Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Al birini, getir ötekisini...)))

Al birini, getir ötekisini...)))
 

Merhaba değerli okurlar,

Öncelikle, Atatürk'ü vefatı nedeniyle, bugün yani 10.11.2008 tarihinde bir kez daha rahmetle anıyor ve kendisine bugünleri bizlere bıraktığı için minnet ve şükran duygularımı, milyonlarca Türk insanı gibi ben de sunmak istiyorum.....

Sonrasında ise, bu yazıma, sade bir vatandaş olarak Sayın Başbakanımıza bir soru sorarak, devam etmek istiyorum.......

Evet Sayın Başbakanımıza sormak istediğim soru, " Yeter mi...? " Sayın Başbakanım olacaktır.......

Evet, bu sorunun yanıtı, öncelikle ben ve benim gibi düşündüğüne inandığım milyonlar adına diyebilirim ki, " BİZCE, YETMEZ...."

Ancak, sonucunu da, bizleri şaşırtacağını ummayarak Başbakanımızdan beklemeye sade bir vatandaş olarak devam edeceğim.....

Evet değerli okurlar,

24.08.2008 tarihinde yazmış olduğum ve Sizlerle paylaştığım " AHH BE SAYIN BAŞBAKANIM..." başlıklı yazıdaki Sayın Fatih ALTAYLI'nın "....Altını kirleten ve bağı çözülen büyük bebeklerin çıkardıkları pis kokular....)))) " tarzındaki benzetmesi ile, Ülkemizde yaşanan yolsuzluklar bir kez de esprili bir yaklaşımla ele alınmış, Sayın KILIÇDAROĞLU'nun belgeli açıklamalarının da basınımızda geniş yer almasıyla, Ülkemiz ve de halkımız için son derece önemli olan yolsuzluklar ve dokunulmazlıkların kaldırılması konularında olumlu sonuçlar alınmaya başlanmıştır.

Konumuz, Sayın Şaban DİŞLİ'nin ardından, şimdi de Sayın Dengir Mir Mehmet FIRAT beyin, sağlık sorunları nedeniyle parti içerisindeki görevlerinden istifa etmesidir.....

Bir insan olarak ve bu çerçevede hastalığı bulunan herkesle birlikte, adı geçenlere de geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum.....

Evet değerli okurlar, adı, şaibeli işlerle çıkan AKP'liler, maalesef ki öncelikle inkar yoluna gitmekteler, ancak, konunun üzerine özellikle hem muhalefetin ki burada hakkını yememek için Sayın KILIÇDAROĞLU'nun ismini vermeden geçmemek lazımdır, hem de basınımızın ciddi anlamda olayın üzerine gitmeleri sonucunda da, bir süre sonra, bir bakıyorsunuz ki, şaibeli işler yaptıkları iddia edilenler, ya kalp spazmı geçirmekte, ya da aşırı stres nedeniyle ileride sağlıklarının olumsuz bir şekilde etkilenmemesi gerekçesi ardında, partideki görevlerinden istifa etmiş ya da ettirilmiş ve yerine bir başka AKP'li getirilmiş oluyor.....

Evet, AKP bunu hep yapıyor.......

Adeta alışkanlık haline getirmişler....

Belki de bir sistem gereği böyle yapıyorlar, sanki vitrin değişince, bir süre sonra halk şaibeli kişileri unutacak....

Ama halk olarak, unutmamaya özen göstereceğiz ve balık akıllı olmadığımızı da, siyasetçilere anlatmaya çalışacağız......

AKP, ne zamana kadar bu uygulamayı, yani " AL BİRİNİ, GETİR ÖTEKİSİNİ...." uygulamasını devam ettirir bilinmez....

Eeee adam kıtlığı mı var Ülkemizde....)))

Tabii ki yok....)))

Bu siyasi alanda da böyle.....iş hayatında da.....

Ülkemizde maşallah en bol ve en ucuz bulunan.....İNSAN.....)))

Siyasi hayatımız da, görev almak isteyen milyonlar olduğu gibi, ucuz iş gücü de, yine, Ülkemizde....

Dedim ya, adam bolluğu var maşallah, hamdolsun bu konuda sıkıntı yok....)))

Peki, teşbihte hata olmazsa, kirli kokulu şaibeli insanların partideki görevlerinden istifa etmeleri yeterli midir?

Tabii ki, bence ve benim gibi düşünen milyonlarca vatandaşımıza göre yeterli değildir.....

Çünkü, Sayın Başbakan, bu kişilerle yola devam etmiyeceğini açıklamıştır......

Dolayısıyla da sözünün arkasında durmalı ve bu kişilerin, partiden de ayrılmalarını da sağlamalıdır....

Bu, halk olarak bizlerin beklentilerinden birincisidir.....

Peki bu gerçekleşirse, yani bu şaibeli kişilerin partiden ayrılmaları yeterli olacakmıdır?

Yine, bence ve benim gibi düşünen milyonlarca insana göre, bu da yeterli değildir ve olmamalıdır da......

Sayın Başbakanımızın, bu kişilerin yargı karşısında aklanmaları ya da cezalandırılmaları için de dokunulmazlıklarının kaldırılması için düğmeye basması gereklidir.....

Düğmeye mi basar, yoksa, hamiliğe devam mı eder derseniz de, bence, bizi şaşırtmayacak ve dokunulmazlığı kaldıracağız sözünün arkasında nasıl durmadıysa, bu konuda da sözünde durmayacak ve şaibeli insanların hamiliğine devam edecektir.....

Çünkü, Başbakanlık eski Özel Kalem Müdürü ve örtülü ödeneğin 2. adamı olan Hikmet BULDUK hakkında yargısal manada ne işlem yaptırmıştır ki harcamalarıyla ilgili olarak, O kişinin görevinden ayrılmasından öte....???

Çünkü, RTÜK Başkanı Sayın Zahid AKMAN hakkında da suskunluğunu sürdürerek, hamiliğini sürdürmekten öte ne işlem yaptımıştır ki....??? " Soruştur "yetkisini mi kullanmıştır, yoksa " soruştur-ma " yetkisini mi .....????

Çünkü, AKP Kadın Kolları MKYK Üyesi Sayın Emine ALİOĞLU'nun da partideki görevinden istifa etmesi ya da ettirilmesinden öte ne yapılmıştır ki, sadece Sayın FIRAT'ın hanımefendi görevinden ayrılmıştır demesinden başka.....???

Yani tüm bunlar gösteriyor ki, AKP'de, teşbihte hata olmazsa, malı götürenin götürdüğü mal, yanında kar kalmaktadır......

Ve maalesef ki, Sayın Başbakanımızda, bu insanların yaşamlarını belki de haksız yere şaibeli iddialarla sürdürmesine göz yummaktadır......

Bunu böyle diyorum, çünkü, belki de bu insanlar yargı karşısına çıkabilseler, belki de aklanacaklardır....

Ama Sayın Başbakanımız, hayır Sizler şaibeli yaşayacaksınız diyor onlara ve ne acıdır ki, onlar da bu şaibeli hayata hayır diyemiyorlar......

Kimbilir belki de, bu kişiler gerçekten şaibeli işlerin içerisinde yer almışlar ve şaibeli hayatı, sağlıklarını riske ederek, en başından kabullenmişlerdi.....

İşte değerli okurlar, tüm bunlar göz önüne alındığında ise, Sayın Başbakanımızın dün yapılanlar karşısındaki tavrı, yarın yapacaklarının da bir teminatı olacağı gibi gözükmektedir......

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..