Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '11

 
Kategori
Güncel
 

Ahmet Hakan'ın bilmedikleri

Ahmet Hakan'ın bilmedikleri
 

AHMET HAKANIN'BİLMEDİKLERİ


Sayın Ahmet Hakan umarım bu yazımı okur. Daha önce bu blogta kendisinin Kardak ve Lozan'la ilgili yanılgılarını, bilimsel gerçeklere aykırılığını bu satırlarda ortaya koymuştum. Okudu mu bilmiyorum? 

Kendisinin 06 Eylül 2011 Hürriyet pazar ekinde yer alan Kılıçdaroğlu’na ilişkin “tek taraflı beslenme” başlıklı yazısını okudum. Gönül ister ki bu kadar geniş bir okuyucu kitlesine sahip -yandaş basında dönek olarak kendisine isim takılmış- bu bilge yazarımızın, keşke yazısını kurgularken evrensel/ bilimsel gerçekleri özümsemiş bir temeli olsun. Kılıçdaroğlu’nu eleştirirken, Kılıçdaroğlu’nun en sevdiği yazar olarak Yaşar Kemali, en sevdiği film olarak “Sürü”yü, 12 Eylül döneminin Ruhi Suya yaptığı haksızlığı unutamaması, Aşık Mahzuniye şapka çıkarması, Sabahattin Akkirazı beğenmesi, kitap olarak İsmail Cem, Doğan Avcıoğlu ve İsmail Besikçi'nin kitaplarını saymasından bir sonuç çıkararak Sayın Kılıçdaroğlu nun ortak paydasının tek taraflı beslenme olduğu hükmüne vardığını belirtmiş. Kendisine Türkiye’nin eğitim süresi ortalamasının ilkokul 4. sınıf olduğu bilimsel gerçeğini hatırlattıktan sonra bu ülkede hasbelkader 24 yıl okumuş bir kul olarak evrensel kültür bağlamı açısından bir insanı öyle mi değerlendirmek gerekir yoksa başka türlü mü değerlendirmek gerekir, bu konuyu masaya yatırmak isterim. 

Sovyetler Birliği dağılmadan yani eski Sovyetler birliğinde bir insanın entellekteül sayılması için üç kuşağın üniversite mezunu olması gibi bir kriter vardı. Aklımda bu kalmış. Burada anlatılmak istenen entelijansya yani belli bir kültür birikimi dünyayı algılama ve doğru değerlendirme. Evrensel kültür birikimi nasıl oluşur? İlkokuldan başlayarak önce dünya klasikleri okunur. Jack Landon, Emile Zola, Dostoyevski, Steinbeck, Victor Hugo, Balzak, Shakspeare, Mark Twain, Gogol, v.d…bunları çoğaltmak mümkündür. Ortaokul sonlarına doğru kişi artık belli bir gelişime sahiptir. Artık belli bir birikime sahip olmuş kul kendini aşmak için, kafasındaki sorulara cevap bulmak için felsefeye geçmelidir. Takiben George Politzer’ in “felsefenin temel ilkeleri” okunur. Bu kitap sizi yepyeni bir yolculuğa çıkarır. Bu yolculuk diyalektik/materyalist ve analitik düşüncenin yolculuğudur. 

Kişi eğer bu yola girmiş ise; aklın yolunda bilimin ışığı ile yürüyordur. Girmedi ise metafizik/idealist/ezberci olur çıkar. Tıpkı Ahmet Hakan kardeşimiz gibi. Çünkü yaşta benden küçüktür. Bu saydığım belirteçler kan grubu gibidir. Nasıl insanın kanı ya (A), ya(B) ya (AB), ya (O) grubu pozitif veya negatif ise; bunların dışında seçenek yok ise; bende insanın konuşmasından, yazmasından kan gurubunu anlarım. Yani o insan diyalektik/materyalist /analitik düşünce temelinde mi? yoksa idealist/metafizik/ezberci mi? şimdi ikinci gruba soktuğun adama bunu anlatamazsınız. Ama birinci guruptaki adam senin ne demek istediğini hemen anlar. Birinci grup evrim teorisini başlangıç alır. İkinci gurup yaradılışçılık teorisini esas alır. Kendimden bir örnek vereyim; laftan anlamayacak biriyle karşılaştığımda bilirim ki bu kişi metafizik/idealist/ezberci kimliktir. Hiç tartışmaya girmem kaçarım 

 
Toplam blog
: 27
: 1140
Kayıt tarihi
: 03.07.10
 
 

Öğretim Görevlisi(Dr). Gemi Mak işl . Mühendisiyim. 15 senedir Gözetim şirketinde görev yapıyorum..