildeki kızıl leke'', '' Kan tüküren mesut insanlar'' gibi ''ince hastalıktan muzdarip'' satırlar, günümüz aşklarıyla pek bağdaşmasa da, eski kuşaklar tarafından pek beğenilir.

24 Ağustos günü toplanacak olan İzmirli Blog yazarı arkadaşların Mustafa Mumcu Bey’den dinleyecekleri bu ''bohem'' şiiri arada sırada ben de mırıldanırım…

Sana bu satırları

Bir sonbahar gecesinin

Felç olmuş köşesinden yazıyorum

Beş yüz mumluk ampullerin karanlığında

Saatlerdir boşalan kadehlere

Şarkılarını dolduruyorum

Tabağımdaki her zeytin tanesine

Simsiyah bakışlarını koyuyorum

Ve kaldırıp kadehimi

Bu rezilcesine yaşamların şerefine içiyorum

Burası Agora Meyhanesi

Burada yaşar aşkların en madarası

Ve en şahanesi

Burada saçların her teline bir galon içilir

Gözlerin her rengine bir şarkı seçilir

Sen, bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin

Bu sekiz köşeli meyhane seni bilir

Burası Agora Meyhanesi

Burası arzularını yitirmiş insanların dünyası

Şimdi içimde sokak fenerlerinin yalnızlığı

Boşalan ellerimde kahreden bir hafiflik

Bu akşam umutlarımı meze yapıp içiyorsam

Elimde değil

Bu da bir nevi namuslu serserilik

Dışarıda hafiften bir yağmur var

Bu gece benim gecem

Kadehlerde âlem-i semaların raks ettiği

Gönlümde bütün dertlerin hora teptiği gece bu

Camlara vuran her damlada seni hatırlıyorum

Ve sana susuzluğumu

Birazdan şarkılar susar, kadehler boşalır

Umutlar tükenir, mezeler biter

Birazdan mavi bir ay doğar tepelerden

Bu sarhoş şehrin üstüne

Birazdan bu yağmur da diner

Sen bakma benim böyle delice efkârlandığıma

Mendilimdeki o kızıl lekeyi de boş ver

Yarın gelir çamaşırcı kadın

Her şeyden habersiz onu da yıkar

Sen mesut ol yeter ki, ben olmasam ne çıkar

Dedim ya, burası Agora Meyhanesi

Bir tek iyiliğin tüm kötülüklere meydan okuduğu yer

Burası, kan tüküren mesut insanların dünyası

Dr. Onur Şenli. İzmir 1959.

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..