Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '10

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

AKP, 12 Eylül'den niçin hesap soramaz?

AKP, 12 Eylül'den niçin hesap soramaz?
 

Kaya Çelikkanat. İyi bir gazeteci, iyi bir köşe yazarı, hoşsohbet ve balıkçının as'ı.


İzmir’deki, Sabah Postası Gazetesinin Aydın muhabiriyken tanıdım Kaya Çelikkanat’ı. Gazetenin sorumlusundan da öte, sorunlarını çözmek için çaba veren bir arkadaşımızdı. (Halen de öyle) Peş peşe röportajlar yollaya yollaya bunaltmıştım onu. “ Gel de, resimleri karıştırdım, birleştir konularına göre” diye diye çağırırdı beni İzmir’e.

Gazeteciliği, onunla sevdim. O, bizim duayenimiz.

Çok gazete değiştirdi. Halen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti faal üyesi. İzmir’deki Ege Telgraf Gazetesinde, birlikte köşe yazarıyız. Gazete 50 yıldan beri yayımda. Lâfını budaktan sakınmazdı eskiden. Şimdi de öyle.

Yazılarını İzmir’de ilk, bilgisayarla yazan Çelikkanat, Yeni Asır’da iken. Sevememiş bilgisayarın tuşlarını. “İllâki daktilom” diyor. Rahmetli Ecevit de öyle derdi. “ Yeniden bilgisayar klavyesine başlasam, daktilom boşar beni” diyor.

Basın camiasında kıdemli olanlara duayen denir, aynı zamanda. O da onlardan. Hala daha basın aşkını, amatör zevkle sürdürüyor. Sivri dili var. Çok okunuyor. En büyük zevki, daktilo ettiği yazıları teslim ettikten sora, balıkçılığa dönmek. Çilingir sofrasında demlenmek. Evini de deniz kenarına kurdu zaten. Bütün basın dostları; ona eşlik eder, hem evdeki, hem de denizdeki partilerde.

Kendisinden izin isteyip, aşağıdaki ödünç makalesini istedik, verdi. Günün aktüalitesini işlemiş. Yazının ismi: “AKP, 12 Eylül’den, neden hesap soramaz? Kaya’nın ödünç makalesi aşağıda:

“Türkiye’yi 12 Eylül döneminde tek lider olarak Kenan Evren yönetiyordu, bir dediği iki olmuyordu.

Şimdilerde özdeş durumu, yani tek başına sultanlığı, pardon buyurganlığı Başbakan Recep Tayip Erdoğan sürdürüyor.

Peki, kendisinden bu güne değin hesap sorulmaması, sorulamaması yolunda, Kenan Paşa’nın zekâsının rolü, payı yok mudur?

Olmaz olur mu?

Eğer zeki bir kişi olmasaydı, askeri, kışlasına geri göndermek zorunda kalırken, kendisini halka Cumhurbaşkanı olarak seçtirir miydi?

Sezar’ın hakkı, Sezar’a, 12 Eylül zekâsının hakkını Kenan Paşaya vermek gerek.

Çankaya Köşküne çıkınca, Cumhurbaşkanı olunca, Evren, bir taşla bir kaç kuş vurmayı da başarmıştı.

12 Eylül’de darbeciler önünde sulta duran, uslu maymun rolü oynayıp, Kenan Paşa ile birlikte yemek yiyebilmek için bin bir takla atanlar, bu gün asker düşmanlığı yapmıyorlar mı?

O dönemin yalakaları, askerci, darbeci kalemleri, günümüzde TSK’ya saldırmıyorlar mı?

En pespayeleri o işi sövüp sayma, Türk Ordusuna iftira yağdırma aşamasına taşımıyorlar mı? Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ (bile) onları: Mütareke Basınından daha hain kişiler olarak suçlamak zorunda kalmıyor mu?

Evet. Vehbi’nin kerrakesi anlaşılsın, görülsün diye sözü biraz uzattık. AKP’nin 12 Eylül darbecilerinden neden hesap sormadığı, giderek soramayacağı, sanırız anlaşılmıştır.”

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..