Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '14

 
Kategori
Futbol
 

Ah bu hakemler!

Süper Lig' den tut da Bölgesel Amatör Liglere kadar, her takım, her hoca, her camia hakemlerden şikayetçi. Kaybedilen her maç, her puanın sebebi hakemler ve MHK. 

 

Kimse dönüp de kendisine bakmak, hatayı kendisinde aramak istemiyor. Kimse kötü oynamıyor, kimse saha içinde düşük performans göstermiyor, kimse hatalar yapmıyor. Sadece hakemler kötü. 

 

Örneğin Fenerbahçe. 8 puan farkla şampiyon olmuş ve ortalama 110 km koşu mesafeleri olan bir takımın teknik direktörünü takımı iyi çalıştırmıyor, yatı var, tesislere bayan arkadaş çağırdı diye kov. Yerine hayatı boyunca hiç bir kalburüstü takımda teknik direktörlük yapmamış, o pozisyon için tecrübesiz bir hocayı getir. Sahada resmen dökül. Koşu mesafelerin iyice gerilesin. Pozisyon bile bulama. Bulduklarını kaçır. Tüm futbolcuların formsuz olsun. Maçları zar zor kazan. Sonra hakemler suçlu olsun!

 

Örneğin Galatasaray. Sen iki sene üst üste rakiplerini adeta eze eze şampiyon olmuş hocayı kov. Şampiyon takımın içindeki dengeleri sarsacak gereksiz transferler yap. Ekonomin dibe çöksün. Kulüp yönetiminde çuvalla. Takımın ruhu olan isimleri kadro dışı bırak. Milyonlarca Avroyu onlarca kötü transfere harca. Galatasaray sistemi ve geleneksel felsefesi ile uyumsuz hocaları tercih et. Sonra sahada resmen dökül. Kalecin Muslera sayesinde lige tutun. Hiç bir futbol becerisi gösteremeden, maçları zar zor kazan. Sonra hakemler suçlu olsun!

 

Ne kadar kolay değil mi? Zaten kendini kandırmaktan daha kolay ne olabilir?

 

Şimdi Fenerbahçelisi de, Galatasaraylısı da, Beşiktaşlısı da, Trabzonsporlusu da kaybedilen her puanda işin kolayına kaçıyor. Kendi başkanları, yöneticileri, teknik direktörleri, futbolcuları her zaman haklı, mağdur, başarılı, hakemler haksız, mağrur, zalim. Hakemler zaten bu takımların önünü kesmek, başarısız olmalarını sağlamak için var! Öyle ya hakemler olmasa herşey ne kadar güzel olurdu? Her takım 10 puan farkla şampiyon olurdu.

 

Evet Türk hakemliği bence de başarılı bir noktada değil. Evet, her hafta çok ciddi hatalar da yapılıyor. Ama acaba hakemliğin bu noktaya gelmesinde, bizlerin hiç mi payı yok?

 

Hep söylerim Türkiye' de birşey olmak hem kolaydır, hem zordur. 

 

İdrak, sorgulama, eleştirel düşünme yeteneği olmayan kitleler sizi beğenirse, sizi tutarsa yaşadınız. İki forma öpün, iki havalı nutuk atın, rakiplere ve hakemlere sallayın, iki göz yaşı dökün yeter. Sizi bağırlarına basacaklardır. 

 

Öte yandan, bu kitlelerin hoşuna gitmeyecek işler yaparsanız (objektif olmak, hak yememek, taraf tutmamak, lehe hata yapmamak, aleyhe hata yapmak, çekinmemek, dik durmak) o zaman da vay halinize. Ağzınızla kuş tutsanız, düşmansınız, hainsiniz, tarafsınız!

 

Hala Fenerbahçe' nin dünya çapında bir yıldızlar topluluğu olduğu, Şampiyonlar Ligine gitmiş olsa bu kadro ile yarı final oynayacağı (evet bu hoca ve futbolla) iddiasında olan yüzbinler var bu ülkede. Guiza' nın, Sow' un, Bruma' nın, Telles' in müthiş yetenekler olduğunu iddia edenler var. İngiltere' den, İspanya' dan, Almanya' dan maç izlemedikleri, dünya futbolunu sadece bahis sistemlerinden takip ettikleri ve futbolu bir spor olarak değil, varoluş ve kendini ifade yöntemi olarak gördükleri için, futbolu bilmeyen, anlamayan, fanatizmin at gözlükleri ile yaşayan yüzbinler var.

 

Bu zihniyetlerin hakim olduğu bir futbol ikliminde, elbette bunların desteklediği hocalar, futbolcular, yöneticiler hatasız, sütten çıkmış ak kaşıklardır. Hakemler kötüdür, hep hatalıdır, vicdansızdır!

 

Kimse kusura bakmasın ama bu ülkenin futbol iklimi bu iken, futbol entelektüelleri bile at gözlüklerini çıkartmıyorken, futbol bilgisi ve bilinci yerlerde sürünürken, kimse üst düzey hakemlik falan beklemesin!

 

Kendisini sadece renklerle, camialarla, cemaatlerle, gruplarla, kalabalıklarla ifade edebilen, aklını ve fikrini güç odaklarına kiralamış, sorgulamayan, eleştirmeyen, düşünmeyen, düşünenlere düşman olan insanların çoğunlukta olduğu bir futbol ikliminden nasıl "objektif", "cesur", "doğru" ve "korkusuz" kararlar veren hakemler çıkabilir. Bu hakemler de bu iklimden yetişmiyor mu? Aynı iklimden beslenmiyor mu? Buğday ekip, nasıl karpuz bekleriz?

 

Hepimiz doğruyuz, hakemler eğri! Aman kendimize dönüp, hatayı kendimizde aramayalım. Aman hakemleri suçlamaya devam edelim.

 

twitter: @bertankaya

 

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..