Akor'u soymuşlar...

Akıllı Akor'un canı yine sıkılmış. Bize geldi. Konuşuyoruz.

Yolda yürüyormuş bizimkisi... Karşısına bir çocuk çıkmış. Belli ki tinerci. Akor çocuk sanki anlayacakmış gibi felsefe yapmaya başlamış yine. Hani bana yaptıklarından...

Olur mu hiç öyle şey dedim. Tinerciye laf anlatmaya çalışılır mı? Bizimkisi hala fikrinin arkasında. Neymiş efendim, o da bizim gibi insanmış. Hem en deli insana bile düzgün konuştuğunda seni anlarmış falan... Yaa geç bunları dedim. Sen hangi dünya da yaşıyorsun? Hiç tinerciyle laf yarışına girilir mi? Oğlanın eser kafasına, bıçaklar seni. Biliyorum çünkü annem hergün evde anlatıyor. Annem çocuk hakimi benim efendim. Akor'da bilir bunu. Dinler de her zaman annemi, bir türlü inanmaz. Annem her zaman aynı şeyi söyler. "Eğer senden paranı, telefonunu isterlerse, neyin varsa ver". En doğrusu bence de bu.

Akor başlamış çocukla konuşmaya. Çocuğun kafası yerinde değil tabii. Boş boş bakıyor bizimkine. Çocuk daha 13- 14 yaşlarındaymış öyle dedi. Nasıl bu hayata düşmüş acaba diye çok merak ediyor. Sanane dedim. Nasıl düştüyse, düşmüş. Bizimkisi yine kızdı bana. Sen de etrafında ki hiçbir şeyle ilgilenmiyorsun diye. Ne ilgileneceğim dedim ben de. Biz onlara ne yapabiliriz ki? Bizi mi dinleyecekler de hayatlarından vazgeçecekler. Annem hergün konuşuyor. Ne oluyor? Ertesi gün önüne tekrar geliyorlar. Hırsızlık onların baba mesleği...

Akor çocukla konuşmasının devamında devamlı aynı şeyi söylemiş çocuğa. Gel seni bize götüreyim. Bundan sonra ben bakarım sana. Okula da gidersin. Hem ailenle de konuşuruz. Onlar da izin verirler diye... Ama nerde, çocuk sadece para istiyormuş. Akor'da takmadan konuşmaya devam ediyormuş. Bir an Akor karnında sert birşey hissetmiş. Parlak birşey. Bir bıçak. Çocuk sabırsızlanmaya başlamış. En sonunda "ya paran, ya canın" demiş. Bizimkisinin canı kıymetlidir. Bakmış olmayacak. Uzatmış parasını. Çocuk kaptığı gibi kaçmış. Çok bakmış arkasından Akor. Ama yapacak birşey yok tabii.

"Sonunda geldim lafıma di mi? " dedim. Kafa salladı yavaşça. Gene içine dert etti akıllı. Birkaç gün o çocuğu düşünür şimdi.

Kapıdan çıkarken, arkasını döndü. Annene söyle sağ yanağında bir yara izi olan çocuk gelirse, ona çok ceza vermesin dedi. Olur Akor'cuğum. Annem sen çocukla duygusal bağ kurdun diye çocuğu salar. Çocuk da gelir seni tekrar soyar. Ahh Akor ahh, ne zaman vazgeçeceksin şu saflığından.