- Kategori
- Gelenekler
Ahiler

Ahilik, 13'üncü Yüzyıl'da, Anadolu'da, Selçuklu Devleti'nin yıkılma dönemlerinde ortaya çıkmış olan bir örgüttür!..
Bu örgüt, gerek toplum düzeninin korunmasında, gerek Osmanlı Devleti'nin kurulmasında, hayli önemli rol oynamıştır.
14'üncü Yüzyıl'ın hemen başlarında, Anadolu'yu karış karış dolaşan ünlü gezgin "İbni Batuta", birçok şehirde rastladığı ve "Kardeş Yiğitler" adını verdiği Ahiler'in tekkelerinden bahseder...
Köylere kadar yayılarak hayli genişlemiş olan bu örgütün amacı, toplum düzenini koruma ve yardımlaşma idi.
Ahilik, asla bir tarikat değildi!.. Lâkin, böyle olmakla beraber Ahiler, müthiş sıkı bir ahlâk disiplinine bağlıydılar...
Kuvvet bakımından üstün olduğu ve galip geldiği bir kimseyi bağışlamak, öfkesini yenmek, düşmanına iyiliklerde bulunmak, kendisi belki de daha muhtaç durumdayken dahi başkalarına yardım etmek Ahiliğin başlıca prensipleriydi.
Kâfirler, ara bozucular, alkollü içki içenler, gizli bilimle uğraşanlar ve bazı meslek sahipleri, kesinlikle Ahiliğe alınmazlardı.
Ahiler'in çok özel, kendilerine has bir kıyafetleri vardı... Hayli uzun bir hırka, beyaz renkli bir sarık ve mest giyerlerdi.
Topluma yararlı katkıları olmuş olan bu yapıcı örgüt, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden sonra süratle gücünü kaybetmiştir.