- Kategori
- Şiir
Ahh be İstanbul...

Ahh be İstanbul yine aklıma düştün işte
Yanında olmak vardı şimdi ne güzel
Rüzgarını hissetmek havanı teneffüs etmek gibi
Gün bile bir başka güzel doğuyor çünkü senden
Kuşlar bile bir başka mutlu baksana
Bulutlar bile bir başka heyecanlı sanki
Her adımımda yaşadığımı hissettiriyorsun bana
Yeniden doğuyorum sanki senle o diyarlarda
Kaybolmak istediğimde sokaklara atıyordum kendimi
Karşıma ne sürprizler çıkardı kimbilir
Her yanın ayrı bir güzel ayrı bir renkli
Ahh be İstanbul burnumda tütüyorsun şimdi
Kapalı Çarşı'ndan Mısır Çarşısı'na
Ayrı bir dünya vardı sanki oralarda
Ayasofya'dan tut da Sultanahmet'e
Gidene kadar beni ayrı bir heyecan sarar
Sonra Boğaz'da bir kahvaltı Eminönü'nde balık ekmek
Ortaköy'ün güzelliğini ise ayrı ayrı keşfetmek
Hiç durulur mu sen yirmidört saat canlı iken
Biraz Taksim biraz İstiklal, durmadan gezinmek
İnişlerin yokuşların bile ayrı bir güzel senin
Ne yorulması Allah aşkına tam tersine adamı dinç eder
Bir çay bahçesinde güvercinlerle bir mola
Simit, ekmek atarken bulursun kendini onlara
Limanda yorgunluk atan gemiler vardır
Durmadan hareket eden tramvaylar otobüsler
Şöyle bir geçip de sahil boyunca yürümek
İstanbul'sun sen olmaz mı hiç büyülenmek
Ne kelimeler yeter seni anlatmaya
Ne kitaplar yazılabilir yeterince hakkında
Şimdi elimde duran şu küçük haritamla
Sana bakıyorum öylece güzel istanbul
İlk aşkım sensen unutmam da mümkün değil
Günün birinde tekrardan görüşmek üzere İstanbul
Şiir-Edibe Toğaç