AKP Hükümeti emek örgütlerini tasfiyeye hazırlanıyor

 Taşeronlaştırmayla Zayıflatılan Sendikalar İş Hayatından Tamamen Silinmeye Çalışılıyor

Tüm Emekli Sen Tüm Emekliler Sendikası Burdur Şubesi Başkanı Fatih Özcan yazılı bir açıklama yaparak, AKP Hükümetinin yetkili sendika saptanmasında SGK verilerinin esas alınacağı şantajı, ardından çalışma hayatını köleleştirici hükümler içeren Toplu İş İlişkileri Yasa tasarısının bekletilmeksizin Meclise sevkedilmesinin sendikalara bir saldırı mahiyeti taşıdığını belirterek Türk İş ile Hükümet arasındaki görüşmelerde hangi tavizlerin verildiğini sordu. Ayrıca Anayasanın 90. maddesine göre, çelişen iç hukuk hükümlerinin üzerinde olan İLO Sözleşmelerinde bulunan herkesin örgütlenme hakkının 10 milyon emekli kitlesine tanınmamaya devam edildiğini vurgulayan Özcan, örgütsüz emekliler sefiller ücretiyle debelenmeye sürüklenildiğini, bu durum ise AKP Hükümetinin emeklileri yaşlılar diye Eskimolar gibi ayılara ikram etmeyi tasarladıkları izlenimi edindiklerini belirtti.

Burdur Emekli sen Başkanı Fatih Özcan açıklamasında şu görüşleri ileri sürdü:

12 Eylül darbesinden sonra başlatılan 24 Ocak Kararları sürecinde küreselleşmenin önemli ayaklarından biri olan taşeronlaştırma olayıyla zayıflatılan emek örgütleri sendikalar son bir darbeyle iş hayatından tamamen tasfiye edilmek isteniyor. Hükümetin, 3 yıldır açıklamadığı işkolu istatistiklerini açıklama şantajından son anda vazgeçerek yetkinin şimdilik eski sistemden saptanacağını belirtmesinin ve Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısını Meclise sevketmesinin altındaki çapanoğlu gündoğmadan ortaya çıktı.

SGK verileriyle yüzde 10 barajı uygulaması şantajmış!

Hükümet, bir süre 100 sendikanın 88ini yok edecek olan işkolu istatistiklerinin SGK verilerine göre açıklanacağı konusunda kamuoyunu ve sendikaları gerdikten sonra birdenbire bundan vazgeçerek, aylardır 7 bakanın sözde imzalamaması nedeniyle bekletilen Toplu İş İlişkileri Kanununu Bakanlar Kurulu’ndan çıkardı.

Ama ne karşılığında?

Basından öğrendiğimize göre, Türk İş ile Hükümet arasında yapılan pazarlıklar sonucu kıdem tazminatının fona devredilmesine ve Ulusal İstihdam Stratejisi belgesinin yasalaşmasına itiraz etmeme pahasına istatistiklerin açıklanması erteleniyor; işkolu barajı düşürülüp yasa çıkarılıyor.

Ölümü gösterip sıtmaya razı etme taktiği

AKP Hükümeti, sendikalara ve işçilere ölümü gösterip sıtmaya razı etme taktiği izlemektedir.

Ayrıca işçiye kölelik düzeni, 19. yüzyılın vahşi kapitalizmi yöntemi olan esnek istihdam paketin hediyesi… Hükümet, işverenlerle, sermayedarlarla elele kolakola işçinin kolunu kanadını kırmaya hazırlanıyor.

Hükümet, 3 aydır Bakanlar Kurulunda beklettiği ve içeriğinde yüzde 10’luk barajın yüzde 3e düşürüldüğü 2821 Sayılı Sendikalar yasasıyla 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununda değişiklik için hazırlanan Toplu İş İlişkileri Yasa tasarısını jet hızıyla çıkardı. Karşılık ise işçi ve sendikalara uzatılan zoka, işçinin en temel haklarının ortadan kaldırılması oluyor. AKP Hükümeti işçi sınıfına karşı sermaye sınıfıyla elele hem kıdem tazminatını kaldırmayı hem de sendikaları bitirmeyi kafasını koyduğu anlaşılıyor.

Grevsiz toplu sözleşme, toplusözleşmesiz sendika olmaz

Bir yanda halkı aldatmanın daniskası olan 12 Eylül generallerini yargılama tiyatroları oynanıyor; diğer yandan kamu çalışanlarının ve işçilerin çalışma hayatıyla ilgili düzenlemeler 12 Eylül zihniyetine taş çıkartıyor. Grevsiz toplu sözleşme, toplu sözleşmesiz sendika olur mu? AKP zihniyetinde olabiliyor.

12 Eylül rejimiyle hesaplaşma adı altında, askeri darbenin generallerinin yargı önüne çıkarılmaya hazırlanıldığı bir dönemde, kamu çalışanlarının, işçilerin çalışma hayatına ilişkin yapılan düzenlemeler 12 Eylül zihniyetini geride bıraktı. Anayasa’da kamu çalışanlarına sözde toplusözleşme hakkı tanıyan 12 Eylül Referandumu’nun üzerinden 16 ay geçti. Üçlü Danışma Kurulu toplantılarının üzerinden 6 ay geçti. Yasa Taslağının Bakanlar Kurulu'na gönderilmesinin üzerinden ise 100 gün geçti. 23 Ocak 2012 Tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak TBMM Başkanlığına gönderilen 4688 Sayılı yasa tasarısı, sendikal hak ve özgürlükleri genişleten bir yasa bekleyen 2 milyon kamu çalışanını bir kez daha aldatan bir tasarıdır. Yeni yasa tasarısı ile birlikte toplu görüşmeden bile daha geride bir düzenleme getirilmek istenmektedir. Hizmet kolu toplu sözleşmelerine yer verilmeyen tasarıyla sendikaların talepleri yok sayılmıştır. Bu durum, sendikaların varoluş gerekçelerini ortadan kaldırmaktadır. Bu mesele, sendikalar için bir varlık-yokluk meselesi haline gelmiştir.

10 milyon emeklinin örgütlenme hakkı gaspediliyor

Öte yandan 10 milyon emeklinin örgütlenme hakkı, emeklinin sendika statü yasasının çıkarılması geciktirilerek ortadan kaldırılmak istenmekte, emekli örgütlerini iç hukukta hiçbir hak tanımayarak yabancı güçlere emekliyi mecbur bırakmaktadır. Emekli kitlelerinin yıllardır dört gözle ve büyük hayallerle beklediği intibak yasası yerine kısmi iç düzenlemelerle halkı kandırmanın yollarını aramaktadır. 

—Emekli maaşları insanca yaşamayı sağlayacak düzeye çıkarılmalı; intibak yasası çıkarılarak en düşün emekli maaşı 1500 liraya yükseltilmeli

—10 milyonun emeklinin maaşlarını bankalara sıfır faizle kullandırılmaktan vazgeçilmeli, çalışanlar gibi emekliye de promosyon verilmeli

—Muayene ücreti, ilaç parası, katkı/ katılım payı gibi sağlığın piyasalaşmasını getiren ödemeler kaldırılmalı

—Emekli sendika statü yasası derhal ve behemehal çıkarılmalı

Kamu çalışanları alanında;

—Grev hakkı teminat altına alınmalı

—Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı

—Sendikalarının üyeleri adına toplu sözleşme yapmasına izin verilmeli