- Kategori
- Siyaset
AKP ‘yi Ne Bozar (3)

(Mezarlıkların üzerinde ne yazılıdır. “Her yaşayan canlı ölümü tadacaktır.” Buna Amenna, deriz. Ama bunun ötesine de gideriz, kıyamet yalnız insanlar için değildir, belki canlı ve cansız bütün varlıklar içindir. Her şeyin bu evren içinde belli bir ömrü vardır. Ama bir dakika ama bir milyar yıl… Her kurum, her siyasi parti de doğar, yaşar ölür… Peki, Acaba AKP’bir gün gidecekse, sebebi hikmeti ne ola ki… Allah bilir! Deyip geçmek kolay. Ama tahmin etmek zor. Ama diyoruz ki, gelecek bugünü ve geçmişi içinde saklar… Geçmiş geleceği doğurur…O zaman bakalım)
3. Ekonomik zorluklar, AKP’yi pes ettirir..
Ekonomik alanda görünüşte her şey mükemmel. Ama bunun böyle olmadığını onlar da biliyorlar. Sürekli İthalatımız ihracatımızdan daha büyük rakamlarda seyrediyor. Cari açık sürekli büyüyor. Düşünün bir ülkenin 2010’deki ihracatı bir önceki yıla göre %2 , ithalatı ise %19 büyüyor. Bunun ilerde nelere yol açacağını tahmin edebiliyor musunuz? Sürekli satıyoruz ama sattığımızdan daha çok mal satın alıyoruz.
Bütçeyi denkleştirmek gerekiyor... Bir iki kalem var. Durmadan onlara zam yapıyorlar. Aslında zenginlerden vergi alınabilir. Ama alamıyorlar. Memurlar, işçiler, emekliler, köylüler.. Hep kurban.. En çok vergiyi onlar veriyor...
Devlet elindeki demirbaşları sürekli elinden çıkartmak durumunda. Devlet araçları, fabrikalar, limanlar vs hep satılmakta... Ama yetmiyor... Nereye kadar gidebilirler... Bunu kimse bilmiyor...
İşsizliği çözümleyemiyorlar.
Bu dertler ilerde giderek büyüyecek..Sonra ne olacak?
Çiftçi memnun değil. Elindeki girdilerin fiyatları durmadan artıyor, buna karşılık ürün para etmiyor. Bakın gazeteleri izleyin, bu yıl, narenciye para etmediği için bir çok yerde portakal, mandalina ağaçlarda çürüyor...
Bu alanlarda ince hesaplar yapmak gerekir, geleceği görmek gerekir. Futurizm çok önemli. Geleceği görebilmek için, bugünü iyi okumak gerekir.
Halk bir yerde pes eder mi? Ben AKP’nin ekonomik politikalarından bıktım der mi? AKP daha çok Pragmatist, halk ne isterse, onu görmeye çalışıyor, fakat halkın istediğini vermiyor. Sıkı para politikasından yana. Onun için piyasada para dönmüyor. Esnaf müşteri bulabilmek için yirmi takla atıyor. Çoğu da iflas ettim, deyip çekip gidiyor. Zavallı işçiler, işsizler ise bir takım madrabazların elinde oyuncak.. Bütün hakları göstermelik… Oyuncak durumundalar... Fakat sindikçe siniyorlar… Allah kerim, deyip, dayanıyorlar. AKP “her şey daha iyi olacak, ” diyor... “Milli gelirimiz artıyor”, diyor… Artan milli gelirin nereye gittiği belli değil… Aslında belli, yine zengin sınıf paylaşıyor, fakirlere bir kemik düşüyor.
Pek bilinen Fizik Deneyidir: Dolu bir bardağa damla damla su damlatırsanız , bir süre taşmaz ama son bir damladan sonra taşar…
Ninemin öyküsüdür :
“Ülkenin birinde Padişah durmadan mallara zam yaparmış; sonra adamlarına, “Gidin bakın ahali sokakta ne yapıyor, ” diye sormuş. Adamları bakıp, gelmişler. “Padişahım, her şey normal, herkes işinde gücünde, çalışıp duruyor…” Demişler... Sonra, son bir zamdan sonra sokağa çıkıp bir de ne görsünler, halkın bütünü çıldırmış, sokağın ortasında oynayıp duruyorlar; hemen gidip padişaha haber vermişler.. Padişah, “İşte şimdi fazla ileri gittik, hemen o son zammı geri alın...” buyurmuş…” Ama bu geri alış bazen çok geç olabilir…
İdarelerimiz de yurdumuzdaki insanları deniyorlar mı, ne… Maşallah zamlar çaktırmadan berdevam… Zaten benzine zam gelince, her şeye zam geleceğini millet öğrenmiş... Ona göre tedbirini alacak ama nasıl alsın, borç bini aşmış, 40 milyon kişi bankalara borçlu.. Hay Allah..! İşe bak… Şimdi 40 milyonluk hapishaneyi nereden bulacaksın... Zor dostum zor... Yöneticilerin de işi zor... Bak neleri düşüneceksin... Tabii, yenileri içe sokmak için 250 küsur kişiyi diri öldürmüş dincileri kapı dışarı ettiler… Ne yapsınlar, içerisi dolu, dışarıda içeride yatması gereken bir sürü adam var… Biraz da onlar yatsınlar...
Bir ekonominin emme basma tulumba gibi dışarıya çalışması, kar ettiğimizin göstergesi midir?
Doğru dürüst vergi toplayamıyorsun…
Halkı iç ve dış sömürücüler durmadan sömürüyorlar…
Bankalara engel olamıyorsun, istedikleri karları elde ediyorlar…
Memurlar, işçiler gösteri, grev yapamıyorlar… (Yaparlarsa sopayı yiyorlar…)
Paran değerlendiği için ihracatın durmuş durumda…
Çin mallarına karşı pazarlarını kabak gibi açmış durumdasın…
İç pazarın AB’ye karşı açık, onların ki (vize) kapağıyla kapalı…bir çeşit kapitülasyon çalışıyor…
Çiftçiliğin, hayvancılığın verimli değil , rantabl değil…
AB mahkemeleri envai türlü cezalar yazıyorlar, ödüyorsun, sesini çıkaramıyorsun…
Ekonomin açık hale gelmiş... Bir vuruşta dağılacak halde; kalkanların yok; emniyet kemerlerini dağıtmışsın… Allah, Allah... Diye gidiyorsun… Ama nereye kadar…?
Bunun hesapları iyi yapılmalı. Yoksa 30 önceki enflasyon numaraları, iflaslar daha kötü bir şekilde ortaya çıkabilir… Ve çöküş… Olabilir…
Ekonominin çöküşü, AKP’nin çöküşünü getirir mi? Kim bilir…? Ekonomi çökerse hepimiz onun altında kalırız , ona göre…