Sol'la ilişkisi olanlar bilirler (1)

Sosyal demokratlar siyasi çalışmalarda hedef kitle tayin eder ve ona göre strateji geliştirir. Hedef kitle çalışan halktır; işçi sınıfıdır, sanayileşmiş bölgelerdir, makineleşmiş tarım bölgeleridir, kendi emeği ile geçinen zanaatkarlardır, kamu çalışanlarıdır. Sosyal demokratlar bütün bölgelerde ve kentlerde, sadece "bana oy ver" diye değil, örgütlü toplum yaratmak için çalışırlar... 

CHP için kısaca söylemek gerekirse, %20 ve üzerinde oy alınan kentler hedeflenir. Genel Başkan; Aydın'a, Çanakkale'ye, Eskişehir'e bir kere değil, üç kere, beş kere gider! Kentlerin milletvekili sayılarının fazlalığından dolayı %10-15 arasında oy alarak bir milletvekili çıkaran (Kayseri, Konya vb.) illere de bir kere gider!

Genel Başkan; %10'un altında oy alınan illerin sorunlarının çözümü konusunda, parti olarak üzerine düşen bütün görevleri yapacağını halka deklare ettikten sonra, Hakkari örneğinde olduğu gibi, mitinge binlerce kişi katılıp %1 bile oy vermeyen halka, bölgeyi tanıyan yardımcılarını gönderir, zamanını boşa harcamamış olur! 

Eskişehir Büyükşehir İlçeleri (Odunpazarı ve Tepebaşı) hariç, diğer 12 ilçesi küçük ve dolaysıyla nüfusları azdır. Seyitgazi 12 ilçe içinde sol oylarda birinci sıradadır! Hatta Tepebaşı ilçesini de geride bırakmıştır! CHP yaklaşık 14.000 seçmenin oy kullandığı 77 sandıkta 4268 oy almış ve %36.93 oranına ulaşmıştır. 4'ü il merkezi, 6'sı il geneli olmak üzere, toplam 10 ilde Seyitgazi sonuçlarına ulaşılamaması hazin bir tablodur! 

Ağrı merkez 319 sandık (1694 oy %2.96), Çankırı merkez 232 sandık (2310 oy %4.65), Gümüşhane merkez 183 sandık (2237 oy %9.46), Şırnak merkez 153 sandık (566 oy %1.72), Bayburt 302 sandık (1606 oy %3.75), Bingöl 769 sandık (3873 oy %3.07), Bitlis 872 sandık (2504 oy %1.72), Hakkari 551 sandık (1065 oy %0.90), Iğdır 482 sandık (1342 oy %1.66), Siirt 737 sandık (3354 oy %2.78). 

Kapitalist üretim ilişkilerinin gelişmediği doğu-güneydoğu bölge illerinde, çeşitli legal-illegal örgütlenmeler tarafından CHP'ye karşı bir ön yargı oluşturulmuştur! CHP 1980 sonrası kısa bir süre hariç; (1995 DYP-CHP 54 günlük seçim hükümeti) hiçbir hükümette tek başına veya koalisyon ortağı olarak bulunmadığı, dolaysıyla bölgedeki uygulamalardan katiyen sorumlu tutulamayacağı halde, bu tutuculuğun siyasi referansı, inanç, cemiyet ve etnik ayrımcılık olarak görülmektedir! 

MYK tarafından hazırlanan seçim sonuç raporu, yukarıdaki analiz çerçevesinde hazırlansa, acaba nasıl yazılırdı? CHP'ye hiç oy çıkmayan 8 bin 917 sandıktan 6 bin 213'de müşahit olmasına rağmen oy çıkmaması nasıl açıklanacaktır? Türkiye çapında toplam 3 bin 698 sandıkta, sandığa kayıtlı partili üye sayısından daha az oy çıkması nasıl değerlendirilecektir? 

Parti; avantadan milletvekili, avantadan belediye başkanı-belediye ve il genel meclis üyesi, avantadan örgüt yöneticisi olmak konumundan çıkarılmalıdır! Kolay üyelik kabul edilemez! Merkez Yürütme Kurulu'nun, yemin krizinde olduğu gibi "ben yaptım oldu" şeklindeki kararları ve uygulamaları sıkıntı yaratır...