Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '11

 
Kategori
Haber
 

AKP-MHP: Zayıf halka yer değiştiriyor!

Parlamenter siyaset, esas olarak, dört partinin etrafında dönüyor. Bunlar, son sekiz yılın değişmez birincisi AKP, uzun süredir ana muhalefet rolünü üstlenen CHP, milliyetçiliklerini başka etnisiteleri aşağılamak üzerine kuran MHP ve Kürt sorunu üzerinden legal politikanın değişmezi haline gelen BDP’dir. Her dört parti için de ‘az zamanda çok yol alma’nın formülü, ‘zinciri en zayıf halkasından koparabilmekten’ geçiyor. Hiç kuşkusuz, ‘zayıf halka’ların belirlenmesi konusunda Hükümet partisi daha avantajlı görünüyor. Bu nedenle bir gün Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü dönemiyle ilgili spekülatif sözler edilip, ertesi gün, MHP’nin ‘muhafazakarlığı ve mukaddesatçılığı’ konu ediliyor. 1930’lardaki devletin Kürt konseptiyle CHP’yi vurmak isteyen AKP, dönüp, Kürt sorununu gündemde tutan BDP’yi de belediyeler üzerinden ‘siyaset’ yapmakla suçluyor. 

Her ne kadar kendisi de aynı kaynaktan beslense de AKP, CHP’nin ‘zayıf halkası’, ‘din ve devlet’ ilişkileriyle Kürt sorununa 1930’ların bakışı olarak saptamış bulunuyor. Daha önceki seçimlerde CHP’ye bu ‘zayıf halka’dan vuran AKP’nin bu seçim sürecindeki vurguları pek karşılık bulmuyor. Zira CHP, hem dine bakış hem de Kürt sorunu konusunda, henüz netleştirmese de, farklı bir açılımın ipuçlarını veriyor. Nitekim, Kılıçdaroğlu, daha önce CHP’nin yolunu bile bilmediği Hakkari’de, hem Başbakan tarafından mağdur edilen BDP’li Belediyeye ilkesel olarak sahip çıktı hem de Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı’nı uygulayacaklarını vaat etti. Bu vaat, yalnızca CHP açısından değil, Türkiye’nin geleceği açısından da önem taşıyor. 

Resmi konsept açısından BDP çizgisinin ‘zayıf halkası’ olarak gösterilen ‘Öcalan’a katil, PKK’ya terörist’ soruları, Başbakan tarafından da çokça kullanılıyor. Ancak, bu soruların ve çağrıların Batıdaki milliyetçi tabanda bir karşılığı olsa da Kürtler açısından bir karşılığı olmadığı ve hatta geri teptiği anlaşılıyor. BDP çizgisinin ‘zayıf halkası’, AKP’nin zayıflamasına dönüşmüş bulunuyor. Başbakan’ın Hakkari’deki mitingine katılanların yüzde yüzüne yakının dışarıdan getirilmesi de buna işaret ediyor. 

CHP’nin kaderi gibi görünen yüzde 20 bandı, yerini, yüzde 30’lara bırakmış; BDP’nin çıkartacağı bağımsızlardan geri kalanın tulum olarak AKP’ye gitmesinin neredeyse kader haline geldiği bu durum değişime uğramış bulunuyor. CHP’yi istenilen tartışma çizgisinde ve oy bandında tutamayan; BDP çizgisini klasik devlet konseptiyle tecrit etmeyi başaramayan AKP için kullanıma açık tek ‘zayıf halka’ olarak MHP kalıyor. Devletin olanaklarını da belli belirsiz kullanabilme imkanına sahip olan AKP’nin CHP’ye ve BDP’ye yönelik girişimlerinin başarısızlığı, AKP’nin hedefine MHP’yi koymuş görünüyor. 

Seçim kampanyası başladığından beri, Hükümet yanlısı medyanın, MHP’nin baraj altında kalacağına ilişkin sistemli propagandalarının tesadüf olmadığı, ortaya saçılan kasetlerden anlaşılıyor. Veriler, kasetlerin, her türlü girişime rağmen, anketlerin yüzde 11-14 bandında gösterdiği MHP’nin baraj altında bırakılmasını amaçladığını gösteriyor. Önceleri miting meydanlarında, ‘milliyetçilik ve mukaddesatçılık’ üzerinden MHP’yi vurmak isteyen Başbakan’ın, bugünlerde, rota değiştirmiş olması, amaçlanan noktaya ilişkin girişimlerin ters teptiği anlamına geliyor. 

MHP’ye atfedilen ‘milliyetçi- mukaddesatçı’ seçmen profilini etkileyerek, tıpkı referandumda olduğu gibi, AKP’nin potasına sürükleme girişimi, MHP’yi ‘zayıf halkası’ndan kuvvetlendirdiği görülüyor. Görüntülerin seçmende yarattığı algı, MHP’nin baraj altına itilmesinden çok, barajın üstüne doğru hızla ilerlemesini sağlamış olduğu yönündedir. Milliyetçiliğin ‘telif hakkını’ elinde bulunduran MHP’ye yönelik ‘çökertme senaryosu’nu kimin hazırladığı şimdilik bilinmiyor ama kimin faydalanmak istediğinden hareketle sonucu ulaşmak mümkün görünüyor. 

Siyaset, muarızlarının zayıflıklarını gösterebilme ve buradan güç elde etme sanatı olarak tanımlanabilir. Ancak, MHP’ye yönelik ‘kaset operasyonu’, bu sanatın bütün yönleriyle iyi kavranmadığını ve üç rakip parti için saptanan ‘zayıf halka’nın, AKP’nin ‘zayıf halkasına’ dönüştüğünü gösteriyor. Bu durum, politik başarıyı başkalarının zaafları üzerine kuranların nasıl bir zafiyetle karşı karşıya kaldığına işaret ediyor. 

 
Toplam blog
: 102
: 682
Kayıt tarihi
: 06.07.10
 
 

8 Ocak 1961'de doğdu. Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu Gazetecilik ve Halkla İlişkiler..