Al Yapım Sunar

Bu yazıda sanal reklâm yapılmaktadır.

Baştan söylemiş olalım ki günah bizden gitsin.

Efem; zorlu günleri arkada filan bırakmadık.

O günler bizi her zaman arkalarından koşturtuyorlar.

Her şey ayan beyan; gözyaşları, ağıtlar... Pek kısa sürdü.

Göç edenler, kepengini yarı yarıya indirenler için…

Onlar için sıkı bir kampanya yapmanın tam zamanı.

Zil takıp oynayanlar, kendini kahredenler; şimdi bir kez daha koz oylarını kullansınlar.

“Yetti gari amanin; ya gittiğin yerde kal ya da kapı eşiğinden ayağını tamamen çek; bu kış gününde içerisi ayazla doluyor” diyenlere kulak asmadan.

Yazının umurunda olan tek bir şey var ki o da Efsane yapıma destek olmak.

…intibasını uyandırsa da…

Kazın ayağı göründüğü gibi değil; insaniyet ve MB yarışmalarını ayakta tutmak aşkına…

Kapalı dükkân görmeye dayanamayanlara destek olmak amacıyla yazılmıştır. Hepsini geri getirebilmek zor çünkü bir tek oy hakkı verilmiş olduğundan; oylar bir kazanda toplanırsa hiç olmazsa gidenlerden birini dönmeye ikna edebilirler.

As olan bir isimde yoğunlaşmak; ister pembe isterse mavi olsun.

Has’ım yeter ki geri dönsün diyenler için dayanışma önemli.

Kaliteli yazarmış, yazıları okunmaya değermiş; onlar şimcik bekleye koysunlar. Altın beklemekten yosun tutmaz.

Bakın görün nasıl ikna olacaktır; muhteşem bir şekilde geri dönecektir. Hiç yoktan ödülünü almak için uğrayacaktır.

H’er meydanı boş bırakmaya gelmez.

Hükmen galibiyet ve de mağlubiyetin de tadı olmaz.

Al Yapım’ın adayı bellidir; hassas incedir. Donanımlı taze beyindir.

Ya pembedir ya da mavidir. Yolu açık olursa en önde de gidebilir.

Reklâm ve destek amaçlı yazıları kabul etmez.

Yan cebime koy da demez.

Ne gözyaşı döktü ne ağıt yaktı ne de zilleri taktı.

Ciddiyetin fazlası kurutur; azı da cıvıttırır.

Şunun ortasını bulmak, tokalaşıp helalleşmek… Bu kadar zor mudur?

Gelin erenler; egonuza bir kafa atın, filelerde bulsun kendini…

Kendi kalemize gol atmadan yenelim… Rakip siteleri…

Herkesten alkış bekleyeni; alkışlayanları dahi sevmezmiş.

Al Yapım da kendince bir şeyler sunarmış.

Beğenmeyenler, görmemek için ışığı kapar.

Karanlıkta el yordamıyla da yürünür.

17. Ocak 2011 Pazartesi

Alev Meisel/ İzmir