Ah kadınlar vah kadınlar

Tam bir kadın düşmanı toplumuz. Sanki kadınlar doğarken suç işliyorlar. Doğduktan sonra da sopayı yiyorlar, iyice eziliyorlar… Ondan sonra da hep sopa yıyorlar… Ondan daha ötesi, bıçaklanıyorlar… Daha da ötesi … Vücutları parça parça edilip, her tarafa atılıyor: 

Şu haberlere bakın : 

“21 yaşındaki Ayla Yıldırım boğazı kesilerek öldürüldü… “ 

“23 Şub 2011 ... Bir Kadın Cinayeti Daha. Kadın cinayetlerine bir yenisi eklendi. Üsküdar'da bir kadın sokak ortasında öldürüldü….” 

“26 Şub 2011 ... Maltepe'de birlikte yaşadığı kişi tarafından bıçakla yaralanan kadın, kaldırıldığı hastanede öldü.” 

“1 Mar 2011 ... Kadın cinayetlerine bir yenisi daha eklendi. Gerekçe yine benzerlerinin aynısı... Eşini barışmaya ikna edemeyen adam öldürüp intihar etti.” 

“26 Şub 2011 ... İki çocuk annesi 31 yaşındaki Şehri Filiz adlı kadın sokak ortasında birlikte yaşadığı kişi tarafından bıçaklandı.” vs.... vs... vs... 

“Kadın cinayeti 7 yılda yüzde 1400 arttı…Her gün ortalama 5 kadın hayatlarındaki erkekler tarafından öldürülüyor…” 

“Adalet Bakanlığının istatistiklerine göre, 2002'de 66 kadın öldürülürken, bu sayı 2009'un ilk 7 ayında 953'e çıktı.” 

Bir de kendimizi Avrupa Toplumuna “Biz Medeni bir toplumuz, bizi aranıza alın ", diye takdim ediyoruz. Bu cinayetlerin , kadına karşı kötü davranışların ardı arkası kesilmiyor. Kadına hakaret ediyoruz. Kadını dövüyoruz. Kadını öldürüyoruz. Buna karşı harekete geçen, gerekli önlemleri alan, bir plan hazırlayan hiçbir kurum yok. Yukarda, Kadından Sorumlu Bir Bakanlık var ama onlar da yukardaki olayların istatistiklerini tutmaktan öteye bir şeyler yapamıyorlar. 

Toplumun bu konuda kafası bozuk. Bu konudaki eğitimimiz, kanaatimiz, Atasözlerimiz bozuk.. Kadını küçümsüyoruz. Onu zavallı bir varlık olarak görüyoruz. Onu kötü bir varlık olarak görüyoruz…Sonra da elimizdeki varlığı harcamak için ne gelirse yapıyoruz. Zihniyetimizi görmek için şu aşağıdaki Atasözlerimize bir bakar mısınız? 

“Kadının arkasından sopayı ; karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” 

"Kadın dediğin taktın mı koluna yakışacak, çaktın mı duvara yapışacak"* 

" Dişi köpek kuyruk sallamadıkça erkek köpek yanaşmaz " 

“Kadının saçı uzun aklı kısadır.” 

"Kadının tüylüsü ayıdan, erkeginki Ali'den gelir. " 

“Oğlan büyür koç olur, kız büyür hiç olur.” 

“Kızını dövmeyen dizini döver.” 

“Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün.” 

“Kadının yüzünün karası, erkeğin elinin kınası.” Vs…Vs.. 

Anayasa’da yasalarda kadınların erkekler kadar hakları var. Türkiye’de yasal yönden bu konuda pek eksik olduğu söylenemez , ama ne var ki halkın zihninde yer etmiş zihniyet, tavır, eda bozuk… Toplumda “Kadınlar” ikinci sınıf vatandaş olarak kabul ediliyorlar..Hemen her yerde eziliyorlar. Günlük hayatta çok rastlanılan hak ihlaleri ise şu başlıklar altında toplanabiliyor. 

Kadınların başlıca sorunları ise şunlar:
• İş ve çalışma hayatında kadınlara yönelik negatif ayrımcılık.
• Dünya çapında kadınların eğitim - öğretim hakkından yoksun veya ikinci planda bırakılması.
• Bir çok devletin hukuki düzenlemelerinde kadın erkek ayrımı yapılması ve bilhassa miras hukuku ve medeni hukuk düzenlemelerinde kadınlara negatif ayrımcılık uygulanması.
• Dünyada birçok bölgede, kadınların eş seçme, evlilik, boşanma ve diğer temel medeni haklarının tanınmaması.
• Kadınlara yönelik fiziki şiddet ve psikolojik baskının en çağdaş ülkelerde bile tam anlamıyla kırılamamış olması. (vikipedi) 

Biz de böyle de başka ülkelerde farklı mı? Bütün Doğu ülkelerinde kadın fena halde eziliyor. Çünkü bütün bu ülkelerde cehalet hüküm sürüyor. Kadını insandan saymamak, başka ne türlü yorumlanabilir… 

İslam şeriat hükümlerine göre, zina yapan kadın, “zina yapan kadına recm cezası uygulanmaktadır…” Nedir Recm cezası … Bir kadını yarı beline kadar toprağa gömerler, sonra taşlayarak öldürürler… Bu ceza halen bir çok İslam ülkesinde uygulanmaktadır. 

Alın size bir de ayet…
(Meryem): "Ey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?" dedi. Allah: "Öyle ama, Allah dilediğini yaratır, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece 'ol!' der, o da hemen oluverir." dedi. 

Burada , kadınla ilgili bir “absürd” ün kutsanmışlık düzeyine nasıl çıkarıldığını görüyoruz… 

Peki , nerede bizim Feminist’lerimiz; nerede bizim Kadın Haklarımız; nerede bizim Sığınma Evlerimiz… Görüyorsunuz işte hiçbiri işe yaramıyor. Kadınlar durmadan dövülüyor ve öldürülüyor… 

Nerede ise Duygu Asena’yı mezarından kaldıracaklar. Tek başına, bir Don Kişot gibi bu olayların üzerine gidiyordu… Onu herkes arıyor… Çünkü kadınlar bu toplumda eziliyor. Onlara acıyan hiç kimse yok… 

Fakat diyoruz ki , "Önce eğitim..." Bütün bunlar eğitimsizlikten doğuyor. İlkönce erkeklerin bu konuda beynini eğiteceksiniz... Sonra da kadınların tümünü gidebildikleri yere kadar... Fakat bizim kadınlarımız okutulmuyor ki...!?