- Kategori
- Mizah
Ah be İstanbul, kahpe İstanbul, sen neymişsin be...
Adam: Allah kahretsin bu trafiği. Ömrümüz yollarda geçiyor. Nedir bu İstanbul’un trafiğinden çektiğimiz yahu. Gece aynı, gündüz aynı. On dakikalık bir yolu bir buçuk saatte ancak gidiyoruz.
Kadın: Sinirlenme canım boşver. Alış artık buna. Yavaş yavaş akıyor bak. Hem acelemiz de yok. Dur radyoyu açayım ben sana.
Radyo: Deprem uzmani Jeolog Prof. Dr. Celal Sengör, olasi Marmara depreminin 7.6 siddetinde olmasinin beklendigi belirterek............
Adam: Yine başladılar deprem tantanasına. Yine gerim gerim geriyorlar insanları. İnsanda ne huzur bırakıyorlar, ne uyku. Ne olacaksa olsa da bir an önce kurtulsak hepimiz.
Kadın: Dur ben sana müzik açayım. Boş ver haberleri. Hep aynı haberler zaten. Gündemimiz hep aynı. Aşkım diyorum ki bugün seninle şöyle boğazda başbaşa bir yemek yesek. Ne dersin? En son ne zaman boğazda yemek yedik inan hatırlamıyorum ben. Hem sen de rahatlarsın biraz.
Adam: Allah aşkına beni şimdi o igrenç boğaz trafiğine sokma. Kimbilir ne haldedir şimdi o sahil yolu. Girdik mi çıkamayız ordan. Saplanır kalırız inan olsun.
Kadın: Peki o zaman boğazı boşver. Seninle bir Beyoğlu yapalım. Önce bir şeyler atıştırır. Asmalımecit'e gideriz mesela. Sonra kafamıza uygun bir film bulursak sinemaya takılırız.
Adam: Canım hava karardı artık. Haberin yok galiba. Geçen gün Taksim'in göbeğinde parkta sırf para vermediği için bir genci bıçakladı tinerciler. Birazdan hepsi ortalığa çıkmaya başlar onların. Tekin bir yer değil bu saatte Beyoğlu. Bence hiç iyi fikir değil bu söylediğin. En iyisi biz seninle evin oradaki DVD’ciye gideriz paşa paşa. Sen seçersin bize güzel bir film. Evimizde seninle başbaşa ayaklarımızı uzatır rahat rahat izleriz filmimizi. Pizza da sipariş ederiz evden. Ooooooh mis gibi olur valla.
Kadın: Aşkım ben ne düşünüyorum biliyor musun? Acaba biz İstanbul’dan taşınıp daha küçük sakin bir yere mi yerleşsek. Ne dersin?
Adam: Nasıl yani. Adına şiirler yazılan, şarkılar bestelenen bu eşsiz şehri, bu güzelim boğazı bırakıp mazbut, küçük, şirin bir şehire taşınalım öyle mi? Doğru düzgün bir sineması, küçük kebapçıları dışında doğru dürüst bir restaurantı olmayan sakin bir şehire gidelim öyle mi? Sonra da tıkılıp kalalım evin içine. Artık sosyal aktivite olarak da konu komşuya gideriz, onlar bize gelir ha ne dersin?
Kadın: !!!!!!!!!!!!!!!!!
Radyo: Şu an da İstanbul'da olmak vardı ...sını satayım püfür püfür bir vapurun yan tarafında.........
05 Ekim 2007