- Kategori
- Seçim
Ak Parti'ye oy vermeyenler neden vermiyor "cevap"
Mehmet Emin ÖZTÜRK
Ben öncelikle söyleyeyim siyaseti çok seven bununla uğraşmaktan keyif alan birisiyim. Ak Parti’nin siyasi anlayışını ve hizmetlerini gönülden destekliyorum. Çevremdeki muhaliflere de doğal olarak soruyorum. Ya siz neden Ak Parti’ye oy vermiyorsunuz? Diye. Onlarda sebeplerini sayıyorlar. Bende bu sebeplerden bir kaçını bu başlık altında topladım. Umarım kafalardaki yanlış düşünceleri değiştirmiş olurum. Ayrıca sizin kafanızdaki soru işaretlerini de yorum olarak yazabilirsiniz. Bunları da başka bir blog altında toplayıp cevaplayacağım elimden geldiği kadar.
* * *
1-) Emeklilik yaşının 65 olması konusundaki eleştiriler var. Öncelikle emeklilik yaşı 65 değil 60. 1 Ocak 2007’den itibaren yürürlüğe giren yasa ise erkeklerde 2036’ya kadar emeklilik yaşı 60, kadınlarda 58; 2036’dan 2044’e kadar ise kademeli olarak artarak erkeklerde ve kadınlarda 65’e ulaşacaktır. Şuan sizlere bazı ülkelerinin emeklilik yaşını veriyorum. Danimarka (65), İsveç (65) Meksika (65), Kore (60), Japonya (60) Kanada (65), Almanya (67).. Gördüğünüz gibi pek çok ülkenin emeklilik yaşı Türkiye’den daha fazla. Allah’ın verdiği canı ne zaman alacağı bilinmez ama Türkiye ortalama yaşama süresi olarak devamlı yükselişte olan bir ülke buna karşılıkta emeklilik yaşının yükselmesi doğaldır. Sanırım bu konuda elimden geldiği kadar soru işaretlerini kaldırdım.
* * *
2-) Nükleer Santral konusuna gelelim. Şu sıralar Japonya’da yaşanan deprem ve tsunami olaylarından dolayı gündemde gereksiz bir korku oluşturmuştur. Şu an Belçika’da 7, Brezilya’da 2, Kanada’da 18, Çin’de 11, Çek Cumhuriyeti’nde 6, Fransa’da 59, Almanya’da 17, Hindistan’da 17, Japonya’da 55, Güney Kore’de 20 Reaktör var. Bu benim sayabildiğim ülkeler sadece. Görüyorsunuz onlarca reaktör olan ülkeler var. Evet, risk var ama bu korkularımız yüzünden kusura bakmayın ama tüm dünya Nükleer’den yararlanırken biz bakamayız. Biz geriden baktığımız zaman öndekilere yetişmemiz onlarla yarışmamız imkânsız. Risk almadan kazanç sağlanamaz. Buradan elde edeceğimiz enerji Türkiye’nin pek çok ihtiyacını karşılayacak ve Türkiye’ye faydalı olacaktır. Pire yüzünden yorgan yakılmaz. Japonya’da olan depremin büyüklüğünü biliyorsunuz. Ülkemiz Japonya kadar risk deprem konusunda risk bölgesinde bulunmadığı halde Japonya’da 55 adet reaktör var ama Türkiye daha yeni yapıyor. Bence sizin neden geç kaldık demesi gerek ama karşı çıkılıyor neden anlamıyorum.
* * *
3-) İşçilerin asgari ücret alanların tepkilerini görüyorum. 2000 yılında 109 TL, 2001 yılında 139 TL alıyordunuz. 2011 yılında ise 837 TL.. Bu rakamlar aradaki farkı anlatmaya yetmiyor mu? 2000’li yıllarındaki enflasyon miktarlarını hatırlıyor musun? Dur ben size ileteyim. %32 şimdi kaç? 3, 27 şu an enflasyon miktarı aradaki farka bakar mısınız? Enflasyon o ülkede o yıl bulunan ürünlerin fiyatındaki artışın ortalamasıdır. Fiyat artışı bu kadar düşmüşken asgari ücrette bu kadar artmışken nasıl oluyor da hala bu hükümetten şikayet ediyorsunuz anlamıyorum bunu bana açıklayacak birisi var mı? Yok bundan önceki hükümetler daha iyi ise onu bilemiyorum gerçekten..
* * *
4-) Özelleştirme konusu bu konuya inanın tepki gösterenleri anlar değilim. Devletçilik ilkesi vatandaşın bir iş yapamayacağı zamanda kalmış bir ilkedir. Lütfen artık bu kadar anlamsız bir konuda eleştiri getirmeyin. Bakın MEDAŞ özelleşti ve binlerce kişi eylem yaptı ve iş bıraktı. MEDAŞ’ TA bir an dahi olsa işlerde aksaklık oldu mu? Demek ki çalışanlara ihtiyaç yokmuş. Devletin elinde olduğu zaman senin yeğenin, benim kardeşim, şunun akrabası, bunun tanıdığı derken devletin kurumlarına gereksiz yere maaş alan ve yattığı yerden para kazanan binlerce kişi yerleştirilmiş ve devlet bunlara maaş bağlayacağım diye bu kurumlardan kar etmeyi bırak zarar etme durumuna geçiyordu. Özelleştirme ile bu kurumlardan vergiler alınıp devletin kat kat kazanca geçtiği gibi birde üzerine kişiselleştiği için vatandaşta kazanıyor. Muhalif parti ve yayın organlarının bu meseleyi megafon ile herkese duyurma çabası bunu farklı anlatma isteği iktidarı bitirme planıdır. Lütfen bu mihraklara aldanmadan bu konuda sağduyulu düşünelim ve ona göre değerlendirme yapalım.
* * *
5-) Bazıları Atatürk söylemlerinin başbakanımız tarafından kullanılmadığı söylüyor. Başbakanımız yeri geldiğinde Atatürk söylemlerini kullanıyor. Mesela “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklı olanını severim” sözünü ben defalarca duydum başbakanımızdan. Atatürk’ün söylemleri daha çok o zamana hitap ettiği için bugünkü gündemde kullanılması abes kaçar sırf Atatürk’ten alıntı yapmak içinde sanırım alakasız yerlerde alakasız alıntılar yapılmamalı diye düşünüyorum. O arkadaşımızın ikinci konusu Ak Parti’li olmayan belediyelere yapılan desteğin az olduğudur. Bak kardeşim. Tüm belediyelere yasaların izin verdiği çerçevede eşit miktarda para gidiyor senin belediyen o parayı ne yapıyor bilemem. Bunu hesap vermeme adına az para geldiğini iddia ediyorsa eğer siz gidin maliye kayıtlarına bakın gerçeği göreceksiniz..
Benim gördüğüm ve şimdilik cevap verebileceğim kadarı budur. İleri tarihlerde diğer sorulara da cevap vereceğim ama hem okunurluğu kolay olsun hem de cevaplar anlaşılsın diye burada kesiyorum. Sizden ricam bu yazıyı baştan sona okumanız. Araştırarak ve tek tek belgelerden oluşturarak hazırladığım bu yazının tek amacı kafadaki soru işaretlerini kaldırıp gerçekten yanlış bildiği için oy vermeyen kardeşlerimizi Ak Partiye kazandırmaktır. Önyargılardan ve inatçılıktan kurtulup bu yazıyı okursanız beni anlayacağınızı umut ediyorum. Saygı ve sevgilerimle