- Kategori
- Siyaset
AKP den sonrası…

Artık AKP sonrasının hesaplarını iyi yapmak gerekiyor. Çünkü mevcut iktidarın çok fazla ömrü kalmadığını düşünenlerdenim. Nedenlere şöyle bir bakalım:
Türkiye’nin Amerikan uyduluğundan sonraki siyaset yapısını bilenler, ABD nin bizdeki iktidarları iki dönemliğine getirdiğini bilirler. Eğer uslu çocuk olunursa iki dönem başta kalır, kendilerinin ve yandaşlarının keselerini doldururlar. Afiyetle de yerler. Yok, biraz yaramazlık ederlerse günün modasına göre erken seçim, darbe falan gibi araçları devreye sokarak iktidarı yenilerler. Tabii her sefer iktidara getirilecekler çok iyi hesaplanıp, halkın kendi iktidarı sanmasını sağlanacak biçimde organize edilirler. Yöneticiler hiç de o kadar önemli değildirler. Emperyalizm, değişik ülkelerdeki okullarında uydularına ileride lider yapabileceği kişileri sürekli olarak yetiştirir. Yani sizin anlayacağınız alternatifler hep vardır.
AKP iktidarı muhtemelen üstün biatından dolayı veyahut ta yerine daha emin olanı bulunamadığından bir dönem daha başta bırakılmış, şimdilerde ise düşüşe terk edilmiştir. Dikkat edilirse Türkiye, Ortadoğu tiyatrosunda yapayalnız kalmıştır. Şimdiye kadar arkasında tam destekle duran bir ABD vardı, o da şimdi desteği çekti. Davutoğlunun son sitemleri her şeyi açıklamaya yetiyor. Kaldı ki, Graham Fuller’in “Türkiyede daha çok İslam değil, daha çok sola ihtiyaç var” demesi bile bunların son dönemde kafalarının dikine fazlaca gittiklerine delildir. Dindar ve de kindar nesil yetiştirme sevdası, Kürt sorununa ABD nin istediği çözümün getirilmesinde başarısız olunması AKP yi gözden düşürmüştür.
Şimdi “%50 oy ne olacak? “ diyeceksiniz. Atmış yıldır yapılan seçimler incelendiğinde ortaya çıkan gerçek şudur. Türkiye seçmeninin %35 i sağ eğilimlidir. %20 si sol, %7 din eksenli, %3 ü ayrılıkçı Kürt eksenlidir. Geri kalan %35 ise yüzer gezer oylar dır.Bahsettiğimiz bu kesim bu seçimde sola oy verir, bir dahaki seçimde bakmışsınız sağda.Bunların çoğu da şark kurnazı dediğimiz tiplerdir. Kendi günü birlik çıkarları nerede ise oraya oylarını verirler. Yarın en ufak bir menfaatte oyların yönü değişiverir. Kaldı ki nerede yaşıyor olursanız olun çevrenize bir sorun. On kişiden sekizi ben AKP ye oy vermedim diyecektir. Bu kişilerin bir kısmı bahsettiğimiz %35 lik dilimde dir. Hepsi o dilimden olamıyacağına göre bu oyların bir kısmı da muhtemelen ortaya atılan duymak dahi istemeyeceğimiz iddialarda olduğu gibi temin edilmiştir.
İşte ABD başta bu %35 lik kesimi her seçim için organize eder. Zaten partilerin üst kademelerinin büyük bölümü de kendi denetimleri altındadır. Bu yüzden istediklerine seçim kazandırmaları çok da zor değildir.
Görülen o ki bundan sonraki liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır. İki dönemde onunla yönetileceğiz. Epey zamandır Yeni CHP bu iş için hazırlanmaktadır. Zaten sağın bir partisi olan CHP, yeni CHP olarak daha da sağa kaydırılarak AKP nin gözünün biri sola bakan versiyonu olarak dizayn edilmiştir. Parti içine monte edilen dinciler, PKK cılar ve daha birçok sol ile alakası olmayan kesim bu hazırlığın bir göstergesidir. Şimdiye kadar din soslu ABD uyduluğu sol soslu olarak devam edecektir. Bir önemli husus da AKP bir türlü Kemalist düşüncenin önüne geçemediği gibi çoğalmasının da önüne geçememiştir.
MHP de tarihi işlevini devam ettirecektir. Yani anahtar görevi yapacaktır. Gerektiğinde iktidara bir şey olmasın diye destek olacak, gereğinde onu yıkmak için çabalayacaktır. Tabii nasıl bir görev verilirse.
Türkiye’deki başta terör olmak üzere birçok olaya bir de bu yönden bakınız. Ortaya çok farklı resimlerin çıktığını göreceksiniz.
Şimdi çok önemli bir soru ile yazımızı bitirelim. “Komşuları ve bölgesindeki ülkelerin tamamı ile sorunlu, hepsi tarafından istenmeyen ilan edilmiş bir hükümet, tek destekçisi ABD de desteği çektiğinde ne kadar ayakta kalabilir?
İzmir 2012-09-08