Ajandım, cinselliği yaşayamadım.

Geçen hafta İsrail’de seçimler oldu.

Seçimlerin sonunda sadece bir sandalye farkla zaferini ilan eden Kadima, İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni’nin başkanı olduğu partidir.

Son Gazze operasyonu sırasında basında sıkça karşılaştığımız Livni’yi, Golda Meir’ın ardından İsrail’in başına geçecek ikinci kadın başbakan olarak görme ihtimalimiz var.

Bugünlerde, 14 yıl önce verdiği bir röportajın yeniden, ama bu kez İsrail ordusunun katı sansürüne takılmadan yayımlanmasıyla Tzipi Livni, yine basının ilgi odağı haline geldi.

Bugün 50 yaşında olan adı geçen, Paris’te 22 yaşında bir hukuk öğrencisiyken İsrail istihbaratı için çalıştığını söz konusu röportajında dile getirdi.

Röportajında, ajan olduğunu ailesinden bile sakladığını, sürekli iki dünyada birden yaşadığını, kendisini İsrail’in güvenliğini sağlayan özel bir gücün parçası olarak hissetmekten gurur duyduğunu, 4 yıl boyunca MOSSAD’ın vurucu timi olan Süngü’de yer aldığını ve 1982’deki Lübnan savaşı sırasında gizli görevler üstlendiğini belirtmiştir.

Livni’nin röportajında, ülke için cinayet işlemek yasal olmasa da, meşrudur ifadesini kullanması, günümüz İsrail politikalarını olduğu kadar bu politikalara yön veren politikacıların nasıl yetiştikleri ve sergiledikleri durumu göstermesi bakımından önemlidir.

Halen koalisyon çalışmalarını sürdüren müstakbel başbakanın casusluk döneminden itibaren içinde bir uhde gibi kalan yaşayamadığı cinselliğine her fırsatta atıfta bulunması ilginç olmuştur.

Duygusal bir ilişki için çiftler arasında dürüstlüğün bir koşul olduğunu, yaşadığı şartlar sebebiyle böyle bir ilişki geliştiremediğini, işi itibariyle uzun bir ilişki yürütmenin imkânsız olduğunu, ancak kısa süreli ilişkilerle yetindiğini kaydetmiştir.

Her an öldürmeye hazır olmasına rağmen, casusluğu sırasında üstlerinin ülkesi için yatağa girmesini emretmeleri halinde ne yapabileceği sorusuna cevap veremeyeceğini, ama MOSSAD’da herkes için uygun bir iş bulunduğunu ayrıca belirtmiştir.

Hükümeti kuracağına inandığı lidere hafta sonuna kadar görev verecek olan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in, eğer başbakan olursa Livni’ye, Livni'nin belirttiği türden bir görev vermesi beklenmemektedir.

Hükümeti kurmayı Netanyahu’ya vermesi halinde ise, bu durum, Livni’nin diğer görevi üstleneceği anlamına gelmemektedir.

Nasıl olsa MOSSAD’da herkes için uygun bir iş mutlaka vardır!