Türkiye "rahat bir nefes" alamadı!

Cumhuriyet Halk Partisi, Deniz Baykal başkanlığında katıldığı milletvekili genel seçimlerinde: 1995'de %10.5, 1999'da %8.7, 2002'de %19.4 oranlarında oy almıştır. 2007 seçimlerinde ise CHP-DSP ittifakı ile %20.9 oy alarak 112 milletvekili çıkarmıştır.

DSP listesinden seçilen 13 milletvekili ayrıldıktan sonra partinin 99 milletvekili kalmıştır. 2009 yerel seçimlerinde il genel meclisi oy oranı %23.08'e yükselmiştir! Kemal Kılçdaroğlu başkanlığında ittifaksız olarak tek başına girmiş olduğu ilk seçimde %25.9 oranında oy almış ve 135 milletvekili çıkarmıştır... 

Bilim Platformu, alt gelir gruplarının temel sorunlarına yönelik olarak projeler ve raporlar hazırlamış ve topluma sunmuştur. Bu raporlar seçim sürecinde '41 söz veriyoruz' kitapçığında yayınlanmış ve parti kamuoyunda umut yaratmıştır. Sonuçlar nedeniyle oluşan bazı hayal kırıklıkları, yönetimin çıtayı yüksek tutmasından kaynaklanmaktadır! 

'CHP adayları' makalemde, "merkez sağdan eski DYP-ANAP ile diğer soldan bilhassa ÖDP-BCP vb. partilerden bazı kişilerin; milletvekili aday sıralarında, belediye başkanlıklarında veya yerel meclislerde, il veya ilçe başkanlıklarında, bir-iki MYK üyesi marifetiyle, feodal ilişkilerle CHP'de yer edinmelerini olumlu karşılamıyorum! Çünkü bunlar her zaman CHP'nin aleyhinde çalışmış, karşısında durmuş, menfi propaganda da bulunmuşlardır" demiştim.

Seçim sonuçları, bu şekilde aday gösterilen iller dahil olmak üzere, doğu ve güneydoğu'da, feodal siyasi taktiklerle sonuç alınamayacağı görüşümü doğrulamış bulunmaktadır! 

Yoksul yurttaşlar 'aile sigortası' ile maaş almak ve çocuklarının zorunlu askerlik hizmetini 15 ay yerine 9 ay yapmalarını istemediklerini, emekliler; intibak yasasının çıkarılmasını, işçiler; taşeron işçiliğin ortadan kalkmasını, çiftçiler; ürün ve prim bedellerinin ekim öncesi açıklanmasını ve mazotta ötv'nin kaldırılmasını istemediklerini, güneydoğu halkı; mayınlı araziler temizlendikten sonra toprakların topraksız köylülere dağıtılmasını istemediklerini, oylarıyla ortaya koymuşlardır! 

Partinin; çevre talanına dur denilmesi, orman alanlarının korunması, rant yasalarının değil, kent yasalarının çıkarılması, siyasi partiler ve seçim yasalarında değişiklik yapılması, medya üzerindeki baskılar, yök-üniversite-gençlik ile idari ve yargı reformlarına yönelik olarak hazırlamış olduğu olumlu raporlarına burada değinmiyorum! 

Örgütün; 18 yılda partiyi iktidara taşıyamayan Sayın Deniz Baykal'a tahammül ettiği kadar, Sayın Kılıçdaroğlu'na da prim tanıyacağını umuyorum! Sayın Kılıçdaroğlu'nun; Sayın Başbakan hakkında basına yapmış olduğu bazı açıklamalarının toplumda aksi tesir yarattığı, açıklamalarını, kendisine yakışan tevazua yansıtarak, 'incinsen de incitme' kültüründen hareketle yapmasının daha uygun olacağını düşünüyorum!