Seçim sonuçları doğru mu?

Seçim günü sandıklar açılmaya başladıktan sonra en yakındaki okulda açılan sandıklardaki oy sayımlarını izlemeye gittim. Sandıklar birer birer açılıyor ve okuldaki her sandıkta Chp: %60-80 arası, Akp: %10-15 arası ve Mhp: %10 civarında çıkıyordu. Ankara’da, sandıklarda görevli barkaç tanıdığımdan da benzer sonuçlar olduğu haberini alıyordum. Eve gelince sonuçların genelde çok farklı olduğunu Tv’den izledim. İstanbul 1. bölgedeki merkezi yerde bir okulda izlediğim sandıkların sayımı daha yeni yeni biterken Tv’de açılan sandıkların oranının %60 olduğunu gördüm. İzlediğim okulda daha hiçbir sandık başkanı, sandık sonuçlarını çuvala koyup, ilçe seçim kuruluna doğru yola çıkmamıştı ama İstanbul 1. bölgede sandıkların %60’ı sonuçlanmıştı. Saat 18:30 gibi, ShowTv’de seçim sonuçlarını izlerken, İzmir’de muhabir, ilçe seçim kurulunda canlı olarak yayın yapıyordu. Elinde bir çuvalla gelen sandık başkanını göstererek, ‘’sayımı sonuçlanan ilk sandıklar gelmeye başladı’’ diyordu. Muhabir ilk oylar gelmeye başladı diyordu ama, ekranın solunda İzmir’de açılan sandıkların %55 olduğu ve partilerin aldıkları oylar gösteriliyordu. Oy sandıkları sayılırken, her bir partinin görevlisi sandık sayımını kontrol ediyor, itiraz edebiliyor, vatandaşlar sandık sayımını izleyebiliyor ama, oyların birleştirilmesi, bilgisayar sistemine aktarılması yapılırken, YSK’nın görevlileri dışında hiçbir partinin temsilcisi bulunamıyor. Teknolojinin bu kadar geliştiği bir yüzyılda kontrol mekanizmasının kurulamamış olması ülkemizin bu konuda ne kadar geri kaldığının göstergesidir. Bunların üzerine, bir önceki seçime göre 10 milyon seçmen artışını ve 17 milyon fazla oy pusulası basılmasını koyarsak; 

PARTİLER AÇISINDAN SEÇİM SONUCU: 

Seçim sonuçlarına inanalım ve Polyanna’cılık oynayalım biraz. Kendimize göre, seçim sonuçlarını değerlendirelim: Seçimin kilit partisi MHP’dir. CHP, Milliyetçi, Kemalist söylemden uzaklaşarak, gerçek Sosyal Demokrat politikalara kısmen yönelmiş ve milliyetçi, Kemalist fikirde olan oyları bırakmıştır. AKP, akıllıca bir manevrayla, demokrat söylemleri terkedip, açılımlara ve Habur olaylarına rağmen, milliyetçi söylemlere yönelmiş ve CHP’nin bıraktığı milliyetçi oyları almıştır. MHP’nin fikirlerine karşı olan, tanıdığım insanlar bile MHP, baraj altında kalmasın diye, MHP’ye oy vermişlerdir. Yani, MHP, CHP’nin boşalttığı alanda politika üretemediği için oyları AKP’ye kaptırmıştır. Seçimin en başarılı partisi AKP ve sonra BDP’dir. Tabi, seçim sonuçlarının doğru olduğunu kabul edersek. 

SEÇMEN AÇISINDAN SEÇİM SONUCU: 

Seçim sonucu bize ilginç seçmen kitleleri hakkında fikir veriyor. AKP seçmeni, demokrat söylemi terkeden ve milliyetçi söyleme yönelen partisini yine de destekliyor. Önce açılım diyor, Habur olaylarına rağmen, biz olsak asardık diyor ama, seçmen için partisinin ne söylediği farketmiyor, partisinin sadece muhafazakar olması yeterli gibi görünüyor. CHP seçmeni ise tam tersi. Partisinin yeni söylemlerinden rahatsız olanlar, partisine desteği azaltıyor. Belki bir kısmı MHP’ye kayıyor, bir kısmı da başka bir alternatif bulamadığı için, mecburen yine de oy vermek zorunda kalıyor. Seçimde CHP’nin başarısız olduğunu söyleyenler ise, partiye tekrar sahip olmak isteyenlerden başkası değildir. Deniz Baykal’ın, SHP döneminde her kurultayda Erdal İnönü’nün karşısına aday olarak çıkması ve genel başkanlığı ele geçiremeyeceğini anlayınca, CHP’yi kurması düşünülürse; Liderlik için kolay pes etmeyeceğini herkes biliyordum zaten. CHP, seçimden başarılı olarak çıkmamıştır, ancak karşısında devletin bütün imkanlarını kullanan bir parti olmasına rağmen, oylarını artırmayı başarmıştır. MHP’nin kalesi olan illerin seçim sonuçlarına bakılırsa, MHP seçmeninin AKP’ye çok yakın olduğu görülüyor. MHP’nin, hiçbir politika üretmediği düşünülürse, barajı geçmesi çok ciddi bir başarıdır. BDP, bir adım bile olsa bölgesel siyasetten uzaklaşmıştır. Kadrosuna farklı isimleri alarak, seçim barajına rağmen 35 milletvekiliyle meclise girmeyi başarmıştır. 

TÜRKİYE AÇISINDAN SEÇİM SONUCU: 

Seçimin en önemli sonucu: Her bir ferdin, çocuklarımızın nasıl bir ülkede yaşayacağını belirleyecek, Yeni Anayasa’yı oluşturacak gücün belirlenmesiydi. Seçim sonucunda göre, AKP Anayasa’yı tek başına yapamayacak, meclisteki diğer 3 partiden en az biriyle uzlaşması gerekecek. Gönül ister ki, , seçim barajından dolayı meclise giremeyen partiler de dahil, partilerin hepsi uzlaşsalar da, Anayasa, gerçekten bir toplumsal mutabakat metni olsa…