Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '10

 
Kategori
Anılar
 

Aklım eskiye gidiyor

Aklım eskiye gidiyor
 

Zamanında betamax-VHS kavgası vardı...


- Zamanında betamax-VHS kavgası vardı. Biz betamax kampındaydık. Bilinçli bir tercih değildi. Bir anda kendimizi betamax kortejinde slogan atarken bulmuştuk. Ne günlerdi! Eski düşmanlıkları kızıştırmak gibi olmasın ama betamax sistemin kasetleri daha küçüktü.

- Şu an huzurlu bir insansam, küçükken en az 50 kez izlediğim “Gırgıriyede Cümbüş Var” filminin büyük payı vardır bunda. Bu yüzden doktorlar bile, “tekrarlanan hareketlere bağlı zeka geriliği” teşhisi koymuştu bana. Sadece o filmi değil; habamam sınıfını da epey izledim. Şabanı kampta kaynattıkları bölüm. Diyaloglarını ezberleyecek kadar seyrettim.

- Orta-1’dim sanırım (ifadeye gel; orta-1 olmak). Başım ağrımış. O kafayla gidip öğretmene “kafam ağrıyor, gidebilir miyim?” demişim. Öğretmen de bana “kafam ağrıyor denmez, başım ağrıyor denir” demiş. Sonra ben de “işte kafam ağrıyor” diye yinelemişim. Öğretmen bana “tamam, gidebilirsin” demiş (mişli geçmiş zaman da anlattım ama dün gibi hatırlıyorum olayı).

- Ben ilk kez bi yatılıyken, yorganın altında ağlardı evden uzak çocuklar.

- Yatılıyken, pazar günleri öğle saatlerinde evde hüzünlü bir hava olurdu. Okula dönüş zamanıydı çünkü. TRT’de yayınlanan Uçan Kaz (çizgi film) seyredilip servise binilirdi. Evci olanlar okula giriş yaparken, hafta sonu okulda kalanlarda haince bir sevinç olurdu. Ya da bana öyle gelirdi.

- Eskiden şiir yazardım. O dönemde yazdığım şiirlerden biri aşağıda (şiirin adı “Tekrar”).
Çok mu olmuştu hatırlamıyorum çırpıntılar biteli
Bildiğim bir tek o derin öğle sonu uykusu
Akşam olunca bütün serinliğiyle
Açıldı gözlerim aynı sevgiye…
Eski bir alkoliğin içkiye başlaması gibi
Eski bir tiryakinin sigarayı tutması gibi
Müzisyenin unutulmuş bir melodiyi çalması gibi
Seni sevmeye tekrar başladım.
Sonra şiir anlayışım değişti. Daha farklı yazdım. Sonra şiir anlayışım daha da değişti ve şiiri bıraktım (veya şiir beni bıraktı). Şimdi sadece aradan sızıyor şiir, paçadan süzülme şeklinde değil ama…

- Küçükken konu komşunun bahçesine dalardık. Hayatımızın bu kısmı, işaretlenmiş bir şık gibi duruyor orada. Doğru mu cevapladık soruyu, bilmiyorum.

- Bana kalbinden temiz bu sayfayı ayırdığın için diye başlayıp sepet sepet yumurta diye devam eden yazılar hangi anı defterlerinde kaldı? Var mı kapaklarını açan?

- İlk metal albümüm orta sonda aldığım: Somewhere In Time - Iron Maiden. Albümü sınıfta dinlemiştim ilk. İngilizce dersinde kullandığımız dandik teypte. Sadi arkadaşım “bu ne lan böyle, sırf gürültü!” demişti.

- Lise andacına (yıllık) herkes hakkında bir şeyler yazılmıştı. İsyancı genç olarak, bana ayrılan kısma bir şiirimi koymuştum. Aslında önce Can Yücel’in bir şiirini koymak istemiştim ama edebiyat hocamız, “olmaz, kendi yazdığın şiirlerden biri olsun bari” demişti. Seçtiğim şiirden iki dize:
Bilemezdik günlerin kanadındaymışız,
Her geçen gün çırpındıkça dağıldık her birimiz bir tarafa.

- Yaramazdım küçükken: Ortaokulda, sınıftaki kızların saçlarından bir tutam kesip yarışma düzenlemiştim, kimin saçı daha güzel diye. Kesim için bazı kızları yakalamak zor olmuştu. Ciyaklayanları hatırlıyorum. Bazılarıysa kuzu kuzu kestirmişti saçını. Yarışma jürisi benden oluşuyordu. Sanırım Lale’nin saçını birinci seçmiştim. Sonra saçları kaybettim tabi. Kaybetmesem iyiydi, kızıma gösterirdim, senin baban böyle yaramazdı diye.

- Yaramazdım küçükken; hoca tahtada bir şeyler yazarken tebeşir atmıştım tahtaya. Çılgına dönmüştü hocamız. Yaramazdım. İnsan değil sanki bir melek (şeytan da bir melektir hesabı). İlkokulda bir piyeste 6. şeytan rolüne çıkmıştım harbiden de. Yaramazlık kapsamında evin duvarını deldiğimi, koltuğu kestiğimi, halısını ütülediğimi hatırlıyorum. Hatırlamakla bitmez bu afacanlıklar…

Efervesan Facebook'ta: http://www.facebook.com/pages/Efervesan-Mizah/120597194687120

Efervesan Tek Başına: http://www.efervesan.net/

 
Toplam blog
: 2
: 677
Kayıt tarihi
: 21.03.10
 
 

"İnsanım, doğruyum, çalışkanım, mühendisim, eşim, babayım, arkadaşım. Yasam; küçüklerimi gülümset..