Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '13

 
Kategori
Güncel
 

Ahilik haftası

Ahilik haftası
 

Televizyonda "ahilik haftası" diye bir tanıtım dönüp duruyor. Ahilik nedir? Bilen esnaf var mı? Ya da kaldı mı? Olmayan bir şeyin haftasını kutluyoruz. Herkes birbirini kazıklarken gel de ahilikten bahset…

Ama ben biraz anlatıcam;

"Ahi" kelimesinin anlam olarak kökeni, “akı” kelimesidir. Akmak fiilinden akı olarak gelir ve eli açık, yiğit, cömert anlamına gelir. Zaman içinde Türkçe’de “K” harfi “H” harfine dönüşmüştür. Çarhı-felek- Çarkıfelek, Kağan-Hakan, İlkan-İlhan, Çahı-Çakı, Ohumah-okumak v.s…

Ahi arapçada kardeşim demektir. Esnaf arasındaki yardımlaşmadan doğan bir kardeşliktir. Ahilik 13.yy başlarına kadar gider. Daha sonra Osmanlı kuruluşunda Osman Bey, Eskişehir yöresindeki Ahi Beyi Şeyh  Edebali’nin kızı Malhatun ile evlenir. Ancak önce önlük kuşanır ki bu ahiliğe kabul seramonisi gibidir. Fatih dönemine kadar ahiler devlet içinde önemli bir konumdadır, Fatih’in kılıç kuşanmasıyla birlikte ahilik malesef geri planda kalır ve zaman içinde unutulur…

Ahiler ne yapar? Nasıl şu an üretilen malların kalitesini belirleyen ve denetleyen kurumlar varsa aynı işlevi ahiler yapardı. Öyle kafasına göre usta olmadan bir yere dükkan açılamazdı. Çok ilginçtir, esnaf ile ahi birliği arasındaki ilişkiyi sağlayan genç yiğitbaşlarına "Server" denir. Bilgisayar ve internet lügatında ingilizce "server" kelimesiyle birebir aynı işlemi görmesi ve kelime bakımından harfi harfine aynı olması çok ilgin... Bir çırak, birkaç sene boyunca ustası yanında yetişir daha sonra bir törenle birlikte kalfa daha sonra başka bir törenle ustalığa geçer ve dükkan açma hakkına sahip olurdu. Bitmedi, öyle bir yerde iki kasap varsa üçüncüsünün açılmasına izin verilmezdi. Sadece mesleki anlamda değil sosyal açıdan toplumu geliştiren ve eğiten bir kurumdu. Ahiliğin temel ilkelerinden örnekler;

-İşinde ve hayatında kin ve çekememezlik, dedikodudan kaçınmak

-gözü gönlü kalbi tok olmak

-alçakgönüllü olmak, büyüklükten gururdan kaçınmak

-hataları yüze vurmamak

-gelmeyene gitmek, dost ve akrabayı ziyaret etmek

-zenginlere zenginliğinden dolayı itibardan kaçınmak

-emri altındakileri ve hizmetindekileri gözetmek korumak

Bitmedi, yemekte 12 kural vardır birkaçı;

-sol diz yukarda sağ diz aşağıda tutmak

-ekmeği ısırıp bırakmamak

-başkasının lokmasına göz koymamak

-ekmeği yemek suyuna batırmamak

-ağzı şapırdatmamak

Bitmedi, su içmekle, söz söylemekle, elbise giymekte edepler vardır. Elbise giyerken; sağdan başlayıp giymek, yürürken yolda giymemek, durup öyle giyinmek…

Evden çıkarken sol ayakla ve neşeli çıkmak…

Yolda yürürken birinin ardından bakmamak, yolun ortasından yürümemek, büyüklerin önünden yürümemek, birisiyle giderken bir işle meşgul olup onu bekletmemek…

Mahallede ise açık pencere kapıdan içeri bakmamak, karşıdan gelene yakın olmak…

Pazarda, çarşıda dolaşırken, kahkaha ile gülmemek, tükürmemek, sümkürmemek, bir şey yememek ve içmemek…

Alışverişte, az almak, aldığı şeyi geri vermemek, yumuşak söylemek…

Eve bir şey getirirken, elbisesini taşıma vasıtası yapmamak, açıktan getirmemek, eve varır varmaz yememek…

Eve girerken, misafirlikte, hasta ziyeretinde diyerek devam eden 700’den fazla kural vardır…

Burada tarihine girmey gerek yok, merak edenler araştırabilirler, Abdullah Günay’ın “ahilikte mesleki ve sosyal dayanışma” isimli bir yüksek lisans tezi var orada bu bilgileri detayıyla bulabilirsiniz…

İşte bizdeki Ahilik kavramı sadece mesleki anlamda değil çarşıdan başlayıp evde ve sosyal hayat içinde toplumu düzenleyen onu denetleyen ve kültürü koruyan bir kurumdu. Malesef, yeni değil Fatih dönemi sonrasında yabancı loncalara ağırlık verilerek toplumun çatırdamasına izin verilmiştir. Şimdi yukarıda sayılan edep kurallarına uygun çıraklıktan yetişen insanların olduğu bir toplumu düşünün… Artık böyle bir yetiştirme çarşıda bir iki esnaf dışında yoktur. Ahilik de malesef bitmiştir. Eh olmayan bir kurumun haftasını yaşatarak değil, ancak anarak kutluyoruz…

 
Toplam blog
: 57
: 122
Kayıt tarihi
: 25.04.12
 
 

İnsan ve hayvanı bir severim. Saygıdan hoşlanmam. Zımparalanmış köreltilmiş sevgiden de.. Kib..