- Kategori
- Şiir
Ah! Werther

Kentlerin sıkıştıran daraltan yok edici kalabalığından
Doğanın kutsal kucağına kaçtığından beri
İmrenerek bakıyorum göçmen kuşlara
Telaşlı adımlara takılıp düşüyorum
Önümde siyah bir gül açıyor, dokunsam uçurumdayım…
Dokunsam ucundayım kılıcın, kalbim kanamaya hazır
Ah! Werther
Dağların eteğinde seni bekleyen gizli hazineydi Chatlotte
Kara gözlerinden engin mavilikler taşıran mucize
Duru, onurlu, ölümcül aşkın tanığı…
Tanımak ki O’nu kadın olmanın haklı gururu
Tanımak ki seni aşkı bilmenin huzuru...
Dolduramaz artık bu çağda,
Ah! Werther
Sevmek denen yalan
Dolduramaz,
kıyısında siyah bir gül açan
İçimde büyüyen, geçit vermez uçurumu
Ah! Charlotte
Ben ki yazgına ortak, ben ki duvar diplerine sevdalı
Düşleri beyaz sandalda gezinen
Uçan balonu dut ağacına takılı
Ben ki yazgından ilhamlı,
Büyümeyi bekleyen ardıç ağacı
Tohumlarımı yeşertmeye gücü yetmez toprağın
Olmasaydı ardıç kuşu…
Ah! Werther
Kirli nehirlerin duru kaynağı, sonsuza adanan aşk!
Charlotte’ın tozunu alıp, uzattığı silahla sevişerek
Ve son kez bakarak yeşil çimenlere, parlayan yıldızlara
Tek bir kurşunla tüm acılarını dindiren yüce ruh!
Bir ölüm de bize bırakmalıydın.
Fatma Topcu KOŞUBAŞI