- Kategori
- Siyaset
AKP Toplumun Muhafazakâr Değerlerini Acımasız Bir Şekilde Sömürüyor
- 2002 yılında iktidar olan AKP’nin bu güne kadar ki gelişim çizgisini izlediğimizde, karşımıza yalın bir gerçek çıkıyor. Seçim sathı süreçlerinde ortamı germe politikası da diyebileceğimiz bu yalın gerçek ağırlıklı olarak sosyal yaşama müdahalede kendisini gösteriyor.
- Kabul etmek gerekiyor ki AKP ülkeyi öyle dikkate değer bir düzeyde yönetemiyor. Aksine çok da kötü yönettiğini iddia edebilirim. Aslında buna “yönetmek” denmez, bir anlamda akıntıya kürek çekmek gibi bir şey AKP’nin yaptığı. Bir bakıyorsunuz, herhangi bir ülke sorunun da bir uçta dururken, aynı sorunda bir başka uca savrulabiliyor. Bu durumu Kürt Sorununda gördük, Suriye ve Esad sorununda da gördük. Eğitim politikası ve şike yasası gibi hususlara da ha keza diyelim.
- Dolayısıyla ortada fazlasıyla absürdik bir yönetim anlayışı var.
- Ama şöyle bir gerçeği de atlamamak gerekiyor. AKP seçim sathı sürecini gayet akılcı yaklaşımlarla yürütüyor. Önce ortamı gerecek düzeyde sosyal yaşama müdahale… Alkol, içki, fuhuş, din, inanç gibi kavramları öne çıkartmak… Bu gibi müdahaleler toplumda cepheleşmeyi yaratıyor. AKP ortaya çıkan cepheleşme sonrasında, arkasında ciddi bir güç yedeklemeye başlıyor. Yedeklenen güç kendisini seçim sandığında gösteriyor. Yani bir anlamda bu duruma şöyle de demek mümkün, “AKP toplumun muhafazakâr değerlerini acımasız bir şekilde sömürüyor”.
- Buradan hareketle alkol yasasının amacına bakalım.
- Alkol yasasıda AKP’nin genel seçim sathı süreçlerindeki yaklaşımlarına dair net bir örnek oluşturuyor.
- Bu ülke insanının alkolle ilgili bir bağımlılık sorunu yaşadığını iddia edebilir miyiz?
- Anketler ortada.
- Evet, İskandinav ülkeleri, Almanya, Rusya, İngiltere gibi ülkelerde ciddi anlamda alkol tüketimi sorunu var. Bu toplumların hemen hemen yüzde doksanlar düzeyinde alkol kullandığını düşünecek olursak, bu ülkelerdeki alkol düzenlemeleri gerçekten de ihtiyaç duyulacak cinsten düzenlemelerdir. Ama Türkiye bu ülkelerle mukayese edilemeyecek düzeyde bir alkol tüketimine sahip. Toplumun ancak yüzde sekizler düzeyindeki bir kesimi düzenli olarak alkol alıyor ve bu alkol alımı da sosyal içicilikten öteye gitmiyor. Toplumda kati alkol bağımlısı olanların oranı, yüzde birler seviyesinde bile değil. Böyle bir toplumda iş güç bitmiş, alkol düzenlemesi yapmak mı kalmış? AKP çok meraklıysa, bu ülkede gençlerin uyuşturucu bağımlılıklarının hangi seviyede olduğuna bir baksın. Uyuşturucu bağımlılığının oranı, alkol bağımlılığından çok daha yükseklerde… Bu durumu kendi çevremden rahatlıkla tahmin edebiliyorum. Çevremde alkol bağımlısı tek bir insan yokken, sadece kendi çevremden an az uyuşturucu bağımlısı otuz kişi sayabilirim.
- O halde…
- AKP neden alkol yasağını gündemine alıyor. Uyuşturucu bağımlılık oranı daha yüksekken, AKP’nin alkol satışına kısmi yasak getirmesinin mantığı nedir?
- Mantık belli…
- Dış politikada iflas…
- Suriye politikasında yerlerde gezen sonuçlar.
- Kürt Sorununda uçlardan uçlara savrulmalar.
- 4+4+4 eğitim sisteminin toplumun başına açtığı bitmek tükenmek bilmeyen belaları.
- Bu düzeyde başarısızlıkların altında imzası olan bir siyasal iktidar hangi ipe sarılmalı ki tekrar toplum nezdinde itibar görsün?
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..