Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '08

 
Kategori
Deneme
 

Ahlaksızlık ve kötü ahlak

Ahlaksızlık ve kötü ahlak
 

Ahlaklık ve kötü ahlak karıştırılan iki kavram biz kötü ahlaklı mıyız yoksa ahlaksız mı?


Ahlaksız deriz kimi zaman kendimizce ahlaksız davranışlarda bulunanlara, ve aslında o kimseler ahlak sahibi olup sadece kötüsüyle beraberdirler.

Kötü ahlak ve ahlaksızlık arasında elbette önemli bir fark vardır.Bir algılama ve değerlendirme yetisine sahip olan bir kişiye ahlaksız demek ile kötü ahlaklı demek arasında ki bu fark aslında o kişiyi bir irade sahibi kimse ile hayvan arasında değerlendirmek gibi birşeydir.

Kötünün ve iyinin kaynağını kimi düşünürler Tanrı olarak görür iken kimi kimseler de bunların kaynağını insan olarak yorumluyor.Kişisel görüşüm olarak bence de kötünün ve iyinin kaynağı bunu iradesiyle şekillendiren insandır.Bu noktada tanımı bile mümkün olmayan bir ahlak kavramı üzerinde, iyiyi ve kötüyü de değerlendirmek birçok konuda göreceli bir kavram haline gelebilmekte.

Misal vermek gerekirse yalan kötüdür demek, o an ki durum çerçevesinde değerlendirildiğinde doğru da olabilir yanlış da olabilir.Bir savaş esnasında yalan söyleyerek diğer insanları kurtaracak isek burada yalana kötü diyemeyiz fakat aynı şekilde yine aynı savaşta yalan söyleyerek insanların ölmesine yol açacak isek burada yalan kötüdür diyebiliriz.

Bu göreceli iyi ve kötü değerler gibi evrensel olarak benimsenmiş ve genel doğru olarak gördüğümüz doğrular da var.İnsanları öldürmek kötüdür dediğimizde bunu evrensel olarak tüm dünyada kötü olarak tanımlamak mümkün.

Ahlak dediğimiz kavramı tanımlamaya çalıştığımızda bu tanım içinde kullandığımız kelimeler ahlak kavramını kimi zaman tamamlayamamakta.Ahlak içindeki kapsar iken içinde saydığımız şeyler her yerde ve her zaman ahlak kavramına dahil olmayabilir.

İnsanları değerlendirirken ilk algımız da bu noktada çok önemli.İlk 4-10 saniye arası, bir insana ilk kimliğini giydirmek için yeterli bir süre olarak görülebilmekte.Bu kısa süre içerisinde insanları önceki tecrübe ve fotoğraflarla birleştirerek iyi ya da kötü gibi bir kategoriye dahil ederiz.Kalıplaşmış insan tarzları içinden bir kimliği çıkarıp karşımızdaki insana giydirdiğimiz bu ilk algıdan sonraki tutumuzda da bu giysi önemli bir rol oynayabiliyor.

Kişinin ahlaki derecesini belirlerken ve ona iyi kötü doğru yanlış gibi sıfatları verirken, bu tanımı güç ve hatta imkansız olan ahlak kavramını da bir şekilde iyi ya da kötü olarak bu kimseye de ister istemez yerleştiririz.

Sokakta öpüşen bir çift İstiklal Caddesinde birbirlerini seven iki kişi olarak algılanabilirken, varoş bir mahallede terbiyesiz ve hatta ahlaksız bireyler olarak görülebilmekte.Oysa kişi farklı mekanlarda gerçekleştirdiği bu eylemlerde, kişisel ahlaki değerlerini de beraberinde getirmiştir.Bir yerde ahlaksız olup diğer yerde öyle olmaması o kişinin değil, çevrenin ona verdiği göreceli bir değerin ürünüdür.

Ahlak erdem gibi insanı insan yapan bu değerleri bizler insanlara iyi ya da kötü diyerek bir şekilde yapıştırırken, üstte farklı örnekleriyle yazdığım bu göreceli tutumu da iyi analiz etmek gerekir diye düşünüyorum.

Hepimizin insan olduğu ve en kötü şartlarda bile bir ahlaki değer sistemine sahip olduğunu düşünür isek kişilere ahlaksız sıfatını yapıştırırken, daha dikkatli olmalı ve en kötümser şekilde kötü ahlaklı diye tanımlamanın da pozitif bir bakışla tüm insanlığı ve karşımızdakini kazanmak adına güzel bir davranış olacağını düşünüyorum.

İnsan-İnsan ilişkilerinde ahlaksız ve kötü ahlaklı arasında ki belirgin çizgiyi unutmayarak, daha uzun soluklu ve geniş bir çevreyle ilişkiler ağı kurulabileceğini düşünüyorum.
Daha fazla insan kazanıp daha fazla değer ile tanışmanın kime ne zararı var diyerek, selam sevgi ile.

Kenan Ekşi / http://www.kenaneksi.com/blog/?p=337

 
Toplam blog
: 21
: 1531
Kayıt tarihi
: 12.12.08
 
 

1986 İstanbul İtü inş. müh. öğrencisi.Fotoğraf, şiir, kitap, doğa, bisiklet, kamp, yayla, İkizdere ..